Türk çiftçisi günden güne yok olmaya devam ediyor. Sulama işinde kullanılan elektrik fiyatlarının yüksekliği bir çok çiftçinin haciz kıskacına girmesine neden oluyor. Akaryakıt fiyatlarındaki önlemez artışlar da buna eklenince maliyeti karşılayamayan Türk çiftçisi, tarlalarını ekemez oldu.
Verimli tarım alanlarında ekim yapılmayınca Türkiye tarımda da dışa bağımlı ülkeler arasında yer almaya başladı. 40 yıl önce okulda öğretilen "Tarımda dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyiz" sözü de yanlış politikalar yüzünden mazide kaldı.
Türk çiftçisinin adeta ölüm fermanını imzalayan bir haber de İsviçre''den geldi. İsviçre''nin devlet yayın kuruluşu olan SWI''nin internet sitesinde yayınlanan habere göre, Türkiye Revize Serbest Ticaret Anlaşması''nın yürürlüğe girmesi için çeşitli gümrük imtiyazları tanıdı.
Bu imtiyazlara göre, peynir, et ürünleri, meyve suları, kahve, tütün, çikolata, bisküvi ve bazı bebek mamaları gibi ürünleri İsviçre sorunsuz bir şekilde Türkiye''ye ihraç edecek. Bununla birlikte, Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği çerçevesinde ticareti engellenen İsviçre şirketlerine de kolaylık sağlanacak.
Bu anlaşmanın Türk çiftçisinin ölüm fermanı olduğunu belirtenler "Mazot, elektrik ve gübre çiftçiye ucuz verilse tarımda yine dünya lideri oluruz. Ama hükümet bunu asla gerçekleştirmeyi düşünmüyor. Gemiler, TIR''lar sürekli ithal ürünleri ülkemize taşımaya devam ediyor. Üretim yapılmazsa döviz de uçar, altında" yorumunu yapıtlar.
Tarlasına sokacak traktörünün deposunda 5 litre mazot olduğunu söyleyen bir çiftçi "Benim önceliğim depoyu doldurmak. Depoyu hadi borç harç doldurdum. Tarlamı da sürdüm. Tohumu da attım. Tarlayı sulamak için elektrik lazım. Ününün büyümesi için gübre lazım. Hadi bunları da karşıladım. Harıl harıl da çalışsam kar edemeyeceğim gibi zararım olacak. Neden çalışayım ki. Çalışmadığım sürece bu şartlarda zarar etmem" yorumunu yaptı.
