Türkiye'yi sarsan kumpas ve cinayetlerin merkez üssü ortaya çıktı

Türkiye'yi sarsan kumpas ve cinayetlerin merkez üssü ortaya çıktı

Hrant Dink cinayeti ile ilgili kamu görevlilerinin yargılanması devam ediyor. Davanın 4 bin 532 sayfalık gerekçeli kararına, o dönem İstihbarat Daire Şubesi'nde C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer'in yasadışı olarak kurduğu 'C-5' bürosunun nasıl faaliyet gösterdiğine ilişkin bilgiler ortaya çıktı.

Sabah''tan Mustafa Sait Özkan''ın aktardığı habere göre, Hrant Dink, Rahip Santoro cinayeti, Zirve Yayınevi cinayetleri, Ergenekon ve diğer önemli tüm olayların alt yapısı bu büroda hazırlandı. Büronun başında komiser rütbesiyle Yılmaz Angın bulunuyordu. Yılmazer''in ''kumpas'' bürosuna polis memurlarının girmesi yasaktı. Ayrıca Mehmet Akif Yılmaz, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan ve Hamdi Egbatan komiser ve komiser yardımcıları olarak görev yaptı.

6 YIL İLLEGAL ÇALIŞMA YÜRÜTTÜ

Büro, 2006 yılının Haziran ayından, 23 Mayıs 2012 tarihine kadar illegal bir şekilde çalışmalarını yürüttü. C-5 bürosunun illegal çalıştığı 6 yıllık dönem içerisinde, Dink cinayeti ile ilgili 62, Ergenekon''la ilgili 131, Malatya Zirve Yayıncılık cinayeti ile ilgili 79, helikopter kazasıyla yaşamını yitiren Muhsin Yazıcıoğlu''nun ölümü ile ilgili 69, aşırı sağ faaliyetler, etnik gerginlikler, milli hassasiyetleri istismar faaliyetlerine ilişkin 21 bin 886 adet olmak üzere 22 bin 219 adet evrakın düşümü yapıldı.

KUMPASLAR BURADA HAZIRLANDI

Gerekçeli karara göre Haziran 2006 itibarıyla Ergenekon, Balyoz, Zirve Yayınevi gibi benzeri kumpas operasyonları altyapısı bu gizli büroda hazırlandı. Yılmazer''in kurduğu bu bürodan, o dönem amirleri olan ne İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun''un ne de yardımcıları Necmettin Emre ve Vedat Yavuz''un haberi vardı.

Yılmazer, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler açığa alınınca yerine atandı. Kurduğu C-5 bürosunda altyapısı hazırlanan Ergenekon operasyonları başlatıldı. Örgüte ait yayın organları eliyle, kamu kurumları, MGK, Başbakanlık, yüksek yargı, Cumhurbaşkanı ve tüm toplumu devlet içinde ulusalcı bir yapılanma olduğuna inandırıldı. Kurumları buna inandırmak için ise bir taraftan Danıştay suikastı, Zirve Yayınevi cinayeti bunların da öncesinde Dink cinayetini gerçekleştirecek kişiler koruyup kollandı.

İlgili Haberler