Mikrobik sarılıkta antibiyotik gibi etki eder. Alerjik durumları hafifletir. Çocuklarda büyüme ve gelişmeye katkı sağlar. Diyet yapanlar düzenli olarak yoğurt yediklerinde, yoğurt yemeyenlere göre daha çok kilo verdiklerini gözlemlemişlerdir. Atalarımızın şu sözü de dikkat çekicidir:
“Sütten yapılanlar hastayı rahatlatır.”
Bir kâse yoğurda bir iki yemek kaşığı buğday ya da mısır nişastası eklenirse, bebekler ve çocuklar dahil ishalin en iyi ilacı olur. Zayıflama diyetlerinde ve çeşitli hastalıklarda uygulanan diyette yoğurt olmazsa olmaz bir gıdadır. Bunlarda süt yerine yoğurt önerilmesinin nedeni, yoğurdun süt ile aynı besin değerine sahip olmasının yanında, sindiriminin daha kolay olmasıdır.
YOĞURT MİDEDE EKŞİME YAPMAZ
Yoğurtta demir ve bakır dışında vücut için gerekli olan maddelerin hepsi vardır. Vücutta sindirimi kolaydır. Hazmı da iyileştirir. B grubu vitaminleri bolca içerdiği için sinir sistemine iyi gelir. Ayrıca organları da yumuşatır. Şişmanlatmaz. Baş ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk ve halsizlik için faydalıdır. Yoğurdun içinde kalan ekşi su, sindirim organlarındaki zararlı maddelerle savaşır. Yaşlanmayı (vücut zayıflığını) geciktirir, zehirlenmelere karşı korur, zehirli bakterilerin üremesini engeller. Güneş çarpmalarına karşı hafif tuzlu yoğurt içmenin iyi geldiği söylenir.
YEŞİL SUYU SAKLAYIN
Bizim bu harika gıdamızın cilt güzelliği için eşsiz bir nimet olduğunu hatırlayın. Saçlarınızın ve tırnaklarınızın güçlenmesi için de yoğurt şarttır. Kanserden koruyucu özelliği de olan yoğurdun bir su bardağı kadarı yaklaşık 300 mg kalsiyum içerir. Yoğurdun içindeki kalsiyum ve diğer vitaminler sayesinde ağız kokusunu giderdiği, diş taşlarını ve diş eti iltihaplarını önlediği bilinir.
Ayrıca oksitlenmeye yatkın çeşitli yiyeceklerle birlikte tüketilen yoğurdun, yemeklerin zehirli etkilerini ortadan kaldırdığı da tespit edilmiştir. Bu bakımdan yeşil fasulyeyi yoğurtla yiyen tek millet olarak yoğurt konusundaki bilincimizin ne kadar yüksek olduğunu gösteririz.
Evde mayaladığınız yoğurdun yeşil suyu riboflavin içerir ki bu içindeki B2 vitamini ile vücudun protein, yağ ve karbonhidratlardan enerjiyi yararlı şekilde kullanmasına yardımcı olur.
Doku gelişimini ve onarımını da sağlayan riboflavini antibiyotikten çok daha güçlü bir ilaç olarak da düşünebilirsiniz. B2 eksikliğinde deride çatlama ve kurumaların artacağını, yemek yeme ve yutma güçlüğü çekeceğinizi, görme sorunlarının çoğalacağını düşünürseniz yoğurdun yeşil suyunda bulunan riboflavinin ne kadar kıymetli olduğunu daha iyi anlarsınız.