Sivrisinekler özellikle geceleri gerçek bir takıntı haline gelebileceği vurgulandı.
Durgun su tarafından çekilen sivrisineklere aynı zamanda karbondioksit de çok çekici geldiği bildirildi. Fiziksel bir efordan sonra daha fazla karbondioksit yayarız ve bu, yakındaki sivrisinekleri potansiyel olarak uyardığı ifade edildi.
Tropik bölgelerde tehlikeli olabilen ve Zika virüsünü taşıyan sivrisineklerin başlıca avı sporcular olduğu vurgulandı.
Araştırmalar karbondioksit salınımlarının hamile kadınlarda daha yüksek olduğunu gösterdiği vurgulandı. Bu nedenle hamile kadınların sivrisinekleri çekme riskleri daha yüksek olduğu ifade edildi.
Sivrisinekler, insan derisinde ve terde bulunan terde bulunan bazı bileşikleri severler. Bu elementler amonyaktır ve laktik asittir. Isırılma riski genetik nedenlere de bağlı olabilir.
Ebeveynlerinizden biri sık sık sivrisinekler tarafından ısırılıyorsa, bu sizin için de geçerli olabilir. Cilt dokusunda bulunan bakteriler de kaşıntıya neden olan bu ısırıklara karşı savunmasızlık faktörleri arasındadır. Araştırmalar, ciltlerinde çok çeşitli mikroorganizmalara sahip olanların sivrisinekler tarafından ısırılma ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Gerçekten sivrisineklerin sevdiği bir kana sahip olmak mümkün mü? Kan grubu, bu küçük hayvanlar üzerinde gerçekten etkili olabilir. Araştırmalar, sivrisineklerin daha sık 0 (sıfır) kan grubuna sahip bireyleri hedef aldığını gösteriyor.
Ayrıca sivrisinekler için siyah renk oldukça çekicidir. Aynı şey koyu renkler için de geçerlidir. Kaşıntıya neden olan ısırıklardan korunmak istiyorsanız daha açık renkler giyin.
Alkol tüketimi de sivrisinekleri cildinize çekebilir. Özellikle bira sivrisinekleri çeker. Sivrisinekler, insan kanıyla beslenmek için cildin herhangi bir bölgesini ısırabilir ancak vücudun belirli yerlerini ısırmaktan daha fazla zevk alırlar. Bir araştırmaya göre, sivrisineklerin favori sokma noktaları vardır. Baş ve ayaklar sivrisineklerin en sevdiği cilt bölgeleridir. Bu bölgeler çoğu zaman terli ve bu bölgelerin sıcaklığı her zaman daha yüksektir.
Sivrisinekler rastgele ısırmaz. Bu faktörlerden iki veya daha fazlasını karşıladığınız sürece, bu yaz sivrisinekler tarafından ısırılma riskiniz büyük.
Araştırmalar, küçük çocukların ve yaşlıların daha fazla ısırıldığını göstermiştir. Sivrisinek kendi başına yaşlıları veya bebekleri tanımlayamaz, ancak bazı sivrisinek türlerinin daha az aktif olan bu insanlara doğru hareket etmesi muhtemeldir. Daha savunmasız olan kişilere karşı daha fazla saldırı gerçekleştirebilirler.
Çoğu sivrisinek türü gececidir, gündüzleri kendilerini sıcaktan ve güneşten korurlar ve yalnızca akşam karanlığında dışarı çıkarlar. Araştırmalar, sivrisinekleri gecenin başlangıcında yaklaşık 10 dakika boyunca beyaz ışığa maruz bırakarak ısırma oranının önemli ölçüde azaldığını göstermiştir. Araştırmacılar, gece boyunca bu 10 dakikalık seansları çoğaltarak, ısırılma riskini neredeyse tamamen ortadan kaldırmanın bile mümkün olduğunu söylüyor.
Farklı araştırmalar özellikle sıtmayı taşıyan Anopheles gambiae türü sivrisineğin, akşamları insan kokularını daha iyi algıladığını gösteriyor. Bu sivrisinek, kokulu molekülleri koku alma reseptörlerine taşıyan proteinler üretir. Araştırmacılara göre, bu proteinlerin üretiminin zirvesi, gece boyunca maksimumdur.