İşte Bahçeli’nin işaret ettiği o adamın esrarengiz ilişkileri?
Bugün MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sızdırılan malum kasetler bağlamında işaret ettiği İ. Faruk Bayındır’la ilgili bazı bilgiler aktaracağım.
İTO kayıtlarına göre 667998 sicil nolu Tarkim Uçak Bakım Onarım ve Havacılık Ltd. Şti.
2 Haziran 2008’de kurulmuş. Ortakları İ. F. Bayındır ve Betül Özbey Bayındır.
Daha önce bu şirketin ortağı olup da ayrılanlar arasında bir isim dikkat çekiyor:
Halil İbrahim Koca... Koca Hukuk Bürosunun sahibi.. Buraya dikkat, kendisi Emniyet Genel Müdürlüğünün avukatlarından... Ayrıca Polis Okullarında Kamu Hukuku ve İnsan Hakları dersleri veriyor.
Bu kişinin yolu 16 Eylül 2008’de kurulan Borajet unvanlı bölgesel havayolu şirketinde bir kez daha Bayındır ile kesişmiş.. İkisi de Borajet’in ortaklarından. (Şu anda değiller ama Borajet’in hukuk işlerini H. İbrahim Koca takip ediyor.
Faruk Bayındır’ın 2008 yılında çıkarttığı Aviation Turk isimli sivil havacılık dergisinde de Koca’nın yayın kurulunda yer aldığı görülüyor. THY Eğitim Başkanı Selman Nas da bu kurulda.
Hülasa, Koca ile Bayındır en azından son 3 yıldır anca beraber, kanca beraber pozisyonundalar.
Borajet’i bu noktada irdelemekte fayda var. Bu şirketin büyük ortağı Yalçın Ayaslı isimli
bir profesör. ABD’de yaşıyor. Bundan 3 sene önce Borajet’i kuruyor. O tarihte ortaklar arasında Koca ve Bayındır da var. 100 milyon dolara yakın para harcıyor. Fakat şirket bir türlü kâr edemiyor.
Nihayet imdada THY yetişiyor. Borajet filosundaki uçaklardan ikisini kiralayıp Bora’yı rahatlatıyor. İlginç olan Bora sürekli zarar yazdığı halde ABD’deki patron devamlı para gönderiyor. Anlaşılan pek de umurunda değil.
Ayaslı’nın Taksim Gezi Parkının tam karşısında Türk Amerikan Kültür Merkezi diye bir kuruluşu var. 24 saat açık.. Aynı binada Bora Turizm de yer alıyor. Gezi Parkının tam karşısında, Divan otelin çaprazına düşüyor.
Dönelim tekrar Bayındır’a... Bayındır’ın bir başka şirketi de Tarkim Global Havacılık (İTO sicil 750892) 15.10.2008’de kurulmuş.. Ortakları; İ. F. Bayındır, Atalay Candelen,Yavuz Serkan Yazıcıoğlu, Furkan Mehmet Taçyıldız ve Abdülkadir Taçyıldız...
Son isme dikkat!.. A. Kadir Taçyıldız... Malatyalı bir işadamı...
Taçyıldız bilmediği bir işe Bayındır ile girecek kadar güveniyor anlaşılan. Taçyıldız aynı zamanda Saraybosna Eğitim, Öğretim ve Geliştirme Vakfının da Mütevelli Heyet üyesi.. Peki bu vakıftaki diğer üyeler kim? En dikkat çekeni Remzi Gür...
İlişkiler ilginç..TIR işletmeciliğinden Yalçın Ayaslı adına 50 milyon dolarlık iş jeti sipariş etmeye, beraber havayolu kurmaya kadar giden bir çizgi...
Dileriz bu bilgiler sütunumuzda yayınlandığında “komployu ortaya çıkarmakla görevli olanlar” bunlardan yararlanırlar! Tabii niyetleri varsa...
DEDE TORUN...
Arınç, Türk Bayrağı ve Dili olmazsa olur diyor!
Artık lafı dolandırmıyorlar ve yüreklerini kor gibi yakan özlemlerini dışa vuruyorlar.
İşte Bülent Arınç örneği ortada!
Yeni Anayasa hazırlanırken Türk Bayrağı, Dili ve Başkenti tartışılabilir diyor.
Sadece bu tavır bile 12 Haziran sonrasında olacakları ortaya koymuyor mu?
Görmeyen gözlerin, duymayan kulakların haberi olsun!
Sevr paçavrası 12 Haziran sonrası uygulamaya sokuluyor!
Bir ülkede iktidarın ikinci adamı o ülkenin bayrağını, dilini ve başkentini bu şekilde tartışmaya açıyor ise bunun başka türlü izahı ya da yorumu mümkün olabilir mi?
Diyeceksiniz ki dedesi malum isim olan Bülent Arınç’a böyle şeyleri çok görmemek lazım; zira ne de olsa dedesinin torunu!
Arınç’ın dedesinin kim olduğunu sormayın, girin google’a görürsünüz!
ÇİFTE STANDART
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli keşiş ilân edilirdi!
Yer: Avusturya!
İngilizce bilmesinden ötürü sır görüşmelere katılması sebebiyle bakan yapılan Egemen Bağış, birkaç gün önce gezi vesilesiyle bulunduğu Garp diyarında Hıristiyan kardinalinden aynen şunu yakarıyor:
-Aziz Peder bize seçim için ne olur dua edin!
Yok bu haberi ben uydurmadım, basına yansıdı!
Tam bu noktada soralım, böyle bir şeyi kazara Bahçeli ya da Kılıçdaroğlu ağzından kaçırsaydı ne mi olurdu?
Sizi temin ederim Başbakan Erdoğan onları “Keşiş” ilan ederdi.
Dahası meydan meydan dolaşıp mübalağasız iki lideri çarmıha germekten beter yapardı!
Sakın o kadarı olmazdı demeyin, görmüyor musunuz Kemal Kılıçdaroğlu “Statükonun allahı Ankara’da” dedi diye toplumu neredeyse taşlamaya davet etti!
Diyeceksiniz ki niye şaşırdın, bunlar zaten Lailahe illalah’ın devamını yani Muhammedun resulullahı kaldırdılar, dolayısı ile Müslüman Hıristiyan onlar için fark etmiyor!
Haklısınız, en azından kaldıranlarla siyaseten omuz omuzalar!
İFTİRA SANAYİİ
MHP’ye kasetlerden sonra bu tezgâhlar var!
1) MHP’ye operasyon bitmedi yeni başladı, yayınlanan kasetlere yenileri eklenebilir ki 5 ayrı isim için spekülasyon yapılıyor.
2) Bazı MHP yöneticileri ile irtibatlandırılacak şekilde çete ve tahsilat operasyonları yapılabilir.
3) Bazı MHP’li belediyelere baskın muhtemeldir.
4) Türkeş Bey’e ait olduğu iddia edilen bir mektup Ahmet Kutalmış Türkeş aracılığı ile açıklanabilir.
5) Ülkücülükten geçinen bazı isimler yandaş medyada baş tacı edilip MHP’ye koro halinde yaylım ateşine başlayabilir.
6) MHP’nin İslamdan uzaklaştığı ve light CHP olduğu tezi işlenebilir.
7) Bazı MHP’lilerin geçmişte MİT’le ilişki içinde olduğu iddiaları gündeme sokulabilir.
8) Bazı MHP’lilerin mal varlıkları teşhir edilebilir.
Not: MHP muhtemel olan bütün bu dezenformasyon taarruzlarının önünü kesecek çıkışları ya şimdi hemen yapabilir ya da ileri sürüldüğünde soğukkanlılıkla püskürtmek için hazırlıklı olmalıdır.