Türkiye'nin gündemine oturan Akbelen'in uydu görüntüleri, doğa katliamının boyutlarının ne kadar büyük olduğunu gözler önüne serdi.
Beş yıl önce başladı bu katliam.
Limak’a bağlı Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ, Muğla‘nın Milas ilçesindeki İkizköy’ün altındaki kömür yataklarına göz dikmişti.
Önce köy arazisini kamulaştırdılar, sonra yüzlerce kamyon ve iş makinasıyla bölgeye girdiler. Dereleri kurutup, ağaçları kestiler.
Camiyi, kiliseyi, 80 haneyi yıktılar. Arkeolojik kazı alanını yerle bir ettiler.
Roma dönemine ait tarihi eserleri, yüzlerce yıldır akan tarihi çeşmeyi silindir gibi ezdiler.
Bir zamanlar adı İkizköy olan bu güzel belde bugün yeryüzünden silinmiş durumda. Maden alanı nükleer bir bomba atılmışcasına kapkara.
Daha dört yıl önce kuzuların melediği, bülbülleri, kanaryaların kekliklerin öttüğü, zeytin ağaçlarının altında keçilerin otladığı bu cennette şimdi ölüm kol geziyor.
Yaklaşık 7 kilometre çapındaki maden çukurunda yaşamdan hiç iz kalmamış durumda. Köylüler “cehennem çukuru” denilen bu devasa alana gömülen anıları için göz yaşı döküyor.
Kömür şirketi, katlettiği bu bölgenin, vicdanları kanatan görüntülerinin çekilmemesi için özel güvenlikçileri görevlendiriyor. Basın mensuplarının görüntü almasını önlemeye çalışıyorlar. Şirketin iki yıldır yeni hedefi İkizköy’ün hemen yanındaki Akbelen Ormanı.
Hızarlar 3 gündür 740 dönümlük (100 futbol sahasından fazla) bu güzel ormanı kesmeye başladı.
İki yıldır Akbelen'de nöbet tutan İkizköylüler, son yuvalarını vermemek için direniyor. Yaşlı köylülerin manileri dağlarda yankılanıyor.
"Gökte uçan tayyare
Selam söyle o yare
Ben ormanıma doyamadım
Bulun buna bir çare."