İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU

İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU

İSTANBUL’UN İŞGALİ VE KURTULUŞU

Bugün milletin kaderi Anadolu’daki demiryollarına el konulmasına bağlıdır

Güvenlik Tedbirleri
Heyet-i Temsiliye olarak yapılan icraatları kolordu komutanlar ile istişare etmeyi ihtiyat haline getiren Mustafa Kemal Paşa; İstanbul’un işgalli üzerine; İtilaf devletlerinin Anadolu içlerine kuvvet sevk etmesi ihtimaline karşı Geyve Boğazında ve Ulukışla civarlarında demiryollarının tahrip edilmesi konusunda ortaya çıkan bazı farklı görüşlere rağmen bunların tahribi için emirler verdi. Bu konudaki telgrafında "Eğer demiryoluna hemen el koyamazsak işgal altında bulunan Aydın bölgesindeki Kuva-yı Milliye ve 12’nci Kolordu’ya, kuzeyden İngilizlerin, güneyden Yunanlıların saldırılarına maruz kalma ihtimali olan 14’üncü Kolordu’ya yardımlarımız gecikecektir. Bugün milletin kaderi Geyve Boğazında demiryolunu tahrip ederek Anadolu’daki demiryollarına süratle el konulmasına bağlıdır" deniliyordu.
Ayrıca; yine güvenlik gerekçesiyle Eskişehir, Afyonkarahisar ve Geyve Boğazında bulunan az miktardaki İtilaf Devletleri askerlerinin silahlarının alınarak etkisiz hale getirilmesini ve Anadolu’ya dağılmış olan subaylarının tutuklanmasını emretti.
Mali Tedbirler
İstanbul ile her türlü irtibatı kesen ve idareye el koyan Heyet-i Tem-siliye; Anadolu’daki mali kaynakları da kontrolüne aldı. Bu maksatla yayınlanan genelgede; "Osmanlı ve Ziraat Bankaları ile Düyun-ı Umumiye ve Tekel idarelerinin, nakit ve mal varlıklarını mahallin en büyük mülkiye ve maliye amirine bildirmeleri, para ve mal çıkaracakları zaman, mahallin en büyük mülkiye ve maliye amirlerince kontrol edilerek üst makamlara bilgi verilmesi, İstanbul ile irtibatlarının kesilmesi ve İstanbul’a para ve mal sevki yapılmaması, ellerindeki meblağın toplam miktarlarının bildirilmesi" istendi.
Tanıtım, propaganda
ve karşı propaganda
Heyet-i Temsiliye tarafından bütün Müdafaa-yı Hukuk cemiyetlerine çekilen bir telgrafta "Girişilen mücadelenin kutsallık ve haklılığının en aşağı halk tabakasına kadar duyurulması" isteniyordu. Çünkü; "Milli Mücadelede başarının en önemli şartı, bütün milletin yek vücut olarak yaşama ve bağımsızlığını savunmaya hazır olmasına bağlıydı" Bundan dolayı; "Bir taraftan milleti düşünce ve eylem birliğine sevk edecek şekilde mücadelenin kutsallık ve haklılığı halka anlatılırken diğer taraftan; mülki ve askeri makamların birlikte hareket etmeleri gerekmekte idi".
İtilaf Devletleri, telgrafhaneleri işgal ettikten sora; Türk milletine işgali makul göstermek ve akılları karıştırarak büyük tepki vermelerini önlemek maksadıyla beyanname yayınlamak istediler. Bunu haber alan Mustafa Kemal Paşa yayınladığı bir beyanname ile "işgalci devletlerin resmi duyuru adı altında beyannameler yayınlayacaklarının haber alındığını, milleti yanıltma ve gerçek duruma ters hareket ve heyecanlara meydan vermemek için bu gibi duyurulara itibar edilmemesini, gerçeklerin Müdafaayı Hukuk Cemiyetlerince halka duyurulacağını" bildirdi. (Devam edecek)