Sinan abi seçim mahallerini dolaşıyor, işte bir İstanbul’lu seçmen ve onda gözledikleri..
- AKP İstanbul Bahçelievler Meclis Üyeleri Aday Tanıtım Töreni izliyorum, bir vatandaşa soruyorum “Ne diyorlar?..”
- Denizin altından tren geçireceklermiş..
- Otobüse tramvaya binmeye paran var mı? diye soran yok.. 8 aydır boştayım. Anlattığına göre tükenmişti;
-Gel götüreyim sen de gör, dedi.
-Biri askerde 7 çocuk babasıyım..
Ev dediği yer... bodrum katta, ağır bir kalitesiz kömür kokusu hakim..
.. Altı numara yakın gözlüğe mahkum içini dökmeye devam ediyor.
- Sinan Abi günde 20 ekmek almak zorundayım.. Ekmeği verirlerse, borçla alabiliyoruz... Kâğıt, çalı çırpı yakarak ısınmaya gayret ediyoruz..
AKP törenine, Başkanlardan yardım istemeye gittim ama yanlarına yanaşamadım.. İş bulabilmek gıda, kömür ve giyecek yardımlarından faydalanabilmek için, AKP Bahçelievler İlçe Örgütüne üye de oldum. Ama nafile... İlçemiz Belediyesinin -Aile Destek Evinden- alabildiğimiz kullanılmış birkaç parça çaputtan başka bir destek bulamadım.. Evimi ve çektiğim sıkıntıları AKP Bahçelievler İlçe yönetiminden Ahmet Taş ve ekibi gözleriyle gördüğü halde, ne gelen var.. Ne de halimizi soran..
Evet İstanbullu Başkanını seçecek, şehre hizmet gelecek
*****
Çek kanununa
muhalefet!..
Turhan Duruman, Saray Kapalı Cezaevi mahkumlarından, bir “çek işinden” yatıyor.. Mesajı var, “2001 yılındaki ekonomik krizde bankaların, alacak kredilerini zamanından önce geri çağırmaları ve tahsil gayretleri neticesinde 1800 kişiye yakın çalışanı olan beş şirketimi kaybettim” diye başlıyor..
Şunu söylüyor; “2004 yılında yürürlüğe giren TCK’nın 5. maddesi gereği, eski kanunların yeni TCK’ya uyumlu hale getirilmesi gerekmekteydi.Türk Parasını Koruma Kanunu’nun uyumu unutularak (çek hamillerini koruma gibi) yasal süresi içinde 1/1/09 tarihinde uyumlu hale getirilmemiştir. Dolayısı ile eski TCK ve yeni TCK arasındaki uyumsuzluktan dolayı teşekkül etmiş suçlar ve yeni ceza verilmesi olanağı yoktur. Ben ve benim gibi binlerce insanı belki istemeden de olsa umutlandıran bu konuyu kamuoyuna iletmenizi rica ederim..”
Bizden yazması..
*****
Vatandaş Ali Bey’in
hastane ızdırabı!.
Eskişehir’den Ali Güzel’in ızdırabına ortak olacak bir “sorumlu” aranıyor! Bakın neler olmuş;
“9.2.2009 günü Eskişehir BSK Anadolu Hastanesine muayene amacıyla gittim.. İdrar yollarımdaki daralmadan dolayı iki yıl öncede operasyon geçirmiş ve aynı hastanede herhangi bir fark ödemeden tedavi olmuştum. İlaçlarım yazılırken 6 dikiş atılmış halimle 103 TL fark ödemem için beni vezneye yönlendirdiler.. Bu arada narkozun etkisi kayboldu ben acıdan kıvranıyorum tabi. Nihayet operasyondan 1,5 saat sonra muhasebecilerine ulaşarak bir ticari senet getirdiler, ben de imzaladım ve esaretim bitti.
Meğer bizim yüce devletimiz 1 Ekim itabariyle bir yasa getirerek hastalardan % 30 katkı parasını zorunlu yapmış.. Sağolsun medyamız bu tür haberleri hiç önemli bir şey değilmiş gibi veriyor ki; ben bir öğretmen olarak bile başıma gelmeden olayın vehametini anlayamıyorum. Ben 40 yaşında dinç sayılabilecek pek fazla rahatsızlıkla henüz boğuşmaya başlamamış birisiyim. Peki hastalıkları kronikleşmiş yaşlılığa bağlı, rahatsızlıkları her gün katlanan 550 TL emekli maaşıyla geçinmeye çalışan ana babalarımız ne yapacaklar? Bu yaşlıları bir an önce olmak üzere, parası olmayan herkesi ölüme göndermek olmuyor mu?. Sağlık reformuymuş. Reform yenileşme demek değil mi? Yenileşme, içinde olumlu gelişmeyi barındırmaz mı? İnsanı daha uygar ve sağlıklı kılmak için bir iddia taşımaz mı? ”
*****
Tozkoparan kaynıyor!..
Sinan abi diyorlar; ‘Komşularımız, hatıralarımız ve geleceğimizden ayrılmak istemiyoruz’
İstanbul Tozkoparan’lı gariban vatandaşlarımızın ocaklarının söndürüleceğini öğrendim. Mesele yine ’Kentsel Dönüşüm Projesi’adı altında yapılacak yıkımlar... Mahalle Muhtarı Abdullah Ağabulut dahil birçok yurttaşımızla görüştüm.
Fikrini aldığım birçok kişi hep aynı şeyleri söyledi:
“Bizler genelde, 640 lira maaş alan, emekli insanlarız. Proje uygulandığı takdirde bizlere tahsis edilecek olan evlere ’’ark’ ödeyecek maddi gücümüz yok.. Uzun vadeye yayılacak borçları ödemeye ömrümüz yetmez..”
