İstanbul yenilgisinden sonra Cumhur İttifakı savunucularının boyalarının dökülmeye başladığını belirten Rıfat Serdaroğlu’nun yazısı şöyle;
BUNLARIN HEPSİ BÖYLE Mİ?
Rahmetli Evren Bulut DYP Edirne Milletvekili idi. Gençliğinde profesyonel futbolcu olan Bulut, uzun yıllar Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış, parlamentoda Türk Çiftçisine çok hizmet etmiş biri idi. Evren Bulut aynı zamanda çok neşeli hayat dolu bir insandı ve muhteşem bir fıkra hafızası vardı! Arkadaşımı, saygıyla ve rahmetle anıyorum…
Bulgaristan’a gittiğinde işittiği bir fıkrayı anlatmıştı. İzninizle aktarayım;
Karadeniz kıyısındaki Varna şehrinin kırsalında bir Çeribaşı kızını evlendirmektedir.
Güzel bir düğün yapılır ve gece Gelin-Damat evlerine uğurlanır.
Sabaha karşı Çeribaşının kapısı kırılacak gibi yumruklanır!
Don gömlek yataktan fırlayıp kapıya koşan Çeribaşı, karşısında damadını görünce kızarak bağırır;
Çeribaşı; N’apıyon be ya, kırcan mı kapıyı?
Damat; Buba, senin kız, kız çıkmadı be ya, napçez?
Çeribaşı; Yapma be! Te bunun anacığı da büyleydi! Kim şaapıyo bunları be ya?
İstanbul yenilgisinden sonra boyaları dökülen Cumhur İttifakı savunucularının, faşist yüzleri teker-teker ortaya çıkmaya başladı!
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım;
“CHP’nin amacı belediye alıp hizmet etmek değil. Demokrasiye geçeceğiz, tek adam rejimini yıkacağız” diye iddia eden bir Genel Başkanı var. Hedef bu. Dolayısıyla bu olur mu? Olur” dedi!
Daha sonra ise “sözlerim çarpıtıldı” dedi!
Evren Bulut sağ olsaydı bu zavallı kişiye şöyle derdi;
“Be çoparım, sen kendin hepten çarpılmışın be, sözlerin mi düzgün olcek?”
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz;
“İstanbul’daki 31 bin 124 sandıktan 12’sinde FETÖ’cu bulduk. Seçim iptal edilmeli” dedi.
Yine arkadaşıma soralım bakalım ne diyecek?
“A benim dört gözlü badem çoparım. FETÖ’cu arayacaksan, önce aynaya bak sonra da AKP meclis gurubuna bak. Hepiciğiniz FETÖ’cusunuz be ya!”
İbrahim Karagül (Yeni Şafak Genel Yayın Müdürü);
“İstanbul FETÖ’ye, mazbata Pensilvanya’ya mı verilsin? Şantaj ve tehditlerle hırsızlığı gizleyip o koltuğa oturamazsın. Bu seçim yenilenmeden kamu vicdanı rahatlamaz” dedi!
Ne diyon be Evren aga?
“Bu çopar, o uzun saçlı çopar değil mi be agacının? Tanarım ben onu.
Küçükken de büyle idi. Zoru gürünce, bunun kamusu da vicdanı da sıkışır bir türlü rahatlayamazdı! O zaman bunun sırtını pışpışlardık, siz de öyle yapın!”
AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri;
İmamoğlu, belediyenin dijital kayıtlarının bir kopyasının çıkarılması için müfettiş görevlendirdi. AKP’liler mahkemeye başvurup, bu işlemi durdurma kararı aldırdı! Soralım bakalım Evren Agaya ne dermiş?
“Tenhada hendekte ormanda gizlice üpüşen, çoparını aşikâre doğurur be agacının! Bunların yaptıklarının kokusu tee buraya kadar geldi. Saklayamazlar!”
Evren aga sözünü şöyle bağlardı;
Te be Rifat Aga, bunların hepiciği büle? Hepten sapıtmış bunlar gari.
Kim öpüyo bunları be ya?
