Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının ardından gündeme gelen 15 yeni üniversitenin açılması ve bazı üniversitelerin bu minvalde bazı üniversitelerin de bölüneceği gündeme gelmişti. Bölünmesi planlanan üniversitelerden İstanbul Üniversitesi fakülte temsilcileri ise duruma yazılı bir açıklamayla tepki gösterdi.
"İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak kocaman bir yasa büründük" ifadeleriyle başlayan açıklamada, "Bakanlar kurulundan ve TBMM den isteğimiz kanun tasarısının yeniden değerlendirmeye alınması ve geri çekilmesidir" denildi.
İstanbul Üniversitesi fakülte temsilcilerini ortak çağrısı şöyle:
"20 Nisan Cuma öğlenden sonra Sayı: 31853594-101-1540-147 Kanun Tasarısı ile tüm İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak kocaman bir yasa büründük. Kanun Tasarısında belirtilen Diş Hekimliği Fakültesi, Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi, İletişim Fakültesi, İşletme Fakültesi, Orman Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Veteriner Fakültesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Ormancılık Meslek Yüksekokulu, Veterinerlik Meslek Yüksek Okulu ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nün yeni açılacak İbni Sina Üniversitesine dahil edileceği belirtilmiştir.
İstanbul Üniversitesi’ni Araştırma Üniversitesi olmaya taşıyan hali hazırda bünyesinde bulunan fakültelerdir. 2017 - 2018 Akademik Yılı açılışında Rektörümüz Prof. Dr. Mahmut Ak'ın konuşmalarında verilen istatistiklerde gördük ki okulumuz hemen hemen her alanda Türkiye'de 1. ve dünyada derece sahibidir. (Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi ARWU, Sıralama: 385) İsmi geçen fakültelerin ayrılmasının üzerine yayın, patent, proje sayısı düşecektir. Bu durum İstanbul Üniversitesi’nin mevcut akademik potansiyelinde kayba neden olacaktır.
Fakültelerimiz kendi içinde değil, üniversitenin tamamı içinde bir bütündür. Gerek öğrenciler gerek hocalarımız olsun tüm fakülteler etkileşim içerisindedir. Fakültelerin yarısını ayırmak bütünü ve işleyişi sekteye uğratacak ve adaptasyon problemlerini de beraberinde getirecektir.
İstanbul Üniversiteli olmak bir ayrıcalıktır. İstanbul Üniversitesi bir markadır. İstanbul Üniversitesi öğrencileri bölümden önce, üniversitesini seçerler. Kuruma karşı duyulan bu derin aidiyet duygusu sebebiyle, farklı bir çatı altında okumak bizler için zorlaşıyor ve bu durum madden ve manen geleceğimize zarar verir bir nitelik taşıyor.
İstanbul Üniversitesi fakülteleri, birçok bölümde Türkiye'nin en iyi öğrencilerini alır ve yetiştirir. Öğretim üyeleri salt kendi fakültesini değil, aynı alanda eğitim veren tüm fakülteleri besler. Öyle ki akademisyenlerimizin kitapları ilgili fakültelerde ders kitabı olarak okutulur. Türkiye’deki diğer fakültelere lokomotiflik etmesi İstanbul Üniversitesine özgü bir davranıştır.
İstanbul Üniversitesi konumu itibari ile de öğrencilerimiz ve eğitim politikaları açısından büyük önem taşır. Beyazıt kadar merkezi bir bölgede bulunmak tarihsel, coğrafik, potansiyel açıdan avantaj kazandırır. İlgili fakültelerin taşınması kararı öğrencilerimiz, memurlarımız, akademisyenlerimiz tarafında barınma, ulaşım gibi sorunları beraberinde getirecek ve kayıplara neden olacaktır. Bu durumun akademik yaşantıya zarar vermesi hususu noktasında kaygılanmaktayız.
Bakanlar kurulundan ve TBMM den isteğimiz kanun tasarısının yeniden değerlendirmeye alınması ve geri çekilmesidir. Fakülte temsilcileri olarak, fakültemizdeki öğrencilerin isteklerini yasal yollarla ilgili birimlere ulaştırmayı bir görev bildik.
Saygılarımızla…"