Yapıların yüzde 70’i ruhsatsız, yüzde 90’ında bozuk malzeme kullanılmış. 7 şiddetindeki depremde ayakta kalmaları imkânsız.
325 yılından bu yana büyüklükleri 7 ile 9 arasında değişen 13 büyük deprem yaşayan İstanbulda çarpık yapılaşmanın sürmesi ve elle tutulur bir önlem alınmamasıyla ilgili Meclis’te soru önergesi verildi. CHP İstanbul milletvekili Sacid Yıldız’ın soru önergesini cevaplayan Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın açıklamaları ise İstanbul’un olası bir depremde ne denli büyük tehlike altında olduğunu gözler önüne serdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılan araştırmaya göre, İstanbul’daki yapıların yüzde 70’i ruhsatsız. Binaların yüzde 90’ında ise standart dışı malzeme kullanılmış. Yapıların %64’ünde korezyon (aşınma) yaşanıyor. %16’sında ise yaşlanmaya bağlı yıpranma var, %25’inde de zeminden dolayı sorunlar tespit edildi. Bu durumdaki yapıların çoğunun büyük bir depremde ayakta kalmasının imkansız olduğu belirttiliyor.Yetkililer,Türkiye ekonomisinin kalbi olan İstanbul’un yakın çevresindeki nüfus yoğunluğu, yapı stoku, fabrika ve sanayi kuruluşlarının sayıları göz önüne alındığında olası depremde yaşanacak çöküntünün, gerekli önlemler alınmazsa altından kalkılamayaçağına da dikkati çekiyorlar.
Kamu binalarına onarım
Öte yandan Bakan Özak, kamu binaları, hastane ve okulların halinin de iyi olmadığını sürratle güçlendirilmeleri gerektiğini söyledi. Özak, bu yıl içerisinde İstanbul’daki 250 okulun güçlendirileceğini de belirtti. 165 bin öğrenci ve öğretmene hizmet edecek olan 102 okulun güçlendirmesinin yıl sonu itibarıyla biteceğini belirten Özak, 11 okulun ise yıkılıp yeniden yapılacağını açıkladı. Bayındırlık Bakanı, Emniyet ve Jandarmaya ait 193 binanın da güçlendirilme projesi kapsamına alındığını da sözlerine ekledi.
Her 7 binadan biri gecekondu
İstanbul’daki çarpık yapılaşmanın sonucu ortaya çıkan gecekonduların yapımına ise bir türlü mani olunamıyor.
Zaman zaman gerçekleşen yıkımlar ise devede kulak kalıyor. Neredeyse 7 binadan birinin gecekondu olduğu İstanbul’da, gecekondu sayısının 200 bini aştığı belirtiliyor. Ancak Belediye’nin resmi rakamlarına göre sayı 182 bin 476. Son yıllarda yasa dışı yapıldığı için yıkılan gecekondu sayısı ise 2 bini buluyor. Büyükşehir belediyesi’nin yaptığı yıkımlar en çok, Baltalimanı ve Alibeyköy’de yoğunlaşıyor.
Politikacılar hatalı
Yasa dışı ve kaçak gecekondular 1950 yılından beri İstanbul’un en büyük ekonomik, sosyal ve politik sorunu olarak göze çarpıyor. Büyük bir depremde bu gecekonduların hangilerinin yıkılmadan kalacağı sorusuna ise cavap bulunamıyor.
Sağlıksız yapı stokları artıyor
Başta İstanbul olmak üzere, şehirlerimizin en önemli sorunlarının başında sağlıksız yapı stoğu geliyor. Bu tür yapılaşma deprem gibi afetlerle mücadelede o şehrin gücünü yok ediyor.
Sağlıksız yapı stoğu şu şekilde oluşmakta: Yasal olmakla beraber fiziksel eskimeye maruz kalmış yapılar. İmar afları-ıslah planları çerçevesinde gelişmiş konutlar.Yasadışı sağlıksız yapılar. Ruhsatlı olmakla birlikte yasadışı eklentileri olan yapılar. Terkedilmiş sanayi-depo-antrepolar.
İlk deprem hastanesi hazır
Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesinde 2115 metrekarelik alana yapılan Türkiye’nin ilk deprem hastanesi, hizmete hazır hale geldi. 360 yataklı hastanede yapılan helikopter pisti ile hava yolu ulaşımı da sağlanabilecek. 110 poliklinik odası bulunan Deprem Hastanesi’nde ayrıca 4 acil ameliyathanesi, 13 yataklı yoğun bakım ünitesi, 6 yataklı yanık ünitesi, 15 yataklı hemodiyaliz ünitesi, kan bankası, radyoloji biyokimya mikrobiyoloji ünitesi bulunuyor. 200 tonluk su deposuna sahip hastanede, kesintisiz güç kaynağı ile 20 dış, 250 iç hat olan telefon santrali de mevcut.