İstanbul Sinema Müzesi’nde sanat dolu günler

İstanbul Sinema Müzesi’nde sanat dolu günler

Beyoğlu’nun kalbinde yer alan ve yenilenen dijital alt yapısı ile film festivalleri, gala, ülke sinemaları ve vizyon filmlerinin yanı sıra sahne sanatları ve konserlere de ev sahipliği yapan Atlas 1948 ve İstanbul Sinema Müzesi’nde sanat dolu günler seyircisini bekliyor.

SEYİRCİYİ BEKLEYEN YAPIMLAR

“GÖRÜNTÜ: 2000’lerde Çağdaş Sahne Sanatlarına Bakmak” programı kapsamında, ‘’Vakit Tamam Beyler’’, “Olmamış Mı?’’, “Aksak İstanbul Hikâyeleri’’, ‘’ Beraberce Ölmek”, ‘’Engin-Ar’’ ‘’aHHval”, ‘’Solum’’ ve “Bugün Âşık Olucam’’ sanatseverlerle buluşacak.

Disiplinlerarası bir üretim platformu olan ProjeDifüzyon tarafından düzenlenen ve Atlas 1948 işbirliğiyle İstanbul Sinema Müzesi’nde gerçekleştirilecek olan “GÖRÜNTÜ: 2000’lerde Çağdaş Sahne Sanatlarına Bakmak” programında, 2000'li yıllarda çağdaş tiyatro ve dans alanında yer alan aktif sanatçı ve toplulukların arşiv kayıtları, özel bir seçkiyle yer alıyor. Gösterimlerin ardından sanatçılarla bu yaratıcı süreçlerin arka planının konuşulacağı bir söyleşi gerçekleştirilecek.

1729929915-program.png

VAKİT TAMAM BEYLER

Tasarım ve koreografisini Şule Ateş’in yaptığı, Tülin Özen, Tuğba Özkul, Pınar Bekaroğlu, Banu Çiçek Barutçugil, Funda Şen, Birsen Karacan, Dizem Kaftan ve Defne Erdur Bektik’in aynı sahneyi paylaştığı gösteri, T. S. Eliot’un “Katedralde Cinayet” isimli oyununun koro bölümlerinin yanı sıra “Çorak Ülke”, “Oyuk Adamlar” ve “Marina” şiirlerinden yararlanarak kendi metnini oluşturuyor. On birinci yüzyılda Canterbury’li kadınların “yaşanmakta olanlar” karşısında duydukları korku ve dehşet duygusunu, günümüz Türkiye’sinde yaşayan kadınların bedenine giydiriyor.

Vakit Tamam Beyler, 29 Ekim Salı günü saat 20.30’da İstanbul Sinema Müzesi’nde seyircilerini bekliyor.

olmamis-mi.jpg

OLMAMIŞ MI?

90 yılların kültürel imgeleri üzerinden bugünü, bu anı düşünen bir performans olarak seyirci karşısına çıkaran “Olmamış mı?”, biz bugünün gençlerini çocukluk yıllarına götürüyor. Türkiye'nin, kendimizin bugünkü gerçekliğini anlayabilmek için 90'lar kuşağından bir grup oyuncu ve sanatçının diğer kuşaklara bir daveti olarak tasarlanan “Olmamış mı?”, Türkiye'de büyümek ve genç olmak temalarını ve bunların getirdiği birçok başka meseleyi müzik, video ve kişisel tarih anlatılarının yardımıyla sahneye taşıyor.

Firuze Engin, Şafak Ersözlü, Utku Kara, Murat Mahmutyazıcıoğlu ve Zinnure Türe’nin oynadığı “Olmamış Mı?” 5 Kasım Salı günü saat 20.00’da İstanbul Sinema Müzesi’nde seyircileriyle buluşacak.

aksak-istanbul.jpg

AKSAK İSTANBUL HİKÂYELERİ

Yönetmenliğini Yeşim Özsoy’un yaptığı “Aksak İstanbul Hikâyeleri”; Osmanlı müziğindeki aksak ritmin ses, metin ve oyunculuk üzerinde yapılandırılmasını eksenine alarak, müziğin ritmindeki bu aksamanın şehir hayatına yansımasını anlatıyor. Birbiriyle bağlantılı 12 ayrı karakter ve onların parçalanmış 12 farklı monoloğundan oluşan “Aksak İstanbul Hikâyeleri”, 12 Kasım Salı günü saat 20.00’de İstanbul Sinema Müzesi’nde sahnelenecek.

beraberce-olmek.jpg

BERABERCE ÖLMEK

Yazar ve yönetmenliğini Melis Tezkan ve Okan Urun’un yaptığı, siyasi kayıp hali, devrim umudu ve her şeyin sonuna varma düşüncesi etrafında şekillenen oyun, popüler kültürün ve sıradanın içinde insanın kendisini tüketmesi gibi konuları ele alıyor.

Beraberce Ölmek, 19 Kasım Salı günü saat 20.30’da İstanbul Sinema Müzesi’nde seyircileriyle buluşmayı bekliyor.

enginar.jpg

ENGİN-AR

Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın “Engin-Ar” performansı tabulara, engellere, namuslara, dinlere, dillere, ırklara rağmen aşk ve ilişki üzerine bir çeşitleme sunuyor.

Alternatif bakış açılarını barındıran dansçıların kurduğu proje topluluğu Çıplak Ayaklar Kumpanyası’ndan, Amala Dianor, Aslı Öztürk, Chloe Hernandez, Candaş Baş, Duygu Güngör, Orin Camus ve Mihran Tomasyan’nın dansçılığını yaptığı “Engin-Ar” performansı, 26 Kasım Salı günü saat 20.00’da İstanbul Sinema Müzesi’nde seyirci karşısına çıkacak.

ahhval.jpg

aHHval

Hareket Atölyesi tarafından tasarlanarak sahnelenen aHHval, tarihin sivil ve kişisel bir noktadan yeniden yazımına kapı aralıyor. Sanat yönetimini Zeynep Günsür’ün yaptığı oyunda, hayatın farklı süreçlerinden ve farklı nesillerden gelip gayri-resmi yerel tarihle birbirine bağlanan on bir kadın, "kadın olma", "vatandaş oma", "sanatçı olma ya da olmama" gibi ortak vaziyetlerine dair samimi bir anlayışı paylaşıyor.

aHHval, 3 Aralık 2024’de İstanbul Sinema Müzesi’nde sahnelenecek.

SOLUM

Koreografisini Mustafa Kaplan’ın yaptığı “Solum”da Kaplan, Filiz Sızanlı ile dans gösterisi gerçekleştiriyor. Şimdiye kadar birlikte yaratan ve dans eden Mustafa Kaplan ve Filiz Sızanlı, “Solum”da kendi kişisel araştırmalarına çekiliyor. Yolları ve bedeni noksanlıklarıyla keşfettikleri iki solo performansla sahnede kesişiyor.

Solum, 10 Aralık Salı günü saat 20.00’da İstanbul Sanat Müzesi’nde seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

bugun-asik-olucam.jpg

BUGÜN ÂŞIK OLUCAM

Bugün Âşık Olucam, New York'ta yaşayan Anıl'ın aşk acısından kurtulmak için verdiği bir haftalık uğraşın hikâyesini anlatıyor. Anıl, bir süredir hayatını iyice zorlaştıran ilişkisinden kurtulmak, aşkını unutmak için yeni bir aşk aramaya karar verir. Her gün aşık olacağına inanarak yeni insanlarla tanışır ve bu insanlara aşık olmayı dener. Çok geçmeden unutmaya çalışmanın yalnızca hatırlamaya yaradığını fark eder, hayatı yeniden aşkla göğüslemek için kendisiyle ve eski aşkı İbo ile yüzleşmesi gerektiğini anlar.

Bugün Âşık Olucam, performans-konser formatını kullanarak izleyicinin ve oyuncuların teatral alanın protokollerini istedikleri gibi eğip bükebildikleri, tiyatronun müziğe, izleyicinin oyuncuya dönüştüğü bir alan yaratıyor.

İbrahim Halaçoğlu, Zinnure Türe ve Fatih Gençkal’in oynadığı ‘’Bugün Aşık Olucam’’, 17 Aralık Salı günü saat 20.00’da İstanbul Sinema Müzesi’nde seyirciyle buluşuyor.