Türkiye’de lalenin yaygınlaştırılması ve uluslararası platformlarda tanıtılması amacıyla 2016 yılında faaliyete geçen İstanbul Lale Vakfı, yeni projelere imza atmaya devam ediyor.
Vakıf adı ile özdeşleşen İstanbul Sarıyer’deki Emirgan Korusu sınırları içinde yer alırken bünyesinde yer alan müzede lalenin bir çiçek olarak gelişiminin yanı sıra Osmanlı’dan günümüze bir desen olarak yer almasının örneklerini görmek mümkün.
“LALE ÇILGINLIĞI” SERGİSİ AÇILIYOR
İstanbul Lale Vakfı’nda nisan ayında 3 yeni sergi sanatseverleri bekliyor. 1630’larda Hollanda’nın müreffeh ticaret şehirlerine gelen ziyaretçiler; büyüleyen, hassas ve egzotik bir Doğu ithali olan lale çılgınlığına yakalandılar.
Nadir çiçek soğanları inanılmaz ve sürekli artan meblağlara el değiştirdi, ta ki tek bir lale soğanı bir evin maliyetinden daha yüksek fiyatlara satılıncaya kadar. Tarihçiler bu döneme “Tulipomania” yani “Lale Çılgınlığı” adını verdiler.
TULİPOMANİA Sergisi lalenin, Orta Asya’nın rüzgârlı bozkırlarındaki kökenlerinden İstanbul’un yemyeşil imparatorluk bahçelerine uzanan serüveninin; Avrupa'nın en imrenilen ve en güzel çiçeği olarak uyandırdığı olağanüstü tutkuların günümüz sanatına etkisini anlatan canlı bir sergi.
1-15 Nisan 2024 tarihleri arasında açılacak Tulipomania Sergisi’nin Küratörlüğünü Ali Bakova yaptı. Sergide AI Art - Yapay Zeka Sanatı, CodeArt, video enstelasyon, mekana özel üretilen VR-Virtual Reality gibi günümüz çağdaş yaklaşımlarının geleneksel sanat yaklaşımlarının 55 tasarımcı ve sanatçı tarafından kullanıldığı 200 eser yer alacak.
Eserleri sergilenecek tasarımcı ve sanatçıların arasında Can Akerson, Chiara de Rocchi ve Sıla Şehrazat Yücel de bulunuyor.
Sergi de AI Art - Yapay Zeka Sanatı, CodeArt, video enstelasyon, mekâna özel üretilen VR-Virtual Reality gibi günümüz çağdaş yaklaşımları geleneksel sanat yaklaşımları ile birlikte kullanıldı.
LALE VE SAKURA ÇİÇEKLERİ BİR ARADA
Eserlerindeki motiflerin farklılığı, kendine özgü hammadde reçetesi ve sanatıyla hayatını bütünleştirmesi ile tanınan seramik sanatçısı İsmail Yiğit’in 250’den fazla eserin yer alacağı ‘Lalenin çini ile dansı’ sergisi 5 Nisan-15 Haziran 2024 tarihleri arasında gezilebilir.
Sanatçı lalenin çini ile dansı sergisi için, Japonya ve Türkiye’nin milli sembolü sakura ve lale çiçeklerinin yer aldığı bir koleksiyon da hazırladı.
6 MAYIS’A KADAR GEZEBİLİRSİNİZ
Atölyeler kurarak baskıresmi öğrenen ve üreten sanatçılara kucak açan Süleyman Saim Tekcan’ın ‘Imoga’nın ölümsüzleri’ Sergisi ise 16 Nisan – 6 Mayıs 2024 tarihleri arasında görülebilir. Sergide, Süleyman Saim Tekcan’in atölyelerinde üretim yapmış ve bugün aramızda olmayan Elif Naci, Nurullah Berk, Zühtü Müridoğlu, Eren Eyüboğlu, Veysel Erüstün, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Emin Barın, Ferruh Başağa, Cihat Burak, Avni Arbaş, Turhan Selçuk, Neşet Günal, Mehmet Pesen, Nedim Günsur, Adnan Turani, Nevzat Akoral, Tosun Bayrak, Adnan Çoker, Sadi Diren, Melike Abasıyanık Kurtiç, Semih Balcıoğlu, Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Ali Teoman Germaner (Aloş), Gündüz Gölönü, Özer Kabaş, Burhan Uygur, Yusuf Katipoğlu, Gül Derman, Ali İsmail Türemen, Balkan Naci İslimyeli, Kadri Özayten, Şenol Yorozlu ve Mehmet Koyunoğlu’nun baskı resimleri ve fotoğrafları yer alıyor.
