İstanbul depremi için uzmanlar uyarırken korkutan rapor. Kaç binanın depreme karşı riskli olduğu açıklandı

İstanbul depremi için uzmanlar uyarırken korkutan rapor. Kaç binanın depreme karşı riskli olduğu açıklandı

Marmara depreminin üzerinden 25 yıl geçti. İstanbul Planlama Ajansı, şehrin depreme hazırlık sürecini ve mevcut durumunu mercek altına alan bir rapor yayımladı. İPA Başkanı Dr. Buğra Gökçe, olası 7,5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'da yüzde 20 oranında ağır hasar beklendiğini belirtti. Ayrıca, kentteki 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonunun riskli olduğunu vurguladı.

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından yayımlanan deprem raporu, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. İPA Başkanı Dr. Buğra Gökçe, raporu sosyal medya hesabından paylaşarak, İstanbul’un depreme karşı hazırlık durumu hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

"7,5 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ BİR DEPREM OLURSA..."

Dr. Gökçe, olası 7,5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'da yüzde 20 oranında ağır hasar beklediklerini belirtti. Yıllar içinde kentsel dönüşüm kapsamında birçok konut yenilenmiş olsa da, mevcut yapı stoku nedeniyle şehrin hala büyük bir risk altında olduğuna dikkat çekti.

"DEPREM DİRENCİNİ ARTIRMAK İÇİN KULLANILMIYOR"

1999 Marmara Depremi'nin Türkiye için afet yönetiminde bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Gökçe, buna rağmen imar barışı gibi uygulamaların hayata geçirildiğini ve yapı kayıt belgesi alan binaların risk altında olduğunu vurguladı. Deprem vergileri ve imar affı gelirlerinin yapı stokunun deprem direncini artırmak için kullanılmadığını eleştirdi.

"1999 DEPREMİNDEN BU YANA DÖNÜŞMESİ GEREKEN YAPILARIN YALNIZCA DÖRTTE BİRİ DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"

Gökçe, İstanbul’da her üç yapıdan ikisinin 2000 yılı öncesinde inşa edildiğini ve 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonunun riskli durumda olduğunu ifade etti. 1999 depreminden bu yana dönüşmesi gereken yapıların yalnızca dörtte birinin dönüştürülebildiğini belirterek, bu sürecin rant odaklı projelere yöneldiğini söyledi.

"KAĞIT ÜZERİNDE KALDI"

Ayrıca, 1999 depremi sonrasında çıkarılan kanunlarla oluşturulan yapı denetim süreçlerinin kağıt üzerinde kaldığını, 6 Şubat Depremi sonrasında ise rant odaklı uygulamaların önüne geçilmediğini kaydetti. Gökçe, yapılması gerekenin, kentsel dönüşüm sürecinde rant ve yetki odaklı düzenlemeler yerine, kamu yararını gözeten bir yaklaşımla en dezavantajlı bölgelerden başlayarak yapı stokunun yenilenmesi olduğunu vurguladı.

İŞTE O PAYLAŞIMI

a.png

b.png

c.png