İsrail-Filistin arasındaki gerginlik, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e sürpriz bir saldırı düzenlemesiyle yeniden tırmandı. İsrail, karşılık olarak, Hamas’ın yönettiği Filistin toprakları Gazze Şeridi’ne hava bombardımanı yapılması ve “tam bir kuşatma” uygulanması talimatını verdi. Bu, 20. yüzyılın ortasına uzanan bir çatışmanın yeni ve kanlı bir safhasını başlattı.
Fikir Turu’nun France24’den derlediği makalede, Filistin ve İsrail arasında 75 yıldır süren çatışmaların kısa bir öyküsünü anlatmıştı.
İşte o makaleden öne çıkan bazı önemli noktalar:
1947: Yahudi Soykırımından kurtulan binlerce Avrupalı Yahudi, o dönemde İngiliz mandası altında olan Filistin’e gitmek için Exodus 1947 adlı bir gemiye biner. Göçmenler, “vadedilmiş topraklara” ulaşmak isterken İngiliz donanması tarafından engellenirler ve Avrupa’ya geri yollanırlar. Bu olay, medyada geniş yankı bulur ve Filistin sorununun çözümü için Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde bir plan yapılması gerektiği konusunda İngiltere’yi ikna eder. BM Özel Komitesi, Filistin’in yüzde 55’ini, nüfusunun yüzde 35’ini oluşturan bir Yahudi devletine bırakan, yanında bir de Arap devleti öngören ve Kudüs’ün bir bölümünü uluslararası yönetim altına alan bir bölünme planı sunar. Filistinli liderler planı redderken, Yahudi liderler kabul eder. BM Genel Kurulu 29 Kasım’da 33 ülkenin bölünme lehinde, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 13 ülkenin aleyhinde ve 10 ülkenin de tarafsız oy kullanmasıyla planı onaylar.
1948: İsrail’in ilk başbakanı David Ben-Gurion 14 Mayıs’ta Bağımsızlık Bildirgesi’ni ilan eder. Bildirge, ertesi gün yürürlüğe girecek ve Filistin’deki İngiliz mandasının bitmesinden bir gün önce açıklanacaktır. Araplar ve Yahudiler arasında patlak veren iç savaşta BM’ye göre Yahudi devleti Filistin Mandası topraklarının yüzde 77’sine hakim olur. Filistinliler için bu tarih, daha sonra evlerinden ve topraklarından kovulmalarının başlangıcı olan “Nekbe” trajedisini simgeler. Deir Yasin gibi köylerde yaşanan katliamları duyan yüz binlerce Filistinli Mısır, Lübnan ve Ürdün’e kaçarken, Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak orduları İsrail’e saldırarak 1948 Arap-İsrail Savaşı’nı başlatır. Arap orduları geri püskürtülür, ateşkes ilan edilir ve İsrail lehine yeni sınırlar belirlenir. Ürdün, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü, Mısır ise Gazze Şeridi’ni kontrolü altına alır.
1956: Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı millileştirmesinin ardından İkinci Arap-İsrail Savaşı veya Süveyş Krizi çıkar. Buna karşı İsrail, Birleşik Krallık ve Fransa bir ittifak oluşturur ve İsrail Gazze Şeridi ile Sina Yarımadası’nı işgal eder. İsrail ordusu, ABD ve SSCB’nin baskısıyla nihayet askerlerini geri çeker.
1959: Yaser Arafat Gazze ve Kuveyt’te Filistin hareketi El Fetih’i kurar. Bu hareket daha sonra Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) ana bileşeni olur.
1964: FKÖ kurulur. 1967: İsrail ve Arap komşuları arasında Üçüncü Arap-İsrail Savaşı veya Altı Gün Savaşı, Orta Doğu haritasını büyük ölçüde değiştirir. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü, Gazze Şeridi’ni, Sina Yarımadası’nı ve Golan Tepeleri’ni ele geçirir.
1973: Yahudilerin Yom Kippur bayramında, 6 Ekim’de, Mısır ve Suriye orduları İsrail’e karşı saldırır ve yeni bir bölgesel savaş başlatır. İsrail’in Arap ordularını geri püskürtmesiyle 19 gün sonra biten Yom Kippur Savaşı, her iki tarafın da ağır kayıplar vermesine, en az birkaç bin kişinin ölmesine sebep olur.
1979: Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin, ABD Başkanı Jimmy Carter’ın arabuluculuğunda Camp David Anlaşması’nı imzalar. Bu anlaşma, İsrail’in Sina Yarımadası’nı Mısır’a geri vermesi ve Mısır’ın İsrail’i tanıması karşılığında barışı sağlar. Bu anlaşma, Mısır’ın Arap Birliği’nden atılmasına ve Sedat’ın 1981’de suikasta uğramasına yol açar. Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat, İsrail’i resmen tanıyan ilk Arap lider olur.
1982: İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron, Celile İçin Barış Operasyonu adlı tartışmalı bir askerî harekâtla Lübnan’a girer. Harekâtın hedefi, güney Lübnan’daki Filistinli direnişçileri etkisiz hale getirmektir. Ancak İsrail ordusu Beyrut’a kadar ilerler.
FKÖ lideri Yaser Arafat’ın yenilmesi, Lübnan’daki Filistinli mültecileri savunmasız bırakır. 16-18 Eylül’de İsrail destekli Lübnanlı Hıristiyan milisler, Beyrut’taki Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında korkunç bir katliam yaparlar. Katliam, Şaron’un savunma bakanlığından istifa etmesine neden olan bir İsrail soruşturmasına konu olur.
1987: Gazze’deki Filistinli mültecilerin başlattığı ayaklanma Batı Şeria’ya yayılarak Birinci İntifada’yı tetikler. Birinci İntifada 1993’e kadar devam eder ve 1000’den fazla Filistinli ölür. İsrail’in askerî gücüne taşlarla direnen Filistinli protestocular Filistin davasının simgesi olur.
Mısır’daki Müslüman Kardeşler’den etkilenen Hamas da bu ayaklanma döneminde ortaya çıkar. Hamas, silahlı mücadeleyi savunur ve İsrail devletinin varlığını reddeder.
1993: Arafat ve İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin, gizli müzakereler sonucunda Oslo Anlaşmalarını imzalar. Oslo Anlaşmaları, Batı Şeria ve Gazze’de Filistin Yönetimi’nin kurulmasını içerir. Arafat ve Rabin, 13 Eylül’de ABD Başkanı Bill Clinton’ın önünde Beyaz Saray’da el sıkışır. Bu tarihi olay 400 milyondan fazla kişi tarafından televizyondan takip edilir.
1995: Rabin, 4 Kasım’da Tel Aviv’de bir barış mitinginde aşırı sağcı bir Yahudi tarafından öldürülür.
1996: Benjamin Netanyahu ilk defa başbakan olur.
2000: Şaron, 28 Eylül’de sağcı Likud partisinin lideri olarak Kudüs’teki El Aksa/Tapınak Dağı’na girer ve Filistinlileri öfkelendirir. Bu ziyaret, 3.000 Filistinli ve 1.000 İsraillinin ölümüne yol açan İkinci İntifada’yı başlatır.
2001: Şaron İsrail başbakanı olur ve Ramallah’taki karargâhında kuşatma altında tuttuğu Arafat’la görüşmeyi keser.
2002: İsrail hükümeti, İsrail’i Batı Şeria’dan ayıran bir duvar inşa etmeye başlar. BM Güvenlik Konseyi, İsrail ve Filistin devletlerinin birlikte yaşamasını destekler. İsrail ordusu, Ramallah’taki kuşatmayı sonlandırır.
2004: 22 Mart’ta Hamas’ın kurucu lideri Şeyh Ahmed Yasin, bir İsrail helikopter saldırısında hayatını kaybeder. Sekiz ay sonra, 11 Kasım’da Arafat, Paris’te bir hastanede ölür. Arafat’ın ölümü, doğal mı yoksa polonyum 210 ile zehirlenmiş mi olduğu konusunda tartışmalara neden olur.
2005: Mahmud Abbas, Filistin Yönetimi’nin başkanı seçilir. 38 yıl sonra İsrail Gazze’den çıkar.
2006: Başbakan Şaron 4 Ocak’ta komaya girer ve 2014’te ölene kadar uyanmaz. Ehud Olmert başbakan olur ve Şaron’un yeni partisi Kadima’yı yönetir.
Hamas, Filistin topraklarında seçimleri kazanır, ancak ABD ve AB Filistin hükümetine yardımı keser. Hizbullah, İsrail’e roket atar ve iki İsrailli askeri kaçırır. İsrail karşılık verir ve çok sayıda sivil ölür. Savaş, İsrail’de başarısızlık olarak görülür ve Olmert’e istifa baskısı yapılır.
2007: Hamas ve El Fetih arasında çıkan çatışmalar sonucunda Hamas, Gazze’yi ele geçirir.
2008: İsrail 27 Aralık’ta Gazze’ye beklenmedik bir saldırı yapar ve bir günde 200’den fazla kişi ölür. Sonra İsrail, Gazze’ye kara harekâtı başlatır. Bir BM raporu, İsrail ve Hamas’ın savaş suçu işlediğini belirtir.
2009: İsrail ve Hamas 18 Ocak’ta ateşkes ilan eder ve 22 günlük savaşı bitirir. Savaşta 1.300’den fazla Filistinli ve 13 İsrailli ölür.
2011: İsrail 27 Mart’ta Gazze’den atılan roketleri durdurmak için Demir Kubbe adlı füze savunma sistemini kullanmaya başlar.
2012: İsrail 14 Kasım’da Hamas’ın lideri Ahmed al-Jaabari’yi hava saldırısıyla öldürür ve Hamas’ın Kudüs’e roket saldırısıyla misilleme yaptığı sekiz günlük bir savaş başlar. Savaşta 130’dan fazla Filistinli ve beş İsrailli ölür.
2014: Haziran ayında üç İsrailli genç Batı Şeria’da kaçırılır ve öldürülür. İsrail bunun sorumlusu olarak Hamas’ı gösterir ve 8 Temmuz’da Gazze’ye hava saldırıları yapar. Yedi hafta süren savaşta 2.200’den fazla Filistinli ölür.
2018: 30 Mart’ta binlerce Filistinli, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı protesto etmek için sınırda toplanır. Gösteriler aylarca sürer. BM’ye göre, Mart sonu ile Aralık 2018 sonu arasında bu gösterilerde en az 189 Filistinli ölür ve 6.000’den fazla kişi yaralanır.
2021: Filistinli cemaat, Mayıs ayında Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da İsrail polisiyle çatışır. Hamas, İsrail’e roket atar. İsrail’in Gazze’ye hava saldırılarıyla yanıt vermesi, 200’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan 11 günlük bir savaşa yol açar.
2022: İsrail 5 Ağustos’ta Gazze’ye hava saldırısı yapar ve İslami Cihad grubunun bir liderini öldürür. Filistin bölgesinden roket atışları olur. Üç günlük çatışmalarda en az 40 Filistinli ölür.
2023: İsrail güçleri 26 Ocak’ta Batı Şeria’nın bir kasabasına baskın yapar ve dokuz Filistinli İslami Cihad militanı ve sivili öldürür. Filistinli militanlar iki roketle karşılık verir. İsrail misilleme yapar. Olayda başka ölüm olmaz.
7 Ekim’de Hamas, İsrail’e çok yönlü bir sürpriz saldırı düzenler ve savaşçıları hava, kara ve deniz yoluyla Gazze sınırına sızar. İsrail güçleri Gazze’ye hava saldırıları yapar ve sınıra asker gönderir.