İsrail ile Filistin arasında 7 Ekim’de başlayan çatışmaların ardından İsrail hükümetinin silahlanma kurallarını gevşetmesiyle İsrailli siviller de silahlanma yarışına girdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “sivilleri silah kullanmaya teşvik ediyoruz” açıklamasının ardından silahlanan İsrailli siviller, sokaklarda uzun namlulu silahlarla dolaşmaya başladı. Özellikle başkent Tel Aviv’de her cadde ve sokakta uzun namlulu silah taşıyan sivilleri görmek mümkün. Sivillerin günlük yaşantılarında, kafelerde otururken veya spor yaparken taşıdığı silahlar; savaş manzaralarının ve huzursuzluğunun Tel Aviv sokaklarına da yansıdığını gözler önüne seriyor.
TEL AVİV’DE ENDİŞELENDİREN MANZARA
Tel Aviv’de yaşayanlar bisiklet sürerken, sahilde otururken, bebek arabasıyla dahi gezerken ve spor yaparken uzun uzun namlulu silahlar taşıyor. Bebeğini gezdiren bir babanın, sahilde oturan bir çiftin ve köpeğini gezdiren bir adamın “kendini güvende hissetmek” için taşıdığı silahlar bir yandan endişelendiriyor bir yandan halkın kendini savunma iç güdüsünü gösteriyor. Hükümet ise kontrollü silahlanmayı, açıklamalarıyla ve eylemleriyle teşvik ediyor. Özellikle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 25 Ekim’de yaptığı “Sivilleri silah kullanmaya teşvik ediyoruz” açıklamasından sonra İsrail’de günün her saatinde ve her sokakta uzun namlulu silah taşıyan siviller dikkat çekiyor.
TEL AVİV KISMEN EN GÜVENLİ ŞEHİR
Başkent Tel Aviv, savaşın başlamasından bu yana yaşadıkları bölgeleri terk ederek güneyden ve kuzeyden gelen İsraillilere ev sahipliği yapıyor. Kentte bulunan oteller ve hosteller tam kapasiteyle hizmet verirken sınır bölgelerinde evlerini terk eden siviller şehre sıkışmış durumda.
Hükümet ve halk, Demir Kubbe’nin Tel Aviv’i daha fazla ünite ile daha etkin koruması sağladığı gerekçesiyle ülkenin kısmen de olsa en güvenli şehri olarak görüyor. Buna rağmen şehir 7 Ekim’den bu yana birçok kez roketlerin hedefi oldu. Gün içerisinde Tel Aviv’e atılan roketlerin Demir Kubbe tarafından havada imha edilmesi ve sivil halkın sokaklarda uzun namlulu silahlarla gezmesi savaşın başkent sokaklarına da etkisini gösteriyor.