Jerusalem Post'ta yer alan habere göre, Kongre üyelerine hitap Binyamin Netanyahu, "Irak'taki Kürtler bağımsız devlete sahip olmalı. Kürtler cesur, Batı'nın dostu ve bizimle aynı değerleri paylaşan bir halk" ifadelerini kullandı. Netanyahu, siyasi açıdan oldukça hassas olan Kürt meselesine sıklıkla değinmiyordu, çünkü ABD'nin geleneksel tavrı -en azından ABD Başkanı Donald Trump'ın ocak ayında göreve başladığı güne kadar kadar- Irak'ın birleşik bir devlet olarak kalması ve ayrı parçalara bölünmemesi gerektiği yönündeydi. Dahası, bir Kürt devleti, Türkiye için kırmızı bir çizgiydi.
Netanyahu, Tel Aviv'deki bir konuşma sırasında İsrail'in "Kürtlerin bağımsızlık ilgisini desteklemeleri" gerektiğini söylediği 2014'ten bu yana, konuyla ilgili kamuoyuyla konuşmamıştı. MOSSAD başkanı Yossi Cohen, geçtiğimiz günlerde kabine üyelerine bir açıklama yaparak İsrail'in İran konusundaki endişelerine değindi. Netanyahu da, İsrail'in "İran ve uydularının, özellikle Hizbullah'ın Suriye'deki askeri birikimine şiddetle karşı olduğunu ve İsrail'in güvenliğini korumak için gereken her şeyi yapacağına" dikkat çekti. Netanyahu, İran'ın 20 bin Şii militanın Suriye'ye taşınmasını sağladığını belirtti.
Netanyahu'nun bu sözleri, Kürdistan'ı Büyük İsrail projesinin bir parçası olarak gören Büyük Orta Doğu Projesi'yle de örtüşüyordu. Irak ve Suriye'de kurulacak bağımsız Kürt devletleriyle Kürdistan ve İsrail'in birleştirilmesi, bölgedeki diğer güçler olan İran, Irak ve Suriye'nin devre dışı bırakılması öngörülüyordu. Projeye, Türkiye'deki Kürt nüfusunun da dahil edilmesi de planlar dahilindeydi.