İsrail istihbaratının fişlediği Türk gazeteci kim?
Lafı uzatmadan söyleyelim, o gazeteci, bu köşenin yazarıdır. Biz, “İsrail istihbaratı bizi fişliyor derken” bir gerçeği dile getirmiştik. Bâzı okurlar bunun doğruluk derecesini öğrenmek istedi.
Evet, İsrail istihbaratı bizi, Yahudilere karşı Türkiye’de faaliyet gösteren “Nefret Endüstrisi” nin dişlilerinden biri görüyor.
Elimizde belge var mı?
Var..
Belgeyi düzenleyen kurumun adı, “Intelligence and Terrorism Information Center at the Israel Intelligence Heritage & Commemoration Center (IICC)”
Türkçe’ye çevirirsek, “İsrail İstihbarat ve Bilgi merkezi”. Kısaltılmış ismiyle “IICC” . Logosu, yeşil zemin üzerine ters üçgen. Siz bu ’IICC’ye, Mossad aysberginin su üstündeki kısmı da diyebilirsiniz.
Bu birim Türkiye’deki anti-semitik yayınlarla ilgili bilgiler toplamış ve bu bilgileri, “Bir Nefret Endüstrisi” üst başlığı ile, 25 sayfalık bir rapor haline getirerek, 17 Ocak 2007 tarihinde ilgili makam(lar)a sunmuş.
IICC’nın raporunda, Hitler’in “Kavgam” ı ve “Siyon Protokolleri” isimli kitapların Türkiye’de basılmasından rahatsızlık duyuluyor. Ergün Poyraz’ın kitaplarından da bahsettikten sonra sıra bizim kaleme aldığımız, “Ankara’da Gizli İsrail Devleti mi var?” isimli esere geliyor ve “İsrail İstihbarat Bilgi Merkezi” nin 25 sayfalık Türkiye raporunun 17 ve 18’inci sayfaları bu eser ve Hasan Demir’e ayrılmış bulunuyor.
İnsanın İsrail’i tebrik edesi geliyor...
“Akasya Kitap” bizim, “Ankara’da İsrail Gizli Devleti mi var?” kitaplarımızı Mayıs 2007 sonlarına doğru piyasaya vermişti. İsrail’in “Bilgi Merkezleri” adına Türkiye’de “alan çalışması yapan” elemanları kısa süre içerisinde bu kitaba ulaşıp okumuş ve çevirisini yaparak İsrail’e göndermiş ki, 7 ay içerisinde biz IICC tarafından “Bir nefret endüstrisinin” dişlisi olarak “damgalanıp” gerekli birimlere arz edilmişiz..
Önce, “Şeref duyar” ve “İnşallah mizanımızda önemli bir ağırlık tutar” dedikten sonra, hakkımızdaki hükmün doğru olup olmadığını değerlendirebiliriz.
Rapor bizim, 21.02.2007 tarihinde Yeniçağ’da yayımlanan “Yahudi Lobisi Türkiye’de olağanüstü etkili” başlıklı yazımızı, iddialarına örnek olarak gösteriyor. Biz o yazıda Atatürk’ün masonları Türkiye’den kovuşunu anlattık. 1880 yılında Fransa’da 15. yüzyıl Yahudilerinin İstanbul Yahudilerinden yardım istediklerine dair iki mektubu, “Umberto Eco’nun, Foucalut Sarkacı ve Bülent Bengisu’nun Tapınak Şövalyeleri (s.446)” nden naklettik. Yeniçağ’da yayımlanan 20.7.2007 tarihli, “Mehmetçiği Güneydoğu’da vuran Siyonizm’dir” başlıklı yazımız da IICC tarafından “Yahudi düşmanlığı” olarak takdim edilmiş. Biz o yazıda İsrail-PKK ilişkisini işliyorduk. Bu ilişkiyi bugün Mossad eski başkanı Efrahim Halavi de “Gölgedeki Adam” kitabında itiraf ediyor. IICC kendi gazetelerine şöyle bir göz gezdirse, Mossad’ın Irak’ın kuzeyindeki faaliyetlerinde bizi doğrulayan onlarca bilgiye çok kolay ulaşır.
IICC’yı tedirgin eden yazılarımızdan biri de 19.09.2005 tarihinde yine Yeniçağ’da kaleme aldığımız “Dolar Hitler’den Daha Tehlikeli” başlıklı olanı...
Bu yazı bir şifredir ve ABD’deki son ekonomik krizin bizzat kendisini ve kriz esnasında ABD bankalarındaki varlıkların, bilgisayar ortamında İsrail’e transferini, bizim daha 2005’lerden gördüğümüzün de ispatıdır.
Velhasıl İsrail, kendi şiddet ve yayılmacılığına karşı kaleme alınmış yazıları, “Yahudi düşmanlığı” olarak piyasaya sürüp, “En iyi savunma, saldırıdır” taktiği uyguluyor.
Meselâ İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlar karşısında insanlık vicdanının akıttığı gözyaşını “Yahudi düşmanlığı” ile aynı kefeye koymak gibi... Aslında, İsrail’in bu yaptığı usta bir “Yahudi düşmanlığı” dır. O bu taktikle İsrail dışındaki Yahudilere, “Bak, sana hiçbir yerde rahat yok, yaşadığın ülkeden çok İsrail’e sahip çık” terörü uyguluyor da kimse farkında değil...
İsrail istihbaratı o raporda, “Kendi yönetim ve politikalarını da hedef almasına rağmen Türkiye’deki İslâmi yönetim, bu yayınların yayın ve dağıtımını önlemiyor” diye Erdoğan ve Hükümetini de eleştiriyor...