Bu iddia, tarihçiler ve siyasetçiler tarafından yalanlandı.
Hitler ile görüşen müftü
Netanyahu, dün Kudüs’te düzenlenen 37. Dünya Siyonist Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Hitler Yahudileri yok etmek değil sürgün etmek istemişti. Filistin Müftüsü Hacı Emin Hüseyni Berlin’e giderek ona, ‘Yahudileri sürgün edersen hepsi buraya (Filistin’e) gelir’ dedi. Hitler, ‘Peki ne yapayım onlara?’ diye sordu. Hüseyni ‘Onları yak’ dedi” şeklinde konuştu.
Netanyahu’nun bahsettiği Emin el-Hüseyni, Filistinli bir Arap milliyetçisi ve Filistin Mandası’nda Müslüman liderdi. 1921-1948 yılları arasında Kudüs başmüftüsü olarak görev yapmış ve Arap Yüksek Komitesi’nin kurucusu olmuştu. El-Hüseyni, 1933’ten itibaren Nazilerle yakınlaşmaya başlamış ve 1941’de Berlin’e giderek Hitler ile görüşmüştü. Yahudileri Filistin’den atmak için destek talep etmiş ancak Hitler resmi bir taahhüt vermemişti.
Tarihçiler ve siyasetçilerden tepki
Netanyahu’nun sözleri, tarihçiler ve siyasetçiler tarafından tepkiyle karşılandı. Tel Aviv Üniversitesi profesörlerinden Dina Porat, “Yahudilerin öldürülmesi ya da yakılması fikrini Hitler’e açan ilk kişinin müftü olduğunu söylemek yanlış. Dünyayı Yahudilerden temizlemek, daha müftüyle görüşmeden de Hitler’in politikasının merkezindeydi” dedi.
İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon da, “Nihai çözüm denilen soykırım, tabii ki müftünün fikri değildi. Hitler’in kötülük dolu beyninin ürünüydü” diye konuştu.
Filistinli yetkililer de Netanyahu’nun açıklamasını kınadı. Filistin’in başmüzakerecisi Saib Erakat, “Netanyahu, Filistinlilerden o kadar nefret ediyor ki Hitler’i bile affetmeye hazır” dedi.
EMİN EL-HÜSEYNİ KİMDİR
Emin el-Hüseyni: Filistin davasının ilk lideri
Emin el-Hüseyni, Filistinli bir Arap milliyetçisi ve Müslüman liderdi. 1921-1948 yılları arasında Kudüs başmüftüsü olarak görev yapmış ve Arap Yüksek Komitesi’nin kurucusu olmuştu. İngilizlere ve Yahudilere karşı mücadele eden el-Hüseyni, Filistin davasına uluslararası bir hüviyet kazandırmak için çeşitli faaliyetlerde bulunmuştu.
Nazilerle işbirliği
El-Hüseyni, 1933’ten itibaren Nazilerle yakınlaşmaya başladı. 1936’da Filistin’de çıkan büyük Arap isyanının lideri olarak, Yahudilere toprak satışını ve Filistin’e Yahudi göçünü engellemeye çalıştı. İngilizlerle arası bozulan el-Hüseyni, 1937’de Lübnan’a kaçtı. 1941’de Berlin’e giderek Hitler ile görüştü. Yahudileri Filistin’den atmak için destek istedi ancak Hitler resmi bir taahhüt vermedi. El-Hüseyni, Balkan Müslümanlarından oluşan bir SS tümeni kurulmasına da katkıda bulundu.
Fransa’dan kaçış
- Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nın yenilmesinden sonra el-Hüseyni, İsviçre’ye sığınma talebinde bulundu ancak reddedildi. Fransız işgal birlikleri tarafından gözaltına alınan el-Hüseyni, Paris bölgesine nakledilerek ev hapsine alındı. Fransız makamları, ona özel ayrıcalıklar tanıdı ve kaçmasına göz yumdu. El-Hüseyni, 29 Mayıs 1946’da Kahire’ye giden bir uçuşla Fransa’dan ayrıldı.
Savaş suçlusu olarak arandı
El-Hüseyni’nin iadesini talep eden İngiltere ve Yugoslavya, onu savaş suçlusu olarak görüyordu. Siyonist temsilciler de onun katliamlardan sorumlu olduğunu iddia ediyorlardı. Ancak Mısır hükûmeti, ona siyasi sığınma hakkı verdi ve tutuklanmasını engelledi. El-Hüseyni, 4 Temmuz 1974’te Beyrut’ta öldü.