Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütü'ne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, Batı Şeria ve Kudüs'te gözaltına alınan Filistinlilere dair bir rapor yayımladı. Raporda, bu dönemde İsrail cezaevlerinde bulunan toplam tutuklu sayısının yaklaşık 9 bin 900 olarak kaydedildiği belirtildi.
Rapora göre, bu tutuklular arasında 3 bin 432'si idari tutuklu, 250'si çocuk ve 86'sı kadın. Ayrıca, Gazze'ye yönelik saldırılarda 1584 Filistinli esir alınmış, bu rakamın Gazze'den alınan ve İsrail ordusunun yönettiği kamplarda bulunanları kapsamadığı ifade edildi. Raporda, İsrail'in 93 gazeteciyi gözaltına aldığı, bunlardan 6'sının kadın olduğu ve 55'inin hâlâ cezaevinde tutulduğu, ayrıca 17'sinin idari tutukluluk kapsamında olduğu vurgulandı.
Raporda, Gazze'den alıkonulan ve kimlikleri açıklanan 20 kişinin öldüğü, işgal ordusu tarafından cezaevlerinde öldürülen ancak kimliği açıklanmayan birçok kişinin daha bulunduğu, İsrail'in ölen Gazzelilerin cenazelerine el koyarak ailelerine teslim etmediği ifade edildi.
İsrail'in Filistinlilere yönelik gözaltı ve tutuklama politikaları, "idari tutukluluk" adı verilen bir uygulamayı içeriyor. Bu uygulama kapsamında Filistinliler, haklarındaki suçlamalar belirtilmeden 1 aydan 6 aya kadar alıkonulabiliyor. Askeri mahkemeler, "İsrail güvenliği için tehlike oluşturduğuna" karar vererek tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor. Filistin Esirler Cemiyeti'nin verilerine göre, haklarındaki suçlamaları öğrenemeden tutuklu bulunan binlerce Filistinli arasında kadınlar ve çocuklar da yer alıyor.
Ayrıca, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere yönelik baskıların arttığı, işkence ve kötü muamele yöntemlerinin daha fazla kullanıldığı belirtiliyor. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Filistinli mahkumlarla ilgili daha önce yaptığı "başından vurularak öldürülmeli" şeklindeki açıklamaları, bu tutumun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.