MEHMET AKGÜN / YENİÇAĞ
Bankacılık kanununda değişiklikler öngören tasarıyla, Türkiye Varlık Fonu'na kredi sınırlamalarına maruz kalmadan işlem yapma ve borçlanma imkanı geliyor. Düzenlemeyle birlikte Türkiye'nin Doğu Bloku bankacılık yapısına doğru gittiğini söyleyen İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı İsmail Tatlıoğlu, "Bu uygulama bankacılık sektöründe bir ayrıma neden oluyor, düzen bozuluyor. Rekabet edilebilir bir bankacılık sektörü ortadan kalkıyor. Bankacılık sektörü işleyiş olarak 50 yıl geriye gidiyor" dedi.
Türk bankacılık sektörünün uluslararası kurallar çerçevesinde etkin bir finansal sektör olmaktan çıktığını ifade eden Tatlıoğlu, "Bankalar öz kaynaklarının yüzde 25'inden fazlasını bir firmaya veya gruba kredi olarak veremez. Varlık Fonu'ndaki bankalarda bu sınır kalkıyor. Dolayısıyla sermayesinin yarısını da tamamını da verebilir. Bu artık bankacılık sektörünün siyasi inisiyatifle kullanılıyor olması anlamına gelmektedir. 2001'de krize neden olan şartlar tekrar ortaya çıkıyor. Türkiye'nin finansal sektördeki yapısal reformu ortadan kalkıyor" ifadesini kullandı.
Değişikliğin neden yapıldığı konusunu da değerlendiren Tatlıoğlu, "Artık bazı firmalara durumları veya yatırımları nedeniyle piyasa ölçütlerine ve objektif kriterler dışında kaynak sağlamaktır. Bu durum firmalarda ciddi anlamda bir bozulma olduğunu gösteriyor. Bu bozulmayı, bu kaynaklarla telafi etmek istiyorlar. Mesela bankanın biri bir köprüyü satın alabilir. Mesela Aliağaoğlu'nun finans merkezini varlık fonu satın aldı. Birçok kurumu Ziraat Bankası satın aldı. Resmen piyasanın sıkıntılarına karşı belirlenmiş işletmeleri desteklemektir. Finans sektörü 2001 krizinin maliyetleriyle kazandığı yapısal reformlardan hızla geri dönüyor. Siyasi inisiyatif birinci derecede rol alıyor. Siyasi talimatlarla işleyen bir finans sektörüne döndük" dedi.