İsmail Ok: “Bu eğitimin bittiğini gösteriyor”

İsmail Ok: “Bu eğitimin bittiğini gösteriyor”

İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, eğitimin yap-boz tahtasına çevrildiğine dikkat çekerek "Şu Türk millî eğitimini içerisinde bulunduğu durumdan çıkaralım" dedi.

Meclis'teki konuşmasında son LGS sonuçlarını hatırlatan İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, "Bir tarafta 500 birinci, öbür tarafta ortalama sıfıra yakın; bu, eğitimin bittiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

İsmail Ok'un açıklamaları şu şekilde:

"Biraz önce 2002 yılından bu yana onlarca bakanın gelip geçtiğini söyledim; her bir bakan kendinden önceki bakanın "devrim" ya da "reform" diye millî eğitimde yaptıkları değişiklikleri tekrar, "devrim" veya "reform" diye cilalı sözlerle kaldırdı, yeni uygulamalar getirdi. Bir zamanlar özellikle Sayın Başbakan -o zaman Başbakandı- "Türkiye'de millî eğitimde devrim oluyor. Çağ açılacak, çağ kapatılacak." bir proje başlattı. Bu projenin adı neydi? FATİH Projesi. Peki, bu kadar şatafatlı, günlerce, FATİH Projesi ve 2023 hedefi… Böyle tabletler dağıtıldı, milyonlarca tablet dağıtıldı, milyonlarca. Sözde, öğrencilerimiz bunları kullanacak, çağı yakalayacak, üstüne geçecekti. Ne oldu, biliyor musunuz? En az 2 milyar Türk lirası, yapılan şaibeli ihalelerle, yandaşlara gitti. Hedeflenen noktaya ulaşmak bir yana yüzde 20'sine ulaşılamadı. Bu tabletler şimdi çöpe atıldı, çöpe. Yazık! Bunlar, fakir milletimizin vermiş olduğu vergiler çarçur edildi.

Yine Anadolu liselerinin kalitesini artırmak yerine "Bütün liseler Anadolu lisesi olacak." denildi ve yapıldı ve başta öğrencilerimiz olmak üzere onların ailelerine en büyük kötülük yapıldı. Evinin önündeki okula kaydolamadı, 100 kilometre, 50 kilometre uzaktaki yerlere kaydedildi. Şimdi, bütün liseleri Anadolu lisesi yaparak öğrencilere ve ailelerine madden, manen zulmedenler yine "devrim" adı altında bir dönüş yapmaya çalışıyorlar. Kısacası: Millî Eğitim Bakanlığı yazboz tahtasına döndü. "Ali yazar, Veli bozar" türkülerde değil gerçekten Millî Eğitim Bakanlığında gerçek oldu."

“BU EĞİTİMİN BİTTİĞİNİ GÖSTERİYOR”

"Liseler dört yıla çıkarılacaktı, çocuklarımız üzülmeyecekti, daha çok sosyal, kültürel faaliyetlere vakit bulacaklardı. Ne oldu? Sadece bir yıllarını çalmak ve ailelere maddi külfet yüklemekle içinde bulunduğumuz durumu daha da çıkılmaz hâle getirdiniz. Fen liseleri ne hâle geldi? Fen liseleri, Türkiye'nin ufkunu açacak gençlerimizin yetiştiği yerler ama maalesef kurumsallaşmış olan bu okullarımız ve bazı Anadolu liseleri sırf kadrolaşmak adına sadece ve sadece kadrolaşmak adına bunlar proje okulu hâline getirilerek oralarda kendini yetiştirmiş öğretmenlerimiz sürgün edildi. Ve bugün, fen liselerinin birinci sınıfındaki bir öğrenciyle Türkiye'de derece yapmış bir öğrenciyle mesleki eğitim alan öğrenci onuncu sınıfta aynı müfredatı görüyor. Allah aşkına siz zeki öğrencilerin önünü açmak yerine onlara fren yaptırarak ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Fen lisesi, adı üzerinde, mesleki okullardaki müfredatla aynı müfredat, lütfen bundan dönün, lütfen -Allah için söylüyorum- veliler özel okullara kaçmak durumunda kalıyor. Bunu bir eğitimci, aynı zamanda bir veli olarak söylüyorum. Binlerce veli sizin bu uygulamalarınız yüzünden ekstra güçlükle bu hayat pahalılığında evini geçindiremezken eğitime daha fazla katkı payı ayırarak özel okullara çocuklarını göndermeye başladılar. Bunlardan birisi de benim, büyük oğlum Türkiye'de derece yaptı, özel okullar asgari ücretten daha fazla para teklif etti "Devlet okulunda okusun." dedim ama ikinci oğlumu -10'uncu sınıfın, dönemin ortasında müfredatı değiştirdiniz- çocuğumu devlet okulundan alıp özel okula vermek zorunda kaldım. Binlerce aile aynı durumda. Siz gerçekten muhalefetin sesine kulak vermeyerek eğitime yapılabilecek ve Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüğü yapmış oluyorsunuz.

Mesleki eğitimi bitirdiniz "4+4+4" diyerek herkesi tek tip yetiştirmeye kalktınız. Eğitimin içinde bulunduğu durumun en çarpıcı yönü 500 birinci olduğunu, bazı derslerde, özellikle matematikte ortalama sıfıra yakın. Bir tarafta 500 birinci, öbür tarafta ortalama sıfıra yakın; bu, eğitimin bittiğini gösteriyor. Öbür taraftan, binlerce üniversite mezunu iş arıyor, iş bulamıyor. Bu ne büyük bir başarı, vallahi helal olsun! Bir yanda yetişmiş nitelikli, vasıflı eleman aranıyor, yok; öbür tarafta yüz binlerce üniversite mezunu gencimiz iş arıyor, iş bulamıyor. İnşallah vaktimiz müsaade ettiği müddetçe bu konulara değineceğim.

Ben, özellikle bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum ki bu Cumhurbaşkanlığı ucube sistemiyle Meclisi getirdiğiniz durum ortada. Bunları ben Millî Eğitim Bakanımıza söylemek isterdim. Dün hatip arkadaşımız çıktı burada "İşte, uluslararası kuruluşların yaptığı yarışmalarda Türkiye şöyledir…" Yapmayın arkadaşlar, yapmayın! Rakamların dili yalan söylemez; bırakın fiziği, kimyayı, matematiği, feni, okuduğunu anlamada dünyanın en gerisindeyiz. Bunlar, işte, sizin her bir iki yılda "devrim" diye yaptığınız uygulamalarda bu hâle geldi. Artık gelin, şu inatlaşmadan vazgeçin; muhalefetin önerilerini gerçekten sağlıklı bir şekilde değerlendirip şu Türk millî eğitimini içerisinde bulunduğu durumdan çıkaralım.

Atatürk'ün çok güzel bir sözü var: "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, şanlı, itibarlı yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder."