İsmail Kartal suskunluğunu bozdu: Bomba itiraflar

İsmail Kartal suskunluğunu bozdu: Bomba itiraflar

Fenerbahçe'deki teknik direktörlük görevinden geçen sezon sonu ayrılan İsmail Kartal, ilk kez konuştu, çarpıcı açıklamalarda bulundu

Fenerbahçe''de geçen sezon Vitor Pereira''dan sonra göreve getirilen ve takımı lig ikinciliğine kadar çıkaran İsmail Kartal, daha yerini Jorge Jesus''a bırakmıştı.

O günden sonra suskun kalan Kartal, ilk kez konuştu. SportBox YouTube hesabına konuşan İsmail Kartal, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kartal''ın sözlerinden öne çıkan bölümler şöyle:

- Siz futbolu tamamen geliştirmek, başarılı olmak istiyorsanız bir kere antrenörünüze güvenmek zorundasınız ekibiyle beraber. Onun işine karışmamanız gerek. Antrenörünüzün alacağı kararlara saygı göstermeniz gerekir. 

- Çok kolay Türkiye''de antrenör göndermek, çok kolay. Kulüp başkanlarımızın inandığı güvendiği antrenörlere sabırlı hoşgörülü olması lazım.

- Daha hayallerim bitmedi. Şampiyon olmak, Fenerbahçe''de, başka kulüplerimizde, Anadolu kulüplerimizde şampiyon olmak kupalar kazanmak. A Milli Takım''a teknik direktör olmak. Belki bir adım üstü Avrupa kupalarında başarılı olmak. Bir final oynamak, belki bir kupa.

- Fenerbahçe''de Aykut hoca ile çok başarılı günlerimiz oldu. Süper Lig şampiyonu olduk, UEFA''da yarı final elde ettik. Daha sonra bir 3 Temmuz süreci yaşandı. 3 Temmuz sürecinde Aykut hoca gerçekten çok güzel bir duruş sergiledi. Biz de onun etrafında yanında onunla beraber, hep ona destek verdik. Kulübümüzün bu Fenerbahçemizin büyük çınarın ayakta kalması için el birliğiyle herkes elinden geleni fazlasıyla yaptı.

- Ersun hocayla şampiyonluk yaşadık. Ondan sonra da bana teknik direktörlük görevi layık görüldü Fenerbahçe''de. Ben de elimden geleni yapmaya çalıştım. Aziz Yıldırım''ın döneminde. Sonuçta devreyi lider bitirdik şampiyonluğun en büyük favorisiyken devre arası bir iki tane oyuncu istedik. O günkü şartlarda ekonomik olarak kulübün imkanları tam olarak yeterli değildi. O transferler yapılmadı. Sonuçta bir de kurşunlandık. Bir suikaste uğradık ama ona rağmen şampiyonluk yolunda çok iyi futbol oynayan, son 25 yılın istatistiklerini kıran... Bir sene sonra aynı puanı almamıza rağmen şampiyon olamadık. Dediğim gibi o suikast o silahlı saldırı olmasaydı biz o sene de şampiyon olabilirdik.

- Fenerbahçe''deki son dönemimde elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı düşünüyorum. Bütün hayal ettiklerimi, hayallerimi gerçekleştirdim. Kariyerimin en anlamlı bence herkesin oynanan futbolu taktik anlamda, fiziksel anlamda, bilgi ve beceri anlamında... Beni kabul etmeyen insanların bile kabul etmesi bu söylemleri beni çok mutlu etmişti. Bu şekilde sezonu bitirdik. Görevimizi teslim ettik. 

- Fenerbahçe''de iki dönem teknik direktörlük yaptım. İkisinde de ligi ikinci bitirdim. Oynanan futbol da ortada. Aldığım puanlar da ortada. İstatistikler, halkın bana gösterdiği teveccüh de ortada. Kolay değil. Takımımız, oyuncularınız protesto ediliyor. Zor şartlar altında gelmişsiniz. Bu kadar negatif bir ortamda bu sorumluluğu almak kolay değil. Ben bu cesareti gösterdim, bu sorumluluğu aldım. Kendime ve ekibime güvenerek, artı büyük Fenerbahçe taraftarına da güvenerek... Onların bir şekilde benim vereceğim mesajlara kulak vererek bizi, takımı destekleyeceklerini biliyordum. Buna inanarak geldim ben buralara. Bir kaç maç yine protesto ettiler, sonra ışığı gördüler.

- Fenerbahçe''de ikinci döneminde göreve geldiğimde oyuncularıma bir konuşma yaptım. Sizi neden ıslıklıyorlar, neden sizi taraftarlar protesto ediyorlar? Bunları unutun. İçsel olarak her maç 50 bin kişinin önünde sizi alkışlandığınızı, takdir edildiğinizi, beğenildiğinizi, o coşkuyla oynadığınız futbolu gözünüzün önüne getirin. Ve bizim bir borcumuz var dedim bu taraftara. Bu borcumuzu ödeyeceğiz dedim. Onlar da sizi takdir edecekler dedim. Ve bir gün gelecek diyeceksiniz ki ''hocam maç bitmesin''. Bu güzel oyunu oynadıkça, 50 bin kişiyi arkanıza alarak onun coşkusunu almak, o futbolu oynamak çok farklı bir şeydir. Bunları çok şükür biz sağladık başardık. Oyundan çoğu çıkmak istemiyordu ve diyorlardı ki ''keşke bir maç daha olsa, oynarız.'' Niye? Artık bunun tadını almışlardı.

- Birlikte çalışmaktan keyif aldığım futbolcular. Dirk Kuyt, mesela buradaki takımda Attila Szalai, yerlilerden Mert Hakan Yandaş. Karakterli çocuklardı yani takıma enerji veren oyuncular bunlar. Takımı tutan oyunculardı yani. Mesela Altay Bayındır çok karakterli bir çocuktur. Emre Belözoğlu çalıştığım zaman hırslıdır, karakterli çocuktur. Bunlar içeride takıma sahip çıkan takımın yani olmazsa olmazı gibi. Mesela Szalai oynamıyordu ama takıma müthiş bir enerji veriyordu. Arkadaşlarına saygı duyuyordu, enerji veriyordu.

- Arda Güler yetenekli bir oyuncu. Fenerbahçe''nin çocuğu, evladı. Bazı ufak tefek öğrenmesi gereken şeyler var, eksikleri var. Zamanla daha iyi olacak diye söylemiştim. Bence herhalde yeni gelen hoca da o eksikleri onda gördü ki, şu anda oynatmıyor. Ama yavaş yavaş oynayacaktır. Çünkü önü çok açık bir oyuncu, yetenekli bir oyuncu. Bu tip oyuncuları korumamız lazım. Korurken de kazanmamız lazım. Çabuk kaybetmememiz lazım.

- Fenerbahçe''ye ilk teknik direktör olduğumda, kendi taraftarımın bir oyuncu değişikliğinden dolayı beni protesto etmeleri. O oyuncu bir gol veya bir penaltıya sebep verdi, maçı kazandık. Kendi evimizde oynuyoruz, maç 1-1, bir oyuncu sokuyorsunuz... Kendi taraftarınız tarafından protesto ediliyorsunuz yani. Bu beni çok üzmüştü yani. Sonuçta geride kaldı.

- Fenerbahçeliyim ama hayatım sadece Fenerbahçe''de antrenörlük yapacak anlamına gelmez. Ben başka kulüplerde de çalışabilirim. Yani Fenerbahçe''de bir değişiklik olsun da ben hemen göreve gideyim diye beklentim yok benim şu anda. Başka kulüpler de var. Yurt dışından şu an bir iki tane kulüple de temasım şu anda devam ediyor benim. Onun için Fenerbahçeli olmak ayrı bir şey, çalışmak çok ayrı bir şey. Zaman gösterecek yani bunu. 

 

 

İlgili Haberler