Iskat nedir? Ölüm ıskatı nasıl hesaplanır?

Iskat nedir? Ölüm ıskatı nasıl hesaplanır?

İslam hukuku kapsamında değerlendirilen ıskat, "ıskāt-ı cenîn"in kısaltılmış halidir. Pek çok anlamı bulunan ıskat, ölen kişiler için geçerli mi, ölüm ıskatı nedir araştırılıyor. Peki, ıskat nedir? Ölüm ıskatı nasıl hesaplanır?

İslâm hukuku kapsamında bir hak ya da mükellefiyeti düşürmeyi ifade eden ıskat kelimesi ıskatın hükmü arama motorlarında araştırılıyor. Peki, ıskat nedir? Ölüm ıskatı nasıl hesaplanır?

ISKAT NEDİR?

Sözlükte "düşmek" manasına gelen ıskat, sukūt kökünden türemiştir. Bu kelime aynı zamanda "atmak, izâle etmek, düşürmek" anlamlarına gelir.

İslâm hukuku kapsamında ise bir hak ya da mükellefiyeti düşürmeyi ifade eder.

Literatüre bakıldığında ıskat, "ıskāt-ı cenîn"in kısaltılmış olan biçimidir. Ayrıca "anne karnında bulunan ceninin düşürülmesi" ya da "ıskāt-ı salât" ve "ıskāt-ı savm" ifadesinin kısaltılmış şekli olarak "bir bireyin sağlığında ifa edememiş olduğu bazı ibadetler ile ilgili yükümlülüğün ölümünden sonra fidye ile ödenerek düşürülmesi" manalarında kullanılır.

ÖLÜ İÇİN ISKAT YAPILMASI UYGUN OLUR MU?

Iskât, üstündeki borcu düşürmek anlamına gelir. Iskât-ı salât kavramıysa, ölmüş olan bir insanın üstünden, kazaya kalmış bulunan farz namazları ile birlikte vitir namazları borcunu düşürmek ve affettirmek ümidi ile yapılmakta olan bir tasadduk şeklidir. Iskât-ı savm kavramı da, ölünün üstündeki oruç borcunu düşürmek anlamındadır.

ISKÂTIN HÜKMÜ NEDİR?

Ölünün üstünden, sağlığında mazereti nedeniyle tutamadığı oruç borcunun düşürülmesi amacı ile fidye verilmesi konusu, hem âyet içinde, hem de hadîs ile beraber sabittir.

Resûlüllah Efendimiz (asm) şu şekilde buyurmuştur: "Bir kimse üstünde bir aylık olan Ramazan orucu borcu var iken ölürse, o kişinin her günü için yoksul biri doyurulsun." şeklinde ifade edilmiştir.

ISKATTA ÖLEN BİR KİŞİNİN NAMAZ VE ORUÇ BORCU NASIL ÖDENEBİLİR?

Ölen kişinin hükmü ıskat kapsamında mevcut olan bir hadis-i şerif vasıtası ile açıklanabilir.

Ölen bir kişinin oruç borcuna bakıldığında bir başkası tarafından bu borcun ödenebilmesi mümkün değildir.

Bir hadis-i şerif içerisinde Peygamber Efendimiz bu konuyu şu şekilde ifade etmiştir: “Hiç kimse bir başkası için oruç tutamaz, hiç kimse de başka biri için namaz kılamaz; fakat o kişinin adına yemek yedirebilir.” şeklinde bu konuyu ifade etmiştir.