Eskiden, takma isimlerin, sıkı olmayan kimlik protokollerinin oluşturduğu ağ, kimlik açısından şeffaf değildi. Bugün ise Facebook, Twitter ve Instagram varlığımıza dair genellikle kalıcı ve de gerçek zamanlı izler bırakırken, dijital kimliklerimiz eskisinden çok daha fazla gerçek kimliklerimize bağlanmış durumda. Peki durum buyken internette zarar görme korkusu olmadan istediğiniz herşeyi paylaşmanız mümkün mü? İşte bu nedenle birçok şirket şu anda anonimliğe dönme zamanı olduğunu, en azından anonimliğe yer açma zamanı olduğunu iddia ediyor. Whisper (Fısıltı) isimli anonimlik vaat eden uygulamanın kurucu ortaklarından Michael Heyward “Facebook ve Instagram gibi hizmetlere bir bakın, bunların hepsi ’Hadi bana en iyi halini göster’üzerine kurulu” diyor. Whisper, kullanıcıların anonim gönderiler oluşturabilmesini sağlıyor. Whisper 2 yıl önce kurulduğundan bu yana 60 milyon dolardan fazla büyüdü. Elbette Heyward, sosyal paylaşım ağlarının gerçek hayatımıza sızdığını ve Edward Snowden’in ABD casusluk skandalını sızdırması olayının internette daha fazla anonimlik ihtiyacını ortaya çıkardığını tek fark eden ilk girişimci değil. İki eski Google çalışanı olan Chrys Bader-Wechseler ve David Byttow tarafından Ekim ayında kurulan ve Ocak ayında çalışmaya başlayan Secret, daha şimdiden 11.5 milyon dolar kazandı. Whisper’ın aksine, Secret telefon rehberinize ulaşıyor ve sizi sadece arkadaşlarınıza ya da arkadaşlarınızın arkadaşlarına anonim gösteriyor. Demokrasi ve Teknoloji Merkezi’nden bir teknoloji uzmanı olan Runi Sandvik “Mobil cihazlardaki uygulamaların sorunu şu, o bir mobil cihaz” diyor ve açıklıyor “Mobil cihaz o veya bu şekilde sizinle bağlantılı bir cihaz ve bu tanımlama bilgisi genellikle o uygulamayı yapan insanlara geçiyor. Yani bu uygulamalar size anonimlik vaad etseler bile gerektiğinde ve sorulduğunda yetkililere bu bilgiyi verecekler.”
Pazarlama hilesi
Sandvik bu anonimlik mevzusunun bir pazarlama hilesi olduğunu belirtirken, “Çünkü, size yarı anonimlik vaat eden birşeyin reklamını yapmazsınız, tam anonimlik vaat edeni yaparsınız” diyor. Maryland Üniversitesi’nden hukuk uzmanı James Grimmelman kendi kendini silen foto-mesajlaşma uygulaması Snapchat’in ABD makamları ile yakın zamanda fotoğrafların depolanması konusunda anlaşmazlığa düştüğünü söyledi. Grimmelman, “Eğer kullanıcılar tanımlanabiliyorsa anonimlik vaat edemezsiniz” şeklinde konuşuyor..