'Dur' ihtarına uymadı
Dün gece Bornova Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, Bayraklı semti Smyrna Meydanı'nda içerisinde 3 kişi bulunan 35 AL 9702 plakalı Grand Charokee marka cipe 'dur' ihtarında bulundu. Polisin 'dur' ihtarına uymayan cip sürücüsü Baran Tursun (20) kaçmaya başladı.
Aniden direksiyon hakimiyetini kaybetti
Bunun üzerine polis ekipleriyle cip sürücüsü arasında kovalamaca başladı. Manas Bulvarı üzerinden Çınarlı yönüne giden cip sürücüsü Tursun, Tekel deposu karşısında direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki ağaçlara, daha sonra da elektrik direğine çarptı.
Kazada ağır yaralanan Baran Tursun ambulansla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılırken, araçta bulunan Emre Ökçelik (20) ve Atilla Doğan (20) kazayı yara almadan atlattı.
Ensesinden vurulmuş
Hastanedeki tedavi sırasında Baran Tursun'un başının arka kısmında bir kurşun girişi olduğu tespit edildi. Herhangi bir sabıkası bulunmadığı belirlenen genç, bitkisel hayatta. İzmir'de müteahhitlik yapan Mehmet Tursun'un oğlu olduğu öğrenilen Baran Tursun'un 2007'nin Haziran ayında alkollü araç kullanmaktan ehliyetine 2 yıllığına el konulduğu ortaya çıktı.
Cipte hiçbir suç unsuru bulunmadı
Kazada hurda yığınına dönen ve Tursun Hazır Giyim ve İnşaat firmasına ait olduğu tespit edilen cipin içinde 1 adet boş bira şişesi bulunurken, herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı. Kazayı yaralanmadan atlatan ve herhangi bir sabıkası olmadığı belirtilen Emre Ökçelik ve Atilla Doğan ile kovalamaca olayına karışan polis memurları, sorgulanmak üzere Cinayet Bürosu'na götürüldü.
Tanıklar üç el silah sesi duyduklarını söyledi
Kazanın görgü tanıkları, kovalamaca sırasında 3 el silah sesi duyduklarını, daha sonra kazanın meydana geldiğini iddia ettiler. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Aile şokta
Acı olayı sabah öğrenen aile, polis yetkililerinden bilgi alamadıklarını söyledi. Karşıyaka'da müteahhitlik yapan baba Mehmet Tursun, oğlunun çok basit bir olay yüzünden hayatını kaybettiğini belirtti.
Baba: Benim oğlum pırıl pırıl bir çocuktu
Bu işin peşini bırakmayacağını söyleyen acılı baba, 'Benim oğlum pırıl pırıl bir çocuktu. Hiçbir kötü alışkanlığı yoktu. Çalışkan ve dürüst bir insandı. İşinden başka hiçbir şey söylemezdi. Olayı öğrenip hastaneye geldiğimizde polisler bize olayın kaza olduğunu söylediler. Ancak, daha sonra doktorlardan öğrendik ki, oğlum polis kurşunuyla kafasından vurulmuş. Olayın iyice açıklığa kavuşmasıyla oğlumun dur ihtarına uymadığı için polisler tarafından vurulduğunu öğrendim. Valisinden tutun Emniyet Müdürlüğü'ne kadar hiçbir yetkiliden bilgi alamadım. Herkes konuşmaktan kaçıyor' dedi.
İnsan hayatının bu kadar basit olmadığını ve oğlunun sebepsiz yere vurulduğunu belirten baba Tursun; 'Polis hiç sebep yokken gencecik bir fidanı soldurdu. Bunu kesinlikle örtbas edemeyecekler. Bu işin peşini bırakmayacağım. İnsan hayatının bu kadar ucuz olmadığını göstereceğim.
Dur ihtarına uymadı diye bir insan hemen vurulmaz. Polisin daha başka yöntemleri var. Hemen silaha başvurmaları gerekmez. Onun bunun kafasına kurşun sıkamaz. Oğlum şu anda bitkisel hayatta, beyin ölümü gerçekleşti. Ben bu işin peşini bırakmayacağım' diye konuştu . Evin tek oğlu olduğu öğrenilen Baran Tursun'un yaşadığı talihsiz olayı öğrenen yakınları, hastane önünde sinir krizleri geçirdi. Baran'ın kız kardeşleri, Başbakan'ın olaya el atmasını istedi.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.