2020-2022 yılları arasında yapılan büyük ölçekli bir inceleme, sosyal ve mesleki stres yükü yüksek olan bireylerin ileri yaşlarda Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıklarının daha fazla olduğunu gösterdi. Bu araştırma, ABD merkezli tıp dergisi BMJ'de yayımlandı ve Alzheimer’ın yalnızca genetik faktörlere dayalı bir hastalık olmadığını, aynı zamanda çevresel ve psikolojik faktörlerin de hastalığın gelişiminde önemli bir rol oynadığını vurguladı.
BMJ'de yayımlanan araştırmada, 2020-2022 yılları arasında yaklaşık dokuz milyon yetişkinin ölüm verileri mercek altına alındı. Bu dönemde sosyal ve mesleki stresle mücadele eden bireylerin Alzheimer hastalığından ölüm oranlarının, daha düşük stres düzeylerine sahip bireylere kıyasla belirgin şekilde yüksek olduğu belirlendi.
Dr. Rachel Green, araştırmaya katkıda bulunan bir nörolog ve Alzheimer uzmanı, şu açıklamalarda bulundu:
"Sosyal ve mesleki stres, beyindeki kimyasal değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, zamanla beyindeki hücrelerin ölmesine yol açabilir ve Alzheimer gibi nörolojik hastalıkların gelişimini hızlandırabilir."
Çalışma, iş yerindeki yoğun stresin, özellikle uzun süreli ve kronik stresin, Alzheimer’ın yanı sıra depresyon, anksiyete ve diğer nörolojik hastalıklarla da ilişkilendirilebileceğini gösterdi. Ayrıca, stresin, beyin hücrelerinde iltihaplanmaya neden olabileceği ve beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği ortaya kondu.
Alzheimer hastalığı, beynin hafıza, düşünme ve davranışla ilgili işlevlerini etkileyen bir nörodejeneratif hastalık Ancak, araştırmalar bu hastalığın yalnızca yaşa bağlı bir sorun olmadığını, çevresel faktörlerin de önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. İş hayatındaki stres, bu çevresel faktörlerden biri olarak dikkat çekti.
Prof. Dr. Thomas F. McDonald, Johns Hopkins Üniversitesi’nden bir nöroloji profesörü, stresin beyinde nasıl bir etki oluşturduğu şöyle açıkladı:
"Kronik stres, vücudun ‘savaş ya da kaç’ tepkisini tetikler ve bu durum, uzun vadede beynin bazı bölgelerinde hasara yol açabilir. Bu hasar, Alzheimer gibi hastalıkların gelişimi için zemin hazırlayabilir."
Birçok araştırma, stresin beyin hücrelerinde bulunan hipokampus gibi bölgelerde küçülmeye yol açabileceğini ve bu bölgenin hafıza ile ilişkili olduğuna dikkat çekti. Beyindeki bu tür yapısal değişiklikler, Alzheimer hastalığının erken belirtileriyle ilişkilendirilebildi.
Sosyal stres, iş stresine ek olarak, bireylerin ailevi yükleri, toplumsal beklentiler ve sosyal izolasyon gibi faktörleri de içerdi. BMJ araştırmasında, özellikle yalnız yaşayan, sosyal desteği sınırlı olan ve ailesel yükleri ağır olan bireylerin Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıklarının daha yüksek olduğu belirtildi.
Dr. Maria Hernandez, bir psikiyatrist ve stres uzmanı, sosyal stresin beyindeki etkilerini şu şekilde açıkladı:
"Sosyal yalnızlık ve ailevi baskılar, bireylerin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu tür stres faktörleri, beyin üzerinde kalıcı etkiler bırakabilir ve Alzheimer gibi hastalıkların tetikleyicisi olabilir."
Sosyal etkileşimlerin sınırlı olduğu durumlarda, beyin daha az uyarılır ve bu da zamanla bilişsel gerilemeyi hızlandırabildi.
Uzmanlar, sosyal destek ağlarının güçlendirilmesinin Alzheimer riskini azaltabileceğini belirtti.
İş hayatındaki stresle başa çıkmak, Alzheimer riskini azaltmak için kritik bir öneme sahip olduğu bildirildi.
Uzmanlar, stres yönetimi tekniklerini uygulamanın, Alzheimer’ın etkilerini hafifletebileceğini ve hastalığın başlangıcını erteleyebileceğini belirtti.
Dr. Sarah Johnson, stres ve nörolojik hastalıklar üzerine yaptığı araştırmalarla tanınan bir psikolog, "Stresin beyindeki etkilerini azaltmak için meditasyon, yoga ve düzenli egzersiz gibi yöntemler oldukça etkilidir" dedi. Ayrıca, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve sosyal bağlantıların güçlendirilmesi de Alzheimer’ın gelişiminde önemli bir rol oynayabilir.
2020-2022 yılları arasında yapılan bu araştırma, iş ve sosyal stresin Alzheimer hastalığının gelişimine nasıl katkıda bulunabileceğini ortaya koydu. Kronik stresin, beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için erken müdahale ve stres yönetimi stratejileri büyük önem taşıdı.
Alzheimer’a karşı korunmanın yolları arasında stresin azaltılması, düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve güçlü bir sosyal destek ağı oluşturulması yer aldı.