Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyine başlattığı operasyonun ardından terör örgütü Kerkük'te provokasyon girişimlerinde bulundu. Bölgedeki durumu değerlendiren terör uzamanı Abdullah Ağar "TSK karşısında tutunamayan PKK yeni bir provokasyonu devreye soktu. Türkmen bayraklarını indirdi, Kerkük'teki birçok yere paçavralarını astı." ifadelerini kullandı.
Söz gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Kerkük'teki gelişmeleri değerlendirdiği yazısında Ağar'ın görüşlerine de yer verdi.
Abdullah Ağar'ın sözlerini okuyucularına aktaran Erkin'in yazısı şu şekilde:
"Terör örgütü, Kerkük'e paçavrasını astı, stratejist Abdullah Ağar şöyle değerlendirdi:
TSK karşısında tutunamayan PKK yeni bir provokasyonu devreye soktu
Türkmen bayraklarını indirdi, Kerkük'teki birçok yere paçavralarını astı
Suriye'de, ABD, PKK ile Barzani'yi askeri ve siyasi anlamda birleştirdi
Bu proje Türkiye'yi vurur… Çünkü, bu sözde Kürdistan için yeni adım
Irak'ın kuzeyi, Suriye başta olmak üzere Ortadoğu üzerine çarpıcı analizler yapan stratejist Abdullah Ağar, dün sosyal medya hesabından son dakika bilgisini şu cümlelerle geçti: “YPG/PKK'dan Kerkük ve Türkmen değerlerine tecavüz! TSK operasyonları karşısında tutunamayan PKK, yeni bir istismarı devreye soktu. Dün gece geç saatlerde Kerkük'teki birçok bölgeye ve köprülere paçavralarını taktı.” Aynı bilgiler, Irak'taki “Türkmeneli Cephesi” adlı sosyal medya hesabından da duyuruldu ve Türkmen şehitliğine de saldırı olduğu belirtildi. Irak güvenlik güçleri asılan PKK paçavralarını indirdi……
Ancak…
SÖZCÜ'deki köşemde son 15 gündür yazıyordum…
2 Haziran'da bu köşede yazmıştım: “ABD destekli Kürdistan adım adım kuruluyor…” Yazımı şu cümlelerle noktalamıştım:
“…Suriye'deki Barzani ve PKK/YPG, Suriye'de çatışan tarafların anayasa taslak çalışmaları için Cenevre sürecine katılma konularında ABD'nin de teşviki ile görüşmelerde önemli bir yol aldı.”
3 Haziran'da şu bilgileri vermiştim: “Suriye'deki ABD üssünde PKK ile Barzani'nin anlaşması için kim/ler koordinatör oldu? Suriye Kürt Ulusal Konseyi (Barzani) ile PYD arasındaki doğrudan görüşmelerin ilki nisan ayı başında Haseke dışındaki bir ABD üssünde yapıldı. Görüşmede Suriye'deki uluslar arası koalisyonun ABD'li özel danışmanı William Roebuck ve SDG komutanı Mazlum Abdi (PKK/YPG) de hazır bulundular.”
PKK İLE BARZANİ BİRLEŞTİRİLDİ
Geçen cuma günü de şunu yazdım: “ABD destekli Kürdistan'ın” fotoğrafı ortaya çıktı! Nasıl mı? Terör örgütü PKK/PYD kontrolündeki Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ile PYD dışındaki gruplardan oluşan Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) yani Mesut Barzani, ABD'nin arabuluculuğunda anlaşma imzaladı. Irak'ın kuzeyindeki ‘devletçik! benzeri bir yapının Suriye'de hayata geçme adımı olarak değerlendirilen anlaşmada ABD'nin Uluslararası Koalisyon'daki Danışmanı William Roebuck da yer aldı. Anlaşmada, ABD Başkanı Trump'ın sık sık adını andığı ve dostum dediği, Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı PKK/YPG'li “Mazlum Kobani” de yer aldı.
‘KERKÜK, PROJENİN BİR SAHFASI'
Gelişmeleri ilk ağızdan öğrenmek için Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan emekli ve bölgeyi en iyi bilen isimlerden Abdullah Ağar'ı aradım. Kerkük'te yaşanan provokasyonla ilgili ilk tespiti şöyle oldu:
“Bu aslında en baştan beri arzu edilen projenin bir safhası. Kerkük çok önemli. Yeraltı ve üstü zenginlikleriyle burası cazibe alanı! Fırat/Dicle Havzası her anlamda güçlerin çarpıştığı yer! PKK da provokasyon yapmak istedi. Aslında Kerkük bir Türkmen coğrafyası ancak yıllar içinde demografik yapı bozuldu! Geçen hafta da Irak Türkmen Cephesi'ni tehdit etmişlerdi. Barzani de bir gün devlet olacaksa Kerkük'e hakim olmak istiyor!”
IRAK VE SURİYE'DE ENTEGRASYON
Abdullah Ağar, Suriye'de, ABD ve Fransa himayesinde, içinde Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (KDP) yani Mesut Barzani'ye yakınlığıyla bilinen 25 Kürt siyasi örgütle PKK/YPG arasında yapılan anlaşmayı da şu cümlelerle değerlendirdi:
“En başından bu yana yapmak istedikleri bu: Irak ve Suriye'deki Kürtler'in entegrasyonu. Türkiye'de bunu denediler ancak başarılı olamadılar. Aman zaman yalpalamalar olsa bile PKK/YPG'ye direndik. Sonra istikrarsızlaştırılan iki ülkede, Irak ve Suriye'de bunu denediler ve tehlike hala geçmiş değil. DEAŞ'ı öne sürerek Suriye'de PKK/YPG'yi sözde özgürlük savaşçısı ilan ettiler. Hatırlayın… Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye Rakka'yı beraber temizlemeyi önermiş, ABD, PKK/YPG'yle hareket etmişti! 40 bin kilometrelik alana da YPG hakim oldu!”
SİLAHLI BÜTÜNLEŞME UYARISI
Bölgeyi karış karış bilen Abdullah Ağar, Suriye'deki anlaşmayla ilgili şu uyarıyı yaptı: “Kürt gruplarının siyasi, askeri, ekonomik ve idari anlamda anlaşmasının en önemli yanı silahlı entegrasyon! PKK/YPG ile Barzani'nin eğittiği Suriye'deki peşmergeler birleşti… Yani… Kürtler'i temsil eden silahlı bir yapı. PKK/YPG, Suriye'de sadece Kürtler'i değil, Arap ve Süryanileri de himaye edecek. Bu durum Irak'a da sıçrayacak.”
Abdullah Ağar'ın, Suriye'deki anlaşmayla dikkat çektiği bir konu da şu: “Bu entegre proje Türkiye'yi vuracak. Barzani'nin ayrılıkçı bir Kürt milliyetçisi olduğunu unutmamak gerekir. Tamam Barzani ile ekonomik anlamda ilişkiler var! Ancak hayalleri Kerkük! Bu yüzden de bizi değil ABD ve Fransa'yı dinlerler!”
"BU PROJE TÜRKİYE'Yİ VURUR"
Abdullah Ağar'ın, Suriye'deki anlaşmayla dikkat çektiği bir konu da şu: “Bu entegre proje Türkiye'yi vuracak. Barzani'nin ayrılıkçı bir Kürt milliyetçisi olduğunu unutmamak gerekir. Tamam Barzani ile ekonomik anlamda ilişkiler var! Ancak hayalleri Kerkük! Bu yüzden de bizi değil ABD ve Fransa'yı dinlerler!”
"SURİYE'DE, PKK'YI VURMALIYIZ"
Abdullah Ağar'a “Irak ve Suriye bütünleşmesini yani sözde Kürdistan'ı nasıl önleriz?” diye sordum ve ekledim: “Suriye'deki Kürt grupların birleşme projesine karşı ne yapmalıyız?” Ağar çarpıcı cümleler kurdu: “PKK'nın 35 yıldır savunduğu sözde Kürdistan'ın siyasi adımı Suriye'de yeniden atıldı. Şimdi biz Irak'ı vuruken neden Suriye'deki PKK'yı vuramıyoruz! Barış Pınarı'nı neden tamamlayamıyoruz? Bunu tamamlayın, sözde Kürdistan projesi çöker… Harekat tamamlanmadığı için bu anlaşma oldu! Son sözüm: Barış Pınarı harekatı tamamlanmalı, Irak'ın kuzeyiyle Suriye arasındaki terör bağını koparmak için Ovaköy sınır kapısını açıp, Irak'a ekonomik ve kültürel anlamda doğrudan ulaşmalıyız.”