Irak'ta halk, işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmetlerindeki aksamalara tepkili. Başbakan Adil Abdulmehdi, protestolar nedeniyle Ulusal Güvenlik Konseyini topladı.
Başkent Bağdat ile güneydeki üç kentte sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tüm askeri birimler alarm durumda. Bağdat ve bazı vilayetlerde internet erişimi kesildi.
Başbakan Mehdi, üniversite mezunlari için iş imkanı sözü verse de göstericilerin öfkesi dinecek gibi durmuyor.
Aslında ülkede uzun zamandir huzursuzluk hakim. Geçen yıl, petrol zengini Basra kentinde alt yapı yetersizlikleri ve yolsuzluklara tepki olarak aylarca protestolar düzenlenmişti. Iraklılar, hizmetlerde bir ilerleme görebilmiş değil.
Biriken çöpler halk sağlığını tehdit ederken, bir yandan yaşamı güçleştiren elektrik kesintileri var. Halk, günde sadece 12 saat verilen elektrikle yetinmeye çalışıyor.
Olayların nedeni ekonomik gibi görünse de, siyaset sahnesinde de karmaşık bir denklem var. ABD, 2003'te işgal ettiği Irak'ta yaklaşık 165 bin askeriyle Aralık 2011'e kadar varlık gösterdi. Bu tarihten sonra dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın talimati üzerine tüm askerlerini Irak'tan çekti.
2014'te, terör örgütü IŞİD'in ortaya çıkmasıyla, Washington yönetimi yeniden asker gönderdi. IŞİD 2017'de ülkeden temizlense de kargaşa bitmedi.
2018'in ekim ayinda hükümeti kuran Başbakan Abdulmehdi, yolsuzluğa bulaşmış devlet yetkililerine karşı mücadele edememe, kamu hizmetlerinin yetersizliği ve işsizliğe çözüm bulmamakla eleştiriliyor.
Ancak protestolar sonrası gözlerin çevrildiği bir isim daha var. Şii lider Mukteda es-Sadr. Protestolara destek veren Sadr, "Gösterileri, tüm halkın katılacağı şekilde genel grev ve oturma eylemleriyle destekleyebiliriz." dedi.
Sadr; Irak siyaseti içinde İran etkisine karşı ‘Iraklılık’ ve ‘Araplık’ kimliğini öne çıkarıyor. Arap ülkeleriyle ilişkilere ağırlık verilmesini istiyor.
Şii lider; Irak'ta İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü’ne yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabi'ye ait büroların kapatılmasını da desteklemişti. Ancak İran’daki son temasları kafaları karıştırdı.
Eylül ayında Tahran'a giden Sadr; İran dini lideri Ali Hamaney ve İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile birlikte görüldü.
ABD-İran ilişkilerinin gerildiği bir dönemde yapılan bu ziyaret, kimilerine göre ABD'ye bir mesaj. Sadr daha önce de Suudi Arabistan'a ziyarette bulunmuştu.