Irak Türkmen Cephesi’nden Ankara’ya çağrı: Türk ordusunun Irak’ta Türkm

Iraklı Türkmen Milletvekili Nehle Sellame’nin Irak’tan yükselen acı feryadını dün YENİÇAĞ’ın manşetinden okudunuz. Yüz binlerce Türkmen ölümle yüz yüze..

Yolgeçen hanına dönen Suriye ve Irak sınırımız her türlü (!) geçişlere açık ama bir tek Türkmenlere vize uygulanıyor..
Hassasiyeti kaldıran operasyonun ardından Recep Erdoğan, BM Genel Kurul toplantısına katılmak üzere ABD’de...
Recep Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun daha ne kadar büküldüğünü görmek, gerçekleri anlamak için ABD dönüşünü bekleyeceğiz.
Sizin de dikkatinizi çekmiş olmalıdır;
IŞİD terörü ile PKK-Peşmerge terörü arasında sıkışıp kalan Türkmenlerin çok uluslu operasyon hakkında ne düşündüğünü, onların bu operasyondan nasıl etkileneceğini ne soran ne de gündeme getiren var.
Kürtlere ve Yezidilere gösterilen “insanlık dramı” hassasiyeti sıra Türkmenlere geldiğinde birden buhar oluyor.
Kürtler, Yezidiler “kardeşimiz”, “akrabalarımız”, Türkmenler ise herhalde Sibirya’da ikamet eden bizimle hiç alakası olmayan küçük bir topluluk!..
Dünyanın 1 numaralı sıcak gündem maddesi olan koalisyon güçlerinin IŞİD’e karşı düzenleyeceği operasyon hakkında neler düşündüklerini, zulüm ve katliamlardan en çok çeken Irak Türkmen Cephesi’nin sözcüsü Ali Mehdi ile konuştum. Mehdi’ye önce Suriyeli Kürtlere sonuna kadar açılan sınırlarımızı ve Türkmenlere uygulanan vizeyi sordum. Mehdi’den biraz sitemkar bir cevap aldım:
“Biz isteriz ki Türkmenler de Türkiye’de misafir olsun. Ama durumları farklı bizden Suriye Kürtlerinin. Onlar sınıra yapışmış bir durumdalar. Arada bir tel örgü var, bizim aslında bir tel örgü yoktur. Zaten Türkiye’yi kendimize bir vatan hissediyoruz. Ama bizim burada da var olma, yok olma sorunumuz var, Türkmeneli bölgesinde, Telafer’de, Tuzhurmatu’da. Burayı da boşaltmak istemiyoruz. Kesinlikle bu böyledir. Telaferlileri biz Kerkük’te ve Kerkük’ün dışında misafir etmişiz ister Telafer, ister Beşirlileri. Bizim ana hedefimiz arazilerimizi terk etmemek. Türkiye’ye yerleşirsek bir daha buraya dönme ihtimalimiz az olur, çünkü insanlar rahat buldukları yerde yaşarlar. Biz istiyoruz ki Türkiye bizi bulunduğumuz yerde daha güvenli, daha yardım eden bir şekilde bizi korusun. Bizim Türkiye’ye gelmemiz bir çözüm değildir. Ben milli bakımdan buna bakıyorum, benim görüşüm budur. Ama Türkiye’nin el uzatması şu ana kadar yeterli mi, hayır yeterli değil. Daha fazla el uzatmasını beklemekteyiz.”
Ali Mehdi’ye yönelttiğim diğer soruların cevapları da şöyle:
--Koalisyon güçlerinin IŞİD’e karşı yürüteceği operasyon için ne diyorsunuz?
“Yani herkes bunun içinde olsun. Ben temenni ederim artık önce Türkiye’nin Musul Başkonsolosu serbest bırakıldı onları tebrik ediyoruz, canı gönülden kutluyoruz Türkiye’yi. Temenni ederim bütün devletler IŞİD’e karşı bir koalisyon gücü oluştursun. Irak’ta şimdi en fazla zarar gören biziz, Türkmenleriz. Türkiye’nin bu işin içinde olmasını istiyoruz çünkü değişik algılar oluştu Irak’ta Türkiye’ye karşı. Biz Telafer gibi bir bölgede Türkiye’nin ordusunu orada bekliyoruz. Biz bu koalisyonun içinde Türkiye’nin olmasını istiyoruz ve Türkiye ordusunun Irak içinde olmasını temenni ederiz, özellikle Türkmen bölgelerinde.”
--Şu anda Türkmenlerin son durumu nedir Irak’ta?
“Şu anda Telafer’de Türkmen kalmadı hemen hemen. Musul’da çok az Türkmen var. Kerkük’te yaklaşık 10 bin aile Türkmen var, okullarda halen zor durumda yaşamaktadırlar. AFAD’ın, TİKA’nın yardımıyla Kerkük’te küçük bir kamp ben kurdum. O kampın bütün malzemeleri Türkiye’den geldi. AFAD ve TİKA’dan geldi. Kampta her şey var içinde, buzdolabına kadar Türkiye’den geldi. Mutfak eşyaları ama bu yeterli mi? Değil.. Buradaki insanların okulları yok. Irak devleti çok yetersiz, Irak’ta ilgi yok. Türkmen göçmenler zor durumda.”
--Musul’daki rehinelerin kurtarılma operasyonundan haberiniz var mıydı?
“Haberim yoktu, sabah 6’da haberim oldu.”
--Gelişmelerin perde arkası ile ilgili bir bilgiye sahip misiniz?
“Hiçbir bilgiye sahip değilim ama çok mutlu oldum. Bütün Türkmenler çok mutlu oldu.”
Türk’ün ayağının bastığı her yer vatandır. Uluslararası kollamayı, desteği bırakın, en ufak bir yardım eli bile değmeden gururlu Türkmenlerin dik ve onurlu duruşları da ayrıca takdire şayandır. Kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyen Iraklı Türkmen kardeşlerimizin, öz vatanlarının sıkıntıya düşmemesi için nasıl feragatte bulunduklarını da tarih ayrıca yazacaktır.
ITC sözcüsü Ali Mehdi’ye söz verdiğim ve her zamanki gibi söylediklerinin hepsini noktasına dokunmadan yazdım. Mehdi’nin Türk ordusu için yaptığı çağrının AKP iktidarını ve patronlarını fazlaca rahatsız edeceğinden adım gibi eminim.
“TSK’nın tavrı ne olur” sorusunun yanıtını ise beklemek zorundayız.
Hele Recep Erdoğan ABD’den bir dönsün!..

Yazarın Diğer Yazıları