İrâde-i Milliye Gazetesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olan Sivas Kongresi'nin hemen ardından, 4 Eylül 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yayımlanmaya başladı. Gazete, Anadolu halkının işgallere ve Osmanlı Devleti’nin teslimiyetçi politikalarına karşı direnişini örgütlemek amacıyla çıkarıldı. Milli Mücadele'nin ana propagandasını yapan bu gazete, halkı bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve ulusal birlik duygusunu pekiştirmek için önemli bir mecra olarak kullanıldı.
Gazetenin yayın merkezi Sivas’tı ve bu şehir, işgal altındaki İstanbul’a karşı milli direnişin merkezi haline gelmişti. İrâde-i Milliye, işte bu ruhun bir yansıması olarak "millî iradenin" sözcüsü olmayı hedefledi. Mustafa Kemal’in, ulusal bağımsızlık mücadelesine liderlik etme sürecinde, halkın desteğini kazanmak için medya gücünü kullanma stratejisiyle gazete kuruldu.
Gazetenin başlıca kurucusu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmakla birlikte, İrâde-i Milliye’nin yayın kadrosu, dönemin vatansever aydınları ve Sivas Kongresi üyelerinden oluşuyordu. Özellikle Sivas Valisi Reşit Paşa, yerel aydınlar ve bürokratlar da gazetenin çıkarılmasında etkili oldu. Gazetede yazan isimler arasında Atatürk’ün önemli silah arkadaşları ve Milli Mücadele’yi destekleyen aydınlar yer alıyordu. İrâde-i Milliye’nin en dikkat çeken yazarı, hiç şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk’tü. Atatürk, gazetenin başyazarı olarak kaleme aldığı makalelerde halkı emperyalist işgale karşı direnişe çağırmış, milli mücadeleye olan inancı güçlendirmiştir.
İrâde-i Milliye Gazetesi’nin çıkarılma kararı, Sivas Kongresi’nin 8 Eylül 1919 tarihinde gerçekleşen üçüncü celsesinde gündeme gelmiştir. Bu teklif, dönemin iletişim olanaklarının sınırlı olması ve İstanbul’daki basının işgaller karşısında sessiz kalması nedeniyle oldukça önemliydi. Özellikle İstanbul’da merkezi bir yönetim olan Damat Ferit Paşa hükümeti, işgalci güçlerle işbirliği yapıyor, bu da Anadolu’da işgallere karşı direniş gösteren halkın moralini olumsuz etkiliyordu. Dolayısıyla, kongrede bağımsız bir basın organı oluşturulması fikri güçlü bir destek buldu.
İrâde-i Milliye Gazetesi’nin çıkarılması fikrini, bizzat Mustafa Kemal Atatürk dile getirdi. Atatürk, halkın işgaller ve kongre kararları hakkında doğru ve güvenilir bilgi alması gerektiğini savunuyordu. İstanbul’daki basının büyük bir kısmı ya işgalci güçlerin etkisi altındaydı ya da teslimiyetçi bir tutum sergiliyordu. Bu durumda, Anadolu’da bir gazetenin çıkarılması, halkın bilinçlenmesi ve örgütlenmesi açısından hayati önem taşıyordu. Ayrıca Atatürk, yerel halkın desteğiyle kurulacak bu gazetenin, Milli Mücadele'nin propagandasını yapacağını ve halkın millî bilincini uyandıracağını vurguladı.
İrâde-i Milliye’nin kurulması teklifi, kongre üyeleri tarafından büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Üçüncü celsede yapılan oylamada, teklif oy birliği ile onaylandı. Kongre üyeleri, basının gücünün farkında oldukları için, böyle bir girişimin Milli Mücadele için ne denli stratejik olduğunu kavramışlardı. Zira basın, dönemin en önemli propaganda araçlarından biri olarak halkın bilinçlenmesini ve organize olmasını sağlama işlevi görüyordu. Özellikle Sivas gibi işgal altındaki bölgelere uzak bir şehirde, bağımsız bir gazetenin varlığı halk üzerinde büyük bir etki yaratabilirdi.
Gazetenin çıkarılması kararının bu denli geniş bir destek bulmasının bir diğer nedeni de, halkın Milli Mücadele’ye olan inancını pekiştirme isteğiydi. Anadolu’nun pek çok yerinde halk, işgallere karşı büyük bir direniş gösterse de, merkezi yönetimin sessizliği ve İstanbul basınının işbirlikçi tutumu halkın moralini bozmaktaydı. İrâde-i Milliye Gazetesi, bu karamsar havayı dağıtacak bir umut ışığı olarak görüldü.
İrâde-i Milliye, dönemin İstanbul merkezli teslimiyetçi basınına karşı kesin bir tavır alarak, tamamen bağımsızlık yanlısı bir politika izledi. Gazetenin başlıca amacı, Türk halkının işgallere karşı direnişini desteklemek ve İstanbul’daki Damat Ferit Paşa hükümetinin emperyalist güçlerle işbirliğini eleştirmekti. Aynı zamanda halkı işgallere karşı örgütlemek, milli egemenlik ve bağımsızlık hedeflerine ulaşmak için kamuoyu oluşturmaktı.
Türk basın tarihinde önemli bir yere sahip olan İrâde-i Milliye, sadece bir gazete değil, aynı zamanda bir direniş sembolüydü. Bu nedenle, Türk basın hayatında yerel direniş gazetelerinin öncüsü sayılır. İlerleyen yıllarda bu gelenek, Anadolu’nun farklı bölgelerinde çıkarılan diğer bağımsızlık yanlısı gazetelere ilham kaynağı olmuştur.
İrâde-i Milliye Gazetesi, Sivas merkezli olarak 1922 yılına kadar yayın yaptı. Gazetenin yayını, Milli Mücadele'nin başarıya ulaşması ve Anadolu’nun büyük bir kısmının işgalden kurtulmasıyla birlikte sona erdi. İrâde-i Milliye’nin misyonu tamamlanmıştı: Türk milleti bağımsızlığını kazanmış, egemenlik mücadelesi zafere ulaşmıştı.
Sonuç olarak, İrâde-i Milliye Gazetesi, Kurtuluş Savaşı’nın en kritik dönemlerinde halkı bilgilendiren ve bilinçlendiren bir rehber olarak tarihe geçti. Emperyalizme karşı bir direnişin simgesi olmasının yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bağımsız Türkiye'yi inşa etme sürecinde medya gücünün ne kadar etkili kullanılabileceğini gösteren önemli bir örnek olmuştur.