Bir süredir çocukların güvenliğini ve ruhsal sağlığını tehlikeye attığı ile ilgili iddialarla başı dertte olan Instagram için Mosseri, çarşamba günü bir kongre oturumuna katıldı. Çocukları çevrimiçi korumaya ilişkin yapılan oturumda Mosseri, senatörlere gelecek yıl için uygulamanın yapmayı planladığı değişiklikleri ve yenilikleri anlattı. Bu yeniliklerden en dikkat çekeni ise platformun 2016 yılında kullanmaktan vazgeçtiği ana akışın kronolojik olarak sıralanması özelliğini geri getirmeye çalışması oldu.
Şu anda Instagram etkileşime dayalı bir sıralama sunuyor. Yani; içeriği, kullanıcıların bu gönderilerle etkileşime girme olasılığına göre sıralıyor. Mosseri, etkileşime dayalı sıralamaları, insanları en çekici bulabilecekleri içerikle birleştirmenin bir yolu olarak tanımlıyor. Ancak bu sistem pek çok sert eleştiriyi de beraberinde getiriyor.
SAKINCALI İÇERİĞE ÖNCELİK VERİYOR
Instagram’ın etkileşime dayalı sıralama özelliğinin sert bir şekilde eleştirilmesinin nedeni ise tıklama tuzağı makalelere veya okuyucuların dikkatini çekmek isteyen haber kuruluşlarına yardımcı olabilmesi. Hatta etkileşime dayalı sıralamaların şiddet içeren, zehirli, yanlış ve politik olarak bölücü içeriğe öncelik verdiği tespit edildi. Etkileşime dayalı sıralama, yeni içerik yerine uygulamada ortaya çıkan ve kullanıcıları sinirlendiren günlük yayınlara da neden olabiliyor.
Mosseri de toplantıda bu sistemi değiştireceklerini şu sözlerle ifade etti: “Birkaç yıldır insanların deneyimleri üzerinde nasıl daha fazla kontrol sağlayabileceklerine odaklanıyoruz. Örneğin favoriler gibi… Favori hesaplarınızı haber akışınızın en üstüne yerleştiriyoruz. Aylardır üzerinde çalıştığımız başka bir şey de kronolojik sıralama. Keşke size belirli bir tarih verebilseydim, ama şu anda önümüzdeki yılın başlarını hedefliyoruz.”
2016’DA KALDIRDIĞI ÖZELLİĞİ GERİ GETİRİYOR
Instagram 2016’da kronolojik akışını algoritmik bir akışla değiştirdiğinde, akışta öne çıkan içeriklerin kullanıcının ilgisini çekebilecek içeriklerden ya da kullanıcı ile ilişkili kişilerden içerikler olduğunu söylemişti.
Ancak geçtiğimiz aylarda eski bir Facebook çalışanı olan Frances Haugen’ın, Facebook çalışanlarının bir algoritma değişikliğinin sansasyonel içeriği teşvik edeceğinden endişe duyduğunu ortaya koyan belgeleri paylaşması da sosyal medya platformunun tepki çekmesine neden oldu. Şirket içinden bir belge de insanların uygulamayı daha az kullandığı için Facebook’un değişikliği yaptığını gösterdi.
