Her şeye rağmen...
"Olmaz"ları kalmayan bir ülkede bile...
İnsan bazen hayret edebiliyor bir şeylere...
***
Düşünsenize mesela...
"Çocuklarımızı belli kalıplara sıkıştırmak yerine onların kendi özelliklerine göre evlatlarımıza yaklaşmalıyız" diyen kişiyle;
- Bütün iktidarını çocukları aynı kalıptan çıkmış gibi yetiştirmeye adayan; bu uğurda okulların niteliklerini, müfredat içeriklerini, tekrar tekrar sitemi değiştiren,
- Hiçbir farklı sese tahammül edemeyen,
- "Dolmabahçe'de, Kadıköy'den gelenlerin durumunu görüyorum... Bütün bu durumları gördüğüm zaman bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil..." diyen,
- "Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarının gereğini yapacağız... Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor..." diyen,
- Gezi Parkı'nda "ağaç nöbeti" tutan gençleri "birkaç çapulcu" ilan eden,
- Ali İsmail Korkmaz gibi "belli kalıplara sıkışmak yerine kendini ifade etmeye çalışan" gençleri katleden polisleri "destan yazdılar" diye öven,
- ODTÜ'lü gençlerin mezuniyet töreninde taşıdıkları karikatürlerden alınıp, bunları "hakaret sayan" ve tutuklanmalarına yol açan iklimi yaratan,
- Konjonktür uyarınca bazen "genç sivil", bazen "kindar", bazen "yerli ve millî" diye adlandırdığı kalıplara uymayanları "marjinal", "terörist", "darbeci" diye hedef gösteren aynı kişi.
Hayret verici değil mi?
***
Hangi hâkimlere "yardımcı" olacaklar?
15 Temmuz alçaklığından sonra başlayan dev tasfiye sonrası oluşan kadro yokluğunda, maalesef neredeyse "önüne gelenin hâkim olması/yapılması"ndan kaynaklanan sorunları fark ettikleri için midir bilemiyorum ama "hâkim yardımcılığı" müessesesi üzerinde çalışıyormuş Adalet Bakanlığı.
Yargının "kadro sıkıntısı" kaynaklı olarak gebe olduğu problemleri düşününce iyi niyetli bir çaba gibi duruyor.
Sorun şu ki, yeni mezun, genç, tecrübesiz bir hâkimin, "yardımcılık" pozisyonunda pişebilmesi için "yardımcısı" olduğu hâkimin kendisinden daha kıdemli, daha tecrübeli, görmüş, geçirmiş olması gerekirken mevcut yapıda bu "model hâkim"lerin nesli tükendi.
Nasıl olacak?
Hâkim yardımcıları, mesleği kimden öğrenecek, kimi izleyip de "hmmmm, demek böyle davranmak gerek" diyecek?
***
Öyle hâkimler görüyoruz, duyuyoruz ki, sudan çıkmış balık gibi...
Bizzat tanıdıklarım var, iyi insanlar, güzel insanlar, kötü niyetli de değiller maaş iyi, eh bir de kapağı devlete atalım deyip fırsatı değerlendirmiş cübbeyi giymişler ama en nihayetinde bir insanın, kurumun "kalemini kırmak" yetkisini kullanabilecek şuurdan fersah fersah uzaklar... Ki zaten kendileri de durumlarını inkâr etmiyor, edemiyorlar... Dosyaların altında eziliyorlar... Eşlerinden, dostlarından, hocalarından destek alarak günü kurtarmaya çalışıyorlar... Ne karar vereceğini bilemediğinden dava dosyasını başkasına okutan, başkasından aldığı akılla karar veren var...
Allah kimseyi düşürmesin ellerine!
***
Demem o ki...
Bakanlık, "hâkim yardımcılığı" değil de, önce, 15 Temmuz akabinde atanan hâkimleri "pişirecek" bir "hâkim danışmanlığı" filan mı oluştursa acaba?
Şöyle kimsenin vicdanını, adaletini tartışamayacağı, saygın, bir nevi "mesleğin aksakalı" olan isimlerden geçici destek hizmeti mi alsa?
***
SORU-YORUM
İstanbul 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi, HDP Milletvekili Ahmet Şık'ın yargılandığı davada, milletvekili olmasını göz önünde bulundurarak yargılamasının durdurulmasına karar vermiş; CHP'li Enis Berberoğlu'nun "yeniden milletvekili olduğu", dolayısıyla "yeniden dokunulmazlık kazandığı" gerçeği neden bir türlü göz önünde bulundurulamıyor acaba?
***
Velev ki hibe...
Mahallede patronun lüks aracıyla hava atan sürücü gibi mi takılacağız bundan sonra?
Utanç verici.
Bir de tabii ne karşılığında?
Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar küçük düşürüldüğü çok az olay vardır.
***
Diplomayı nereden aldın?
Anamur'da bulunan ve 2012'de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren Mamure Kalesi'ni restore eden veya restorasyon kapsamında kaleye PVC pencere takılmasına izin/onay veren her kimse diploması derhal iptal edilmeli bence...
Hatta diplomasını nereden aldığına bakıp bir de ona diploma verenin başka tarih kıyıcılar yetiştirmesini engellemeli!
Yoksa bu kafa yarın öbür gün "daha gösterişli dursun" diye taşları yaldızla boyamaya da kalkar maazallah!
