RSFM'deki Fotoğrafın Tamamı programında Ahu Özyurt'un sorularını yanıtlayan, CHP Eski Milletvekili ve İnönü'nün torunu Gülsün Bilgehan, "Gülüyorum ama vahim bir durum. Şanslıyım, demokrasi kültürünün olduğu bir evde, Pembe Köşk'te büyüdüm. Ama biliyorum ki milyonlarca Atatürk ve İnönü'nün torunu yaşıyor. Bizim için siyasi eleştiri kabul edilir. Ama burada artık, gerçeği bu kadar çarpıtarak artık hayatta olmayan bir insanı böyle eleştirmeyi ben de kabul edemiyorum" dedi.
"Dünden beri gerek ailemize gerekse sosyal medyada bu konuyu kendisine hakaret sayan pek çok kişi tepki gösteriyor" diyen Gülsün Bilgehan, "Sayın Cumhurbaşkanı bir parti lideri olarak kendi kampında konuşuyor. Bizim de ona bunu düşünerek yanıt vermemiz artık gerekli. O resmin nerede çekildiği, hangi konumda çekildiği belli değil" ifadesini kullandı.
MUHTEMELEN JOHNSON'UN ZİYARETİ SIRASINDA ÇEKİLMİŞ
"Dünden beri araştırıyorum, bulduklarım beni farklı bir yere götürdü" diyen Gülsün Bilgehan, 1962 yılında Füze Krizi sonrasında dönemin ABD Başkan Yardımcısı Lyndon B. Johnson'un Ankara'ya bir ziyaret yaptığını hatırlattı. "İnönü de o dönemde Başbakan'dı. Olay, Kıbrıs krizinden önce, Kennedy'nin öldürülmesinden önce. İki ülke ilişkilerinde kriz yok, ilişkiler daha sıcak gidiyor. Johnson geliyor, Ankara'da bir karşılama töreni yapılıyor. Bu tören için Kızılay'da, Ulus'da hem Amerikan hem Türk Bayrakları dağıtılıyor, orada çekilmiş olabilir."
Gülsün Bilgehan şöyle devam etti:
"İnönü'nün bağımsızlığından mı şüphe ediliyor? Vatanseverliğinden mi şüphe ediliyor? Bütün ömrü cephelerde geçmiş. Yemen'i var, Medine'si var. Kurtuluş Savaşı var Büyük Atatürk'le birlikte. Zamanında ona bile asker kaçağı denmiş. Bir devlet töreninde elinde olan bayrağı hiç alakasız bir biçimde konu etmesi, 16 sene devleti yönetmiş bir liderin ülkeyi içine soktuğu krizin sorumlusu olarak, Cumhuriyetin kurucularından birini bir resim göstererek suçlaması ne kadar insafa ne kadar inanca yakışIr? Ben bunu AK Parti'ye, Sayın Cumhurbaşkanı'na oy veren gönül verenlerin takdirine bırakıyorum."
GERÇEKLER ORTAYA ÇIKAR
2007-2010'dan itibaren sürdürdükleri bilinçli Cumhuriyet'e karşı, değerlerine, kahramanlarına karşı yürütülen bir kara propaganda var" diyen Gülsün Bilgehan, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın danışmanları bunu bilinçli yapıyorlar. O da bunu bilerek prompterdan okuyor. Ama Erdal İnönü'nün de dediği gibi "Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Bu dönemde bir de dedemin sözünü hatırlatayım. Daha iyi bir Türkiye için 'Namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olmasına ihtiyacımız var.' Türkiye'nin iyi aydınlarına ve gazetecilerine ihtiyacımız var" dedi.