İnme nedeniyle her yıl 6 milyon insan ölüyor

İnme nedeniyle her yıl 6 milyon insan ölüyor

İnme hastalığı önlenebilir bir hastalık ama Türkiye İstatistik Kurumu, Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerinde o hatalığa ikinci sırada yer veriyor. İşte inmenin önlenebilmesi için yapılması gerekenler…

Dünyada yılda ortalama 17 milyon kişi inme geçiriyor ve 6 milyon kişi inme sebebiyle ölüyor..
Kol ve bacaklarda aniden başlayan tek taraflı güçsüzlük ya da, konuşma bozukluğu, yüzde asimetri gibi belirtilerle kendini gösteren inme, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık ancak tütün ve alkol kullanımı, riski artırıyor.

İnme geçiren hastada zamanın doğru kullanımı çok çok önemli. İlk 4.5 saat içinde yapılan girişimler sayesinde hastalığın etkilerine daha aza indirgeniyor.

İNME RİSKİ NASIL AZALTILIR?

İnme riskini azaltılması konusunda da verilen bilgilerde, “Tütün ve alkol kullanımından uzak durulmalıdır. Sigara dumanına maruz kalınmamalıdır. Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır.(ev, bahçe işi, yürüyüş gibi), Diyette yağ, şeker ve tuz azaltılmalıdır. Günde 5 öğün sebze ve meyve tüketilmelidir. Ayrıca doktorunuza danışarak kan basıncı, kan yağları, kan şekeri ve kilonuzu öğrenmeli, doktorunuzun önerilerine uyulmalıdır. Aile bireylerinizi de sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda teşvik edilmelidir” deniliyor.

6 MİLYON KİŞİ ÖLÜYOR


Dünyada bir yılda 17 milyon kişinin maruz kaldığı ve 6 milyon kişi hayatını kaybettiği inme konusunda bir açıklama yapan Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü, buna bağlı risklerin azaltılması için uyarılarda bulundu ve açıklamada şunlara dikkat çekildi:

“Dünyada bir yılda 17 milyon kişi inme geçirmekte ve 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Beyin-damar hastalıklarından ölüm, 2019 Türkiye İstatistik Kurumu, Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerinde ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Risk Faktörleri Kohort Çalışması (2021) göre, inmeye bağlı ölüm hızının yaşla birlikte arttığı ve tüm yaş gruplarında kadınlarda beyin-damar hastalık sıklığının erkeklere göre daha yüksek olduğu görülmektedir”