İnişli çıkışlı "duble yol"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Lizbon’a giderken, uçakta PKK’yı dağdan indirme planından, ‘Eve Dönüş Yasası’nı geliştirecek, yeni bir yasanın hazırlandığından söz etmiş. Bu yasa Türk Silahlı Kuvvetleri’yle birlikte hazırlanıyormuş. Özeti: Gençleri PKK’ya katılmak için dağa çıkmaktan vazgeçirecek ve fakat “dağa çıkmış olanları indirecek” -kendi deyimiyle- “anana dön” yasası! Böylece bu yasa “dağa çıkışları” gene Başbakanın deyimiyle “minimize”, inişleri de “maksimize” etse bile, Güneydoğu-bölücülük sorununu kökünden çözer mi? Kesinlikle “hayır.” En hayırhah yorumla, “minimal” bir fayda sağlar. En doğrusu, “atılacak taş”, kurbayı ürkütmeye bile değmeyecek!
Anlaşılan Başbakanımız, çoktan, şişeden çıkmış olan “bağımsızlık cininin”, bu sorunun, böylesine basit ve palyatif tedbirlerle çözülebileceğine inanacak kadar, bu sorunun boyutlarını, tarihini bilmiyor! Merak ediyorum bu hayati konuda kendisinin, Cumhurbaşkanının ve mesela Ali Babacan’ın bilgileri ne kadardır? Devlet arşivlerine göz atmışlar mıdır? Yoksa O’nu, böylesine etkisi mahdut kalacak yeni bir yasa hazırlamaya, yakın danışmanları Mir Dengir Fırat, Cüneyt Zapsu ve AKP’deki “Kürt vatandaşı”(!) milletvekilleri mi ikna etmişlerdir? Acaba bu yasanın amacı Güneydoğu oyları mıdır? Ve daha vahimi, acaba bu planın arkasında da ABD mi var?
Aslında bu konuda Başbakanın tavrı, inişli, çıkışlı, “duble yollu” oldu.
Hükümet -Erdoğan- 5 Kasım’da sınır ötesi operasyon için, TBMM’den tam yetki aldıktan sonra, boyuna ağız değiştirdi. Erdoğan; önce “operasyon yapılacaktır” dedi.. Hemen sonra “yeni bir açılım” dan söz etti. Sorunu diplomasi yoluyla çözecek, yani eşkıya ile silah bırakışmak müzakereleri yapılacak. Barzani ve Talabani, diplomatik yollardan, PKK’yı tecrit etmeye ikna edilecek ve de Başbakanın “Partileri kapatılırsa, dağa çıkarlar” dediği ve fakat PKK’nın dağda yaptığını, Meclis kürsüsünden yapan “eyalet sistemi” isteyen, PKK’ya terörist diyemeyen DTP’lilerle “demokratik çözüm” sağlanacak! Erdoğan topu, böylece boyuna taca attıktan sonra, nihayet kış koşulları başlayınca, operasyon için, üzerine basa basa, “28 Kasım itibariyle” topu ,TSK’ya atıverdi. Ve şimdi de dahiyane, “anana dön” planı!
Geçen akşam, Avrasya Televizyonu’da Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu’nun, “Jeopolitik Analiz” programı vardı ben de telefonla konuk oldum. Konu, genellikle “ülkenin bu hali” ve özellikle Güneydoğu sorunu idi. Başlıca konuşmacı Dr. Turan Çömez idi.
PKK’lıların, analarına dönmeleriyle bu tarihi sorunun çözülebileceğine inanan Başbakanın, Turan Çömez’in ve Sayın Hacısalihoğlu’nun, Güneydoğu sorunu konusundaki ihatalı analizlerini dinlemesini çok isterdim. Onlar benim bu konular hususunda, yıllardır yazdıklarımı, söylediklerimi çok daha vakıfane, söylediler. Özetle; “Türklüğü yok etmek” adlı “Büyük Oyun” 19. Yüzyıldan beri çeşitli “orta oyunlarıyla” devam etmekte ve şimdi senarist, baş yönetmen ABD! Amaçlar asla değişmedi ve değişmez!
Bunları bildikçe, ortaya konan PKK’yı güya tecrit etmek, “istihbarat paylaşımı” , demokratik çözüm vaatlerine kapılmak abesle iştigal!
Gene merak ediyorum, Başbakan bu konularda çok bilgili olan eski AKP Milletvekili Turan Çömez’i hiç dinledi mi? Çömez “boyuna raporlar verdim” diyor. Öyleyse bunlara aldırış etmemesi ve Kürt asıllı danışmanlarına inanması, böylelikle de ABD’nin Orta Doğuda, sınırları “Kan Bağları” na göre, yeniden çizecek haritaları “hiç kaale almaması”, ABD’ye hâlâ güvenmesi gafletten de öte!
Eski dost ABD, maalesef bugün en büyük düşmanımız. Bir zamanlar, aramızdaki dostluğa “stratejik ortaklık” denirdi, ama anlaşılıyor ki strateji hep onlarınmış ve biz güya ortak, aslında alet olmuşuz! Ve ne acıdır ki tarihimizin en tehlikeli bağlamında, iktidarda böylesine bir hükümet var.
Erdoğan “anana dön” yasa tasarısının TSK ile birlikte hazırlandığını söyledi. TSK zaten bir süredir, ana ve babaların çocuklarını dağdan inmeye ikna etmeleri için çalışmakta... Bu, Başbakanın tasarısı gibi “operasyon yerine” bir çaba değil. Asıl yapılması gereken “yılanın başını ve kuyruklarını” kesmek!