Türkiye'nin üstüne maaş verdiği sığınmacıları İngiltere geri bile göndermeyip bakın nereye gönderiyor

Türkiye'nin üstüne maaş verdiği sığınmacıları İngiltere geri bile göndermeyip bakın nereye gönderiyor

İngiltere,2022'de gelen düzensiz göçmenlerin sayısı 7 bini geçerken düzensiz göçmen ve mültecileri Ruanda'ya gönderme planı hakkında bu hafta bilgilendireceğini duyurdu.

Haber ajansı PA Media''ya göre, 2022''nin başlangıcından bu yana Manş Denizi üzerinden botlar veya küçük teknelerle İngiliz sahillerine ulaşanların sayısı 7 bin 240''a ulaştı. Aynı dönem için 2021''de 2 bin 390, 2020''de ise 1006 kişinin kayıtlara geçtiği göz önüne alındığında aradaki fark dikkati çekti. 11 günlük aranın ardından son 2 günde gelenlerin sayısı ise 547 oldu. 2022''deki en yüksek sayı, 13 Nisan''da 18 teknede 651 kişinin geçiş yapmasıyla kaydedildi.

İngiltere, bu hafta, yasa dışı göçmenleri 6 bin 500 kilometre uzaklıktaki Ruanda''ya gönderme konusunda bilgilendireceğini duyurdu. Londra yönetimi açıklamada, hükümetin yeni göçmenlik planı kapsamında Birleşik Krallık''ta kalma hakkı olmayan ilk yasa dışı göçmen grubuna, Ruanda''ya yerleştirilmeleri hakkında bilgi verileceğini kaydetti. İlk uçuşların önümüzdeki aylarda olabileceğini duyuran hükümet, bu grupta yer alanları savunan avukatların sınır dışı edilmeyi önlemek için talepte bulunmalarını beklediğini bildirdi. İçişleri Bakanı Priti Patel yaptığı açıklamada, “Bu, sürecin sadece ilk aşaması ve bazılarının süreci aksatmaya ve göndermeleri geciktirmeye çalışacağından bunun zaman alacağını biliyoruz.” dedi.

120 MİLYON POUND’A ANLAŞILDI

İki ülke arasında dün imzalanan Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklık Anlaşması ile İngiltere''ye tekne ve botlarla veya kamyonlarda saklanarak yasa dışı yollarla gelenlerin "büyük çoğunluğu", yerleştirilmeleri ve hayatlarını yeniden inşa etmeleri için Ruanda''ya gönderilecek.

Söz konusu anlaşmayla, denizaşırı bir ülkeye gönderilecek göçmenlerin çoğunluğunun bekar erkeklerden oluşacağı gündeme geldi.

"Dünyada bir ilk" olan Ruanda ile ortaklık kapsamında, İngiltere''den bu ülkeye yerleştirilenlere 5 yıla kadar eğitim, konaklama ve sağlık hizmetlerini içeren destek verileceği açıklandı.

İngiltere, anlaşma kapsamında, Ruanda''nın ekonomik kalkınmasına ve büyümesine 120 milyon sterlin değerinde (2,3 milyar TL) yatırımın yanı sıra sığınma işlemleri, konaklama ve entegrasyon için finansman desteği sözü verdi.

Ülke basınında yer alana haberlere göre, mülteci başvurusu başarılı olanlara, Ruanda''da çalışma, yaşama, sağlık ve eğitim gibi tüm haklarının bulunduğu 5 yıllık bir destek paketi sağlanacak.

Başvuruları kabul edilmeyenler ise yine göçmen statüsü alabilecek veya kendi ülkelerine ya da oturum hakkına sahip oldukları başka bir ülkeye gönderilebilecek.

İNGİLTERE NEDEN RUANDA''YI SEÇTİ?

İngiltere''nin önceki yıllarda sığınmacıları başvuruları onaylanana kadar üçüncü ülkelere göndermeyi planladığı gündeme gelmiş, adı geçen İngiliz sömürgeleri Man Adası ve Cebelitarık yönetimleri, herhangi bir sığınmacıyı kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.

Ayrıca sığınmacıların İngiltere''den 4 bin mil uzaklıktaki diğer bir sömürgesi Ascension Adası''na göndermeyi planladığına dair haberler, geçen sene basına sızmıştı.

İngiltere''nin Gana ve Arnavutluk ile de daha önce benzer anlaşmalar yapmaya çalıştığı fakat başarısızlıkla sonuçlandığı gündeme gelmişti.

Dün Ruanda ile yaptığı anlaşma sonrası İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bu ülkenin göçmenleri karşılama ve entegre etme konusundaki siciliyle dünya çapında tanınan "güvenli bir ülke" olduğunu savundu.

Ruanda''daki gözaltı merkezlerinde kötü muamele ve işkence raporları olduğu eleştirilerine ise Johnson, son yıllarda Ruanda''nın "tamamen dönüştüğünü" iddia etti.

Buna karşılık, İngiltere''nin Uluslararası İnsan Hakları Büyükelçisi Rita French, Temmuz 2021''de yaptığı bir açıklamada, Ruanda''nın, gözaltında ölümler ve işkence ile insan hakları ihlalleri iddialarına ilişkin "şeffaf, güvenilir ve bağımsız soruşturmaların yürütmesine yönelik tavsiyeleri desteklememesi" gerekçesiyle üzüntü duyduğunu dile getirmişti.

İnsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları da Ruanda''nın insan hakları konusunda sicilinin temiz olmadığını, bu nedenle insanların bu ülkedeki merkezlere sürgün edilmesinin "tehlikeli, acımasız ve insanlık dışı" olduğunu savunuyor.

 

İlgili Haberler