2019 yılının son seçimlerinde Muhafazakar Parti salt çoğunluğu elde ederek bir kez daha iktidara geldi. Ülkeyi 14 yıldır yöneten muhafazakarlar mevcut Başbakan Rishi Sunak'ın erken seçim ilan etmesiyle şoke olmuşlardı.
Sunak'ın erken seçim kararının muhafazakar kanatta hayretle karşılanmasının temelinde, son bir yılda yapılan tüm anketlerde muhafazakarların muhalefetin epey gerisinde çıkıyor olması yatıyor.
Muhafazakarlar Aralık 2019 seçimlerinde İşçi Partisi'ne büyük bir fark atmıştı. Dönemin Başbakanı Boris Johnson liderliğinde zafere yürüyen Muhafazakar Parti, onlarca yıldır İşçi Partisi'ne oy veren ve bundan dolayı "Kızıl Duvar" diye anılan endüstriyel bölgelerden bile birinci parti çıkmayı başardı.
Johnson, uzun oylamaların ardından Avam Kamarası aracılığıyla, ülkenin AB'den ayrılması anlamına gelen Brexit anlaşmasını almayı başardı. O zamandan beri muhafazakarlar halk arasında büyük bir güven kaybetti. Parti içindeki skandallar ve anlaşmazlıklar nedeniyle kabinede de çok sayıda değişiklik yaşandı.
JOHNSON VE TRUSS YÖNETİMİNDEKİ İSTİKRARSIZ HÜKÜMETLER
Johnson yönetimi, Brexit sonrasında yaşanan pandemi krizi sırasındaki politikalarıyla da halkın büyük tepkisine uğradı. Salgın sırasındaki kişisel davranışları da sürekli manşetleri süsleyen Johnson, son olarak ülke genelinde infiale sebep olan Partygate Skandalı'nın ardından tecrit kurallarını ihlal etmek ve ardından bu konuda Avam Kamarası'na yalan söylemekle suçlandı. Johnson ayrıca, örneğin bağışları bildirmemesi ve eleştirilen milletvekillerini savunması gibi daha pek çok skandala da imza atarak Muhafazakar Parti'ye üst üste darbeler indirmeye devam etti. Johnson, tartışmalı ve skandallarla dolu yönetiminin ardından 2022 yazında istifa etti.
Johnson'ın istifasından sonra başbakanlık koltuğuna oturan Liz Truss burada uzun kalamadı. Yalnızca bir buçuk aya sığdırdığı ekonomik ve finans skandallarıyla ülkesine ciddi itibar kaybı yaşattıktan ve borçlanma maliyetleri büyük ölçüde arttırdıktan sonra istifa etti.
SUNAK'IN HARİKİRİSİ: GÖÇ VE EKONOMİ POLİTİKASI
Rishi Sunak ekonomiyi istikrara kavuşturma, Ulusal Sağlık Sistemi'ni (NHS) iyileştirme ve yasadışı göçü engelleme vaatleriyle Ekim 2022'de göreve başladı. İngiliz hükümeti tarafından başlatılan plan dahilinde İngiltere'ye yasa dışı yollardan gelen mültecileri Ruanda'ya sınır dışı edileceğini açıklayarak İngiliz kamuoyundan takdir topladı. Fakat İngiliz Yüksek Mahkemesi, Ruanda'nın güvenli bir eyalet olmaması nedeniyle geçen Kasım ayında projeyi yasa dışı ilan ederek durdurdu. Parlamento daha sonra Ruanda'yı güvenli bir ülke ilan etti, hatta ilk ekip Ruanda'ya gönderildi. Fakat, bu düzenlemeye karşı açılan dava hala devam ediyor.
Şubat 2023'te Sunak beklenmedik bir atılımda bulundu. AB'nin İngiltere ile Kuzey İrlanda arasında AB'nin sınır kontrolleri getirilmesi zorunluluğunu bir kenara koyarak Kuzey İrlanda Protokolü'nü imzaladı. Söz konusu sınırın statüsü Brexit sonrasında pek çok tartışmaya konu olmuştu. Çünkü insanlar, Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ve Kuzey İrlanda ile Birleşik Krallık'ın geri kalanı arasındaki ticaret engellerini önlemek istiyordu.
Sunak, İngiltere'de 2021 sonundan bu yana hızla yükselen enflasyonla da mücadele etmeye çalıştı. Özellikle 2022 ve 2023 yıllarında artan tüketici fiyatları İngiliz toplumuna ağır bir yük getirdi: özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki bekarlar ile aieler ve yaşlılar arasında mutlak yoksulluk içinde yaşayan insanların oranı arttı. Brexit sonrasında İngiltere'deki enflasyon çoğu zaman Avrupa genelindeki enflasyondan çok daha yüksek seyretti. Enflasyon oranı Ekim 2022'de %11,1 ile zirveye ulaştı. Ancak 2023'ün ikinci yarısından itibaren gözle görülür bir düşüş yaşadı.
SEÇİMDE KİMLER ADAY?
Muhafazakar Parti şu anda parlamentoda en fazla milletvekiline sahip olan parti. Parti, 2019 seçimlerinde 365 sandalye kazanmıştı. Sağcı muhafazakar seçmen merkezci düzen fikirlerini ve liberal bir ekonomi politikasını temsil ediyor. Geçen yüzyılda en çok başbakana ve bir kadın başbakana sahip ülke olan İngiltere'de, Brexit referandumundan bu yana muhafazakar seçmen daha da sağa kaymış durumda da ve bunların hala en büyük lideri olarak mevcut Başbakan Rishi Sunak öne çıkıyor.
En büyük muhalefet partisi ise şüphesiz İşçi Partisi. Parti, 1900 yılında İngiliz sendikaları tarafından kuruldu ve kendisini geleneksel olarak çalışanların temsilcisi olarak görüyor. Sosyal demokrat eğilimli parti, altyapıya daha fazla yatırım yapmak, yoksullukla mücadeleye daha fazla odaklanmak ve sağlık sistemini iyileştirmek vaatleriyle seçmeni etkilemeye çalışıyor. İşçi Partililer 2019 seçimlerinde 202 adayını parlamentoya sokmayı başardı. Onların önde gelen adayı, İngiltere ve Galler'deki eski Savcılık Direktörü Keir Starmer.
2019 seçimlerinde ülke genelinde %11'den fazla oy alarak üçüncü en güçlü parti olan Liberal Demokratlar da seçimde takip edilecek partilerden biri olarak dikkat çekiyor. Parti başkanı Ed Davey, iç politika ve ekonomi konularında klasik liberal ve sol liberal tutumları temsil ediyor.
Seçimlerde ayrıca Kuzey İrlanda Protestan Demokratik Birlik Partisi (DUP), Galler Ekose Cymru ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) gibi bölgesel partiler de yarışıyor.
ANKETLER NE DİYOR?
Anketörlere göre Muhafazakar Parti büyük oy kaybı riskiyle karşı karşıya. Anketlerde, İşçi Partisi son zamanlarda tutarlı bir şekilde en az %40 oranında oy alırken, Muhafazakarlar ise şu anda %20 civarında gözüküyor.
Reform Partisi, Birleşik Krallık anketlerin çoğunda %16-17 civarında, çok geride yer alırken; Liberal Demokratlar yakın zamanda oylarını %11 civarına getirmişe benziyor.
Muhafazakar Parti, Mayıs ayının başında yapılan yerel seçimlerde zaten epey sandalye kaybetmişti; İşçi Partisi, diğerlerinin yanı sıra Londra, Manchester, Liverpool, Leeds ve Sheffield gibi büyük şehirlerde ise kazandı.
Britanya'nın çoğunluk oylama sistemi nedeniyle anketörler genel seçimlerde İşçi Partisi'nin açık bir zafer kazanacağını öngörüyor. Önemli anket enstitüsü YouGov'un Haziran başı ve ortasında yaptığı iki farklı ankete göre Muhafazakar Parti, Avam Kamarası'ndaki sandalye sayısını ikiye katlayarak 420'nin üzerine çıkarabilir. Eğer anketler haklı çıkarsa bu seçimler İşçi Partisi tarihindeki en iyi sonuç olarak kayda geçecek.