İngiltere İçişleri Bakanlığından bir sözcü, yaptığı açıklamada, dün yaklaşık 15 sığınmacıdan oluşan ilk grubun yerleştirildiği gemideki kişi sayısının bu hafta ve gelecek aylarda kademeli olarak artırılacağını bildirdi.
Sözcü, "Bu, hükümetin pahalı otellerin kullanımını azaltma, yerel topluluklar için daha yönetilebilir, düzenli ve sürdürülebilir sisteme geçme taahhüdünün parçası olarak alternatif konaklama seçeneklerini öne çıkarma çalışmalarında ileriye doğru atılmış adımdır." ifadesini kullandı.
Bakanlık sözcüsü ayrıca, bu uygulamanın, İngiltere'nin Avrupalı komşuları ve İskoç hükümeti tarafından benimsendiğini, İngiliz vergi mükellefleri için daha makul, denenmiş ve test edilmiş yaklaşım olduğunu kaydetti.
İLK ETAPTA 15 GÖÇMEN YERLEŞTİRİLDİ
İngiltere'deki düzensiz göçmenlerin konaklaması için hazırlanan Bibby Stockholm gemisine yerleştirilmesi planlanan göçmenlerin ilk grubu, dün Portland Limanı'na getirilmişti.
Limana 18 Temmuz'da yanaşan ve göçmenlerin taşınması iki kere ertelenen gemiye ilk etapta 50 göçmen yerleştirilmesi planlanırken sadece 15 göçmenin otobüslerle getirildiği görülmüştü.
Bibby Stockholm'e, 18 ay içinde 500'e yakın 18-65 yaş erkek düzensiz göçmenin yerleştirilmesi planlanıyor.
STK VE İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİNE GÖRE "CEZAEVİ GEMİSİ"
İngiltere, ülkedeki yaklaşık 50 bin düzensiz göçmenin konaklaması için askeri tesislerdeki kullanılmayan binalar ile mavnalar üzerine inşa edilmiş yüzen yapılarda göçmenleri ağırlama kararı almıştı.
Halihazırda göçmenleri otellerde ağırlayan İngiltere, yüksek maliyet nedeniyle göçmenleri taşıma kararı aldığını açıklarken, Bibby Stockholm de bu amaç doğrultusunda göçmenlerin yerleştirileceği ilk gemi olarak gündeme gelmişti.
Gemide konaklaması planlanan 500'e yakın göçmenin 18 ay içinde Bibby Stockholm'e getirilmesi beklenirken 2 binden fazla düzensiz göçmenin ise Lincolnshire ve Essex bölgelerindeki iki hava üssündeki kullanılmayan binalara taşınması planlanıyor.
Ülkedeki göçmen yanlısı sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri ise sığınmacıların gemilerde barındırılmasının "insanlık dışı" olduğunu savunarak, Bibby Stockholm'e "cezaevi gemisi" ismini verdi.