YSK'nın İstanbul'da yeniden seçim kararı vermesiyle mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programında açıklamalarda bulunuyor.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle;
"Karadeniz insanının bu ülkeye kattığı değerler vardır. Özellikle bürokrasisine. Okuyanı çoktur. Niye? Doğa koşulları zor. İkinci aşama gurbette çalışma. İstanbul'a göç, son otuz yılın karşılığıdır. Deprem gibi unsurlar da etkili olmuştur. Trabzon'un, Giresun'un çok daha eskidir. Ya okuyacaksın, ya da ticaret için, çalışmak için. Gurbette fırsat aramak vardır. Akçaabat'ta tütün yetiştirirdi benim ailem. Bizim göç etmemize mani olan şey tütün üreticiliğidir.
"Horon'u folklör kursunda öğrendim. Horon iyi bir spordur. Ama halaya da ayak uydururum."
‘YÜZÜNDE MAHCUBİYET VAR’
"Kendilerine göre bütün bu usulsüzlüğün nedeni olarak bunu anlatıyorlar. Soruyu sorduktan sonra Binali Yıldırım'ın suratına bakın. Mahcubiyet var. 16 milyon insanın hakkının yenildiği bir ortamda bunu çok önemli bir gerekçeymiş gibi anlatırsanız böyle mahcup olursunuz."
‘YSK HAKKIMIZI GASP ETTİ’
"Biz ne yaptık ıslak imzalı tutanakları üzerinden süreci ve hakkımızı koruduk. Ama hakkımızı YSK gasp etti, hesaba katmamışız. İstanbul'un gündemi bizim için israf ve tasarruf. Tasarruf dönemi başlayacak bu çok önemli bir şey. Bu Türkiye'nin ekonomik düzenine katkı sunacak iki kavram olmalı. Özellikle Türkiye içinde ana manşet konusu bunlar olacak. O gece Saat 10'da açıklama yapan Binali Yıldırım'ı herkes gözünün önünden geçirsin. Biz ne yaptık ıslak imzalı tutanakları takip ettik. YSK hakkımızı gasp etti."
‘TAM 17 GÜN OLDU; ELLERİNDE GEREKÇE YOK’
"Tam 17 gün. 6 Mayıs'tan bu güne geçen 17 günde gerekçeli kararın yazılmamasının sebebi; ellerinde gerekçe olmamasıdır. Bilmiyorum manşetiniz var diye girmek istemiyorum ama bakın YSK bir karar aldı, 2123 sandıkta kamu görevlisi olmadığından dolayı süreci iptal ettiğini duyurdu. O günden bu güne 17 gün geçti gerekçeli karar yok, 17 gündür o sandıklardaki insanları zan altında bırakıyorlar. Bu insanlar 24 Haziran'da vardı, 16 Nisan'da vardı. İlk defa olan bir şey değildi. O insanları yanıma alıp, huzurunuza çıkardığımda ne diyeceksiniz? Bu insanlar hakkında soruşturma başlatıldı değil mi? Bu soruşturmada ne yapıldı? Bu ifadelerde ne çıktı? Benim ismimi bile anmayı bile reddeden anlayışlı kişiler sonuçları çarşaf çarşaf gazetelerinde yayınlamazlar mıydı? Ellerinde gerekçe yok."
‘AKIL ÖTESİ BİR ŞEY’
"Sorun kurullarda, cetvellerdeyse hepsini yenileyelim. Önce itiraz yok dediler, esas dedikleri şey ise şu; sonuca tesir etmiyor. 25 ilçenin sonucuna tesir etmiyormuş. Allah aşkına elinizde 123 tane sandık var, demek ki nerede olduklarını biliyorsunuz, demek ki elinizde sandık sayısı da var. Ne diyorlar İmamoğlu Yıldırım seçimine tesir ettiler diyorlar. Açıklasanıza sonucu. Ben yüzde kaç oy aldım? Ben bunu ilk defa da söylemiyorum. Anormal bir şey olmadığını net düşünüyorum. Çünkü dertleri bir gerekçe üretmek. Sanal bir gerekçe ürettiler, altı boş. O yüzden soyadına bakarak, tipine bakarak yorumunu yapmak akıl ötesi bir şey.
"Benim iminin yazılmayacağına yönelik talimat var. Kemal bey yüzde yüz haklı. Acı bir şey bu. Basın özgürlüğü medyanın, insanların haber alma hakkının koruması unsurları yok olmuş durumda. Biz bu yüzden sürece bir demokrasi seferberliği diyoruz. Ülkenin yöneticisi, Sayın Cumhurbaşkanı ve rakibimiz dahil. 'CHP yaptı demiyoruz' diyor. Kim çaldı? Basit bir söz değil ki. Size biri çaldı dese... Çok ağır iftira. Hakkımı yediler, hakkımızı yediler kardeşim. 16 milyon insanın hakkını yediler."
‘BİR İL GENEL SEKRETERİNİN ÜÇ ARABASI OLUR MU?’
"Vakit yetmedi, ne yapacaktım biliyor musunuz? Sadece özel kalem müdürlüğündeki araçları alıp Yenikapı’da gösterecektim. Bir il genel sekreterinin üç arabası olur mu? Ya ben 6 yıldır kendi aracımı kullanıyorum. Bazı şeyler şeytanın aklına gelmez. Öyle işler yapıldı ki…"
'TEK BAŞINA BİR YEREL SEÇİM DEĞİL'
"İstanbul'da muhalefet Türkiye'de iktidar bir karar veriyor. Ekrem İmamoğlu'nun adını yazmayın diyorlar. Ne yazıyorlar? İBB'nin adayı deyin. İsmim yok. CHP'nin İstanbul adayı yazıyorlar. Basın özgürlüğü, insanların bilgi alma hakkının korunması şu anda yok olmuş durumda. Böyle bir ortamda demokrasiyi siz inşa edemezsiniz. Tek başına bir yerel seçim değil."
'BİZE OY VERMEYENLER BİLE MUTLU OLMUŞ'
"Halkımız demokrasiyi, özgürlüğü seviyor. Bütün bu medya düzenine karşı. Bağımsızlık mücadelesi vermiş bir toplumuz biz. Bir avuç insanın yaktığı ateş bütün yurdu kurtarmış. Biz o dönemi yaşamış insanların torunlarıyız. Yabancı basın mensupları geliyor söylediğim şey şu. Şu anda bir demokrasi sorunu yaşıyoruz. Biz bunu aşacağız. Biz herhangi bir Ortadoğu devleti değiliz. Bizim milletimiz hak araması demokrasi sorununu çözecektir. İstanbul halkına ait olan bir emaneti, dediler ki 25 yıl sonra bir başkası yönetsin. Ülkenin bu kötü durumunda esas işinizi ihmal ediyorsunuz. İşsizliği ve ekonomiyi çözmüyorsunuz."
"Çok sıkıntılı ailelerimiz var. Sokaklar, mahalleler bir sürü insanla bir aradayız. En çok konuşulan konu işsizlik. Yoğun bir şekilde bunu hissettiriyorlar. Yoğun bir şehir yoksulluğu yaşıyoruz. 5 milyon işsiz büyük bir sayı. Bunun İstanbul'a yansıması en az yüzde 40'ı. Gayri resmi rakamlara göre 8 milyon işsiz varsa İstanbul'da 2-3 milyon işsiz var."
"Araştırma yaptırdık. Bize oy vermeyen insanlar bile mutlu olmuş. 'Oy vermedik ama kazandı. Memnunuz.' demişler. Bu çok önemli bir şey. Baktık ki güleryüzlü, kimseye laf etmeyen, hassasiyetlerine karışmayan bir insan. Bu neye etki ediyor? Piyasaları etkiliyor. İnsanlar gündelik hayatına geri dönmüştü."
‘TÜM BAYRAMLARDA TOPLU TAŞIMA ÜCRETSİZ OLACAK’
"Göreceksiniz ihaleler, toplantılar bir çok ortam halka açık olacak. Tüm bayramlarda toplu taşıma ücretsiz olacak. Su indirimiyle, bir ailenin 3.7 kişi olduğunu düşünün, bir yılda 540 lira o ailenin cebine giriyor."
‘BİR YAŞIMA DAHA GİRDİM’
"Ben bir yaşıma daha girdim. Öğrenci kartında yaptığımız indirim, cebinde kaldı. İki öğrencisi olan bir ailenin yılda 1080 lira cebine kalacak. Binali yıldırım neyin açıklamasını yapıyor, büyük ihtimalle otobüsçülerle konuşuyor. Aradaki fark sizin cebinizden çıkmıyor, ben belediye olarak size ödeyeceğiz diye. Biz seçimden önce otobüsçülere gidip anlattık, öğrencilere indirim yapacağız, anneleri seyahat ettireceğiz ama bu size yük olmayacak dedik. Ben bunu şubat ayında açıkladık. O zaman Yıldırım bana, ‘Hesap kitap bilmiyor' dedi. Erdoğan ‘sen kimin parasını dağıtıyorsun' dedi. 24 Haziran'dan sonra yaptıklarımızı alkışlayacaklar. Şu anda yaptıkları şey aslında bizi açıklamak. Biz seçimden önce karşı çıktık ama bugün ona ortak olduk demelerini beklerdim."
"Ben Büyükşehir Belediye Başkanı oldum, Sayın Mevlüt Uysal'ı takipten çıkacağız falan. Ne yapıyorsunuz, takip etmediğimiz insanları da takip edelim dedim. Hadi beni takipten çıktınız. Bizimle ilgili internet sitesindeki haberleri de silmişler. Altı yılda 226 milyon lira uygulanmayan fikir projelerine harcanan para."
‘723 MİLYON LİRA ZARAR’
"723 milyon lira Sayıştay denetiminde ortaya çıkan zarar. Araç masrafı 123 milyon lira. İhtiyaç dışı araç masrafıdır bu. Biz ekonomiyi hissetmeyip, toplumla bunu paylaşmazsak, insanların ne hissettiğini anlayamazsak olmaz. O yüzden ben iftar sofralarına gidiyorum ama 10 yıldır gidiyorum. Bakın onlar da gitmeye başladı."
SOYLU'YA TEPKİ
Ben Soylu'ya değil vatandaşa anlatacağım. Bir, ne işiniz var iftarlarda diye bir söz demedi mi? DEAŞ'la hareketlenmeler var diyorsunuz. İşinize odaklanın. Seçim güvenliğine odaklanın.
(Veri kopyalama talebi ve Soylu'ya yanıt) Ayıptır, günahtır, iftiradır. Mahkeme, böyle bir davanın karşılığı yoktur dedi. İBB'nin bünyesinde kalmak üzere teftiş kurulu görevlileriyle, 31 Mart, 31 Ocak,17 Nisan, yani görevi aldığımız tarihteki verilerin tespit altına alınıp İBB bünyesinde tutulması. Herkes birbirinden daha fazla devletinin namusunu korur. Kusura bakma ben senden daha iyi korurum.
"BELTUR'UN KÂRI YOK GİBİ BİR ŞEY"
-Ekrem İmamoğlu gelince menüye şunu koyacak, içki koyacakmış. Yahu yapmayın.
İSMEK kapatılacak diyorlarmış. Yok böyle bir şey. Geliştireceğiz. BELTUR'un kârı yok gibi bir şey. İSPARK'ın 351 milyon lira cirosu var 1 milyon lira karı varmış.