İmamoğlu: "İyi niyetli olduklarını düşünmüyorum"

İmamoğlu: "İyi niyetli olduklarını düşünmüyorum"

Yerel seçimlerde CHP ve İYİ Parti'nin ortak İstanbul adayı olan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, Binali Yıldırım'ın eşi ile kıyasalanmasına, "İyi niyetli olduklarını düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti ve CHP'nin ortak İstanbul adayı olan Ekrem İmamoğlu, merak edilen soruları yanıtladı.

Eşiyle birlikte Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Ekrem İmamoğlu, kendisini tanımlarken çalışmakta sınırı olmadığını söyledi.

İmamoğlu, "Zamanlı ve planlı çalışmayı tercih ediyorum. Hafızama çok güvenirim ama her noktada da notumu alırım. İş takibimi bu şekilde sağlıyorum. Hayatım boyunca ajanda tuttum. Liseden beri yıllık ajandalarım var ve gün gün ne yapıp ne yapmayacağımı hep yazdım. Ayrıca sorumluluk almayı seven bir yapım da var. Sorumluluk aldığımda veya birine sorumluluk verdiğimde onun mutlaka takibini yaparım. Kısaca çalışkan ve işkolik yapıya sahip biriyim" ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin İstanbul adayı da belli olduktan sonra Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım ile kıyaslanmaktan rahatsız olduğunu dile getiren Dilek İmamoğlu ise, "Bu tarz paylaşımların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle. O yüzden bu paylaşımı hiç iyi niyetli bulmuyorum" dedi.

İşte İmamoğlu'nun açıklamaları:

"DÜRÜSTLÜK..."

Ekrem İmamoğlu kimdir?

Beni en iyi tanıtan kelime çalışkanlık. Yaşamımda belli başlı prensiplerim var. Bunlardan biri dürüstlük. Kesinlikle karşımdaki insanların dürüst olmasını isterim. Yalanın hayatımın hiçbir evresinde olmasını istemem. Bir diğeri de tutamayacağım sözü asla vermem. İyi ve pozitif düşünmeyi severim. Hayata negatif bakmayı reddeden bir yapım var. Bu bakış açısı sayesinde beni mutsuz edecek birçok unsurdan sıyrılmayı öğrendim. Çalışmakta sınırım yok ve mükemmeli severim. Zamanlı ve planlı çalışmayı tercih ediyorum. Hafızama çok güvenirim ama her noktada da notumu alırım. İş takibimi bu şekilde sağlıyorum. Hayatım boyunca ajanda tuttum. Liseden beri yıllık ajandalarım var ve gün gün ne yapıp ne yapmayacağımı hep yazdım. Ayrıca sorumluluk almayı seven bir yapım da var. Sorumluluk aldığımda veya birine sorumluluk verdiğimde onun mutlaka takibini yaparım. Kısaca çalışkan ve işkolik yapıya sahip biriyim.

"ANNEYE DÜŞKÜNLER.."

Çocuklarınız sizi nasıl anlatır?

Size mi annelerine mi daha düşkünler? Anneleri ile bağları çok daha derin ve yoğun. Başarılarında sevgili eşimin payı çok daha fazla. “Babamız bize az zaman ayırıyor” diye hep şikâyet ederler. En çok da onlarla oyun oynayamamamdan yakınırlar. Bu oğullarım için daha çok geçerli diyebilirim. Kızım zaman geçirmemiz konusunda kesinlikle daha yaratıcı. En kısıtlı vakitte bile beraber geçirdiğimiz anlardan keyif almayı bilir. Siyasetten önceki işyaşamımda da oldukça yoğundum. Yine de her zaman onların yanında olmaya çalışıyorum ve her zaman da bu böyle olacak. l Peki ya korktuklarınız? Bir dönem 6-7 yıl süren uçak fobisi yaşadım. Ancak bunu kendim atlattım. Başka da korkum yok. Burada da bir büyüğümün “Her acı geçer, geçtiği anı düşün” sözleri beni motive etmiştir. Endişe ve korku hissettiğim anlarda bu sözleri hatırlar ve onu atlatacağımı hayal ederek korkularımdan kurtulurdum.

ŞENOL GÜNEŞ GİBİ OLMAK

Futbolla iç içe büyümüşsünüz. Futbola ilginiz ne durumda. Evde herkes Trabzonsporlu mu?

Futbolu çok seviyorum. 15 yaşında Trabzon Lisesi futbol takımının kalesindeydim. 18 yaşımda ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde üniversite öğrencisiyken yine kalecilik yapıyordum. Futbol hayatına Trabzon’da kalecilikle başlayan Şenol Güneş’i çok seviyordum. Ben de onun gibi kaleciydim. Hatta Trabzonspor’a onun yerine kaleci olmak istiyordum. Ama kısmet olmadı. Otuzlu yaşlarda kulübe yöneticilik yaptım. Çok genç yaşta yöneticilik yaptım. Kalecilikte Şenol Güneş’i idealime koymuştum. Hâlâ da başarılarını alkışlıyorum. Şimdi ise iyi bir futbol izleyicisiyim. Eşim Galatasaraylı. Oğullarım Trabzonsporlu ama kızımın henüz bir takımı yok. Onu da bu yöne çekeceğiz.

"2 YILDA EVLENDİK"

Dilek Hanım sizi de tanıyabilir miyiz? Nasıl tanıştınız?

İlkokulu Trabzon’da okudum. Lise ve sonrası İstanbul’da. İşletme üzerine Kadir Has Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptım. Şimdi ise doktora çalışmam var. Ailemin tekstil firmasında finans alanına bakıyordum. Eşimle üniversiteye hazırlandığım dönemlerde aile ortamında tanıştık. Sonra da görüşmeye devam ettik. 2 yıl birbirimizi tanıdıktan sonra da evlendik. 23 yıldır evliyiz ve 2’si erkek 1’i kız üç çocuğumuzla mutlu yaşıyoruz. l Ekrem İmamoğlu’nun çocuklarla ilişkisi nasıl? Ekrem çok yoğun çalışıyor, hayatının her döneminde böyleydi. Fırsat buldukça çocuklarımızla vakit geçiriyor. Onlara zaman ayırmaktan asla geri durmaz. Çocuklarımızdan sevgisini, şefkatini, ilgisini asla esirgemez. İBB Başkan adaylığının açıklanmasının ardından biraz uzak kaldık. Çocuklarımız da bu tempoya alışkın, bazen şikâyet etseler de babalarının sevgisine her zaman güveniyorlar.

Ekrem İmamoğlu’nun çocuklarla ilişkisi nasıl?

Ekrem çok yoğun çalışıyor, hayatının her döneminde böyleydi. Fırsat buldukça çocuklarımızla vakit geçiriyor. Onlara zaman ayırmaktan asla geri durmaz. Çocuklarımızdan sevgisini, şefkatini, ilgisini asla esirgemez. İBB Başkan adaylığının açıklanmasının ardından biraz uzak kaldık. Çocuklarımız da bu tempoya alışkın, bazen şikâyet etseler de babalarının sevgisine her zaman güveniyorlar.

Beylikdüzü özel...

Evde olduğu zamanlar nasıl vakit geçiriyorsunuz?

Hayatımızdaki rutinleri beraber yapmayı seviyoruz. Türkiye’deki çoğu aile gibiyiz. Birlikte vakit geçirebildiğimiz zamanlardan keyif alıyorsak bizim için yeterli. Çok sık yapamadığımız tatil planlarımız oluyor. Birkaç gün de olsa farklı bir yerde dinlenmek bize çok iyi geliyor. Birlikte yemek yemek, aynı filmi izlemek, aynı odada kitap okumak bizim için çok keyifli anlar. l İstanbul’da sizin için özel bir yer var mı? Öğrenciliğimin, çocukluğumun geçtiği Kuzguncuk ve Üsküdar. Ekrem ile en çok vakit geçirdiğim yeri soruyorsanız orası kesinlikle Beylikdüzü. Bizim için çok özel. Evimizi kurduğumuz, çocuklarımızı büyüttüğümüz yer.

Eşinizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleri nelerdir?

Ekrem’in en sevdiğim özelliği çok çalışkan ve sorumluluk sahibi olması. Ama en sevmediğim özelliği de yine çok çalışkan ve sorumluluk sahibi olması. (Gülüyor) Ekrem üzerine düştüğü her işe çok fazla mesai harcar. Her işine oldukça önem verir. Sorumluluğunu her noktada taşır. Başarılı olmasının en temel noktası da bu aslında bu kadar çalışkan olması.

TANIDIKÇA SEVERLER 

İBB Başkan adayı olacağını düşünmüş müydünüz? Ekrem ile yürüyorsanız her şeyi düşünmelisiniz. Evet, benim aklımdan geçiyordu. Çok önemli ve kıymetli bir görev. Ekrem’in Beylikdüzü’nde yarattığı başarıyı İstanbul’un genelinde de yaratacağına inanıyordum. Şimdi bu göreve aday ve her zaman bu inançla onun yanındayım. Ona ve İstanbullulara güveniyorum. İstanbul’un Ekrem’in düşüncelerine ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Seçim sürecinde ve seçimden sonra yakalayacağı başarıyla İstanbul’un da yüzü gülecek. Ekrem’i tanıdıkça çok sevecekler.

Sosyal medyada bazı hesaplardan sizin ve AKP’nin İBB Başkan adayı Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’ın fotoğraflarını yan yana getirilerek kıyaslama yapılıyor. Hatta bazı gazeteler Ekrem İmamoğlu’nun arkadaşlarının yaptığını öne sürüyor. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bu tarz paylaşımların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Eğer bir aşağılama ya da güzelleme yaptıklarını sanıyorlarsa bilmeliler ki beni de aşağılıyorlar. Çünkü ben Sayın Semiha Yıldırım’ın fotoğrafına bakınca kendi annemi, kendi ablamı görüyorum. Onların tercihi de böyle. O yüzden bu paylaşımı hiç iyi niyetli bulmuyorum.

İlgili Haberler