Seçim çalışmalarını sürdüren Ekrem İmamoğlu, İBB çalışanlarının dün gerçekleştirdiği eyleme tepki gösterdi. İBB'nin tek görevinin 16 milyon İstanbullu'ya hizmet olduğunu hatırlatan İmamoğlu, "İBB personeli ev ev, sokak sokak görevlendirilmiş durumda. Pek çok kurumda çalışanların mesaisi, 'seçim mesaisi' oldu." ifadelerini kullandı.
YSK'nın tartışmaları kararı sonrası iptal edilen 31 Mart sonuçlarını da değerlendiren İmamoğlu, hükümetin 16 milyon İstanbullu'nun hakkını gasp ettiğini ifade ederek; "6 Mayıs'ta Türkiye demokrasisine ihanet edilmiştir." dedi.
"İMAMOĞLU'NUN YANINDA OLMAK HAKLININ YANINDA OLMAK DEMEKTİR"
"23 Haziran seçimi normal bir seçim değildir. Hak gaspıyla dolu anormal seçimlerdir. 31 Mart gecesi de seçim neticelenmiştir, mesele ondan sonra ne olduğu ile ilgilidir. Bu ülkeyi yönetenler 31 Mart seçimlerini hazmedememişlerdir. Bu ülkenin yöneticileri 16 milyon insanın hakkını gasp etmişlerdir. 6 Mayıs'ta Türkiye demokrasisine ihanet edilmiştir. Hak, hukuk ve adaletin savunulması sadece bir partinin savunması gereken bir mesele değildir. Bu mücadelede Ekrem İmamoğlu'nun yanında olmak demek haklının yanında olmak demektir.
“İBB’YE BAĞLI ÇALIŞANLARIN MESAİSİ SEÇİM MESAİSİ OLMUŞ DURUMDA”
Daha önce Belediye personelinin zorla mitinglere götürülmeyeceğini söylediğini hatırlatan İmamoğlu, “Ama duyuyoruz ki, bırakın mitingi, İBB personeli seçim çalışması yapmak üzere ev ev, sokak sokak görevlendiriliyor. İBB’nin iştiraklerine bölge bölge görevler verilmiş, İSBAK Bayrampaşa’ya, BİMTAŞ Beyoğlu’na seçim kampanyası yapmak üzere görevlendirilmiş. İBB’ye bağlı pek çok kurumda çalışanların mesaisi, seçim mesaisi olmuş durumda. Devletin makam araçları, şirket araçları hepsi sahada. İnanın, bu kadar ileri gidebileceklerini gerçekten tahmin etmemiştim. Dün, İBB çalışanlarına yaptırılan basın açıklamasına baktığınızda, bu ülkede partizanlığın geldiği noktaya bakıyorsunuz ve bu ülkede yapılanlar adına utanıyorsunuz. Merak etmesinler, biraz daha sabır göstersinler. Benim yönetime gelmemle birlikte onlara da söz veriyorum; herkes artık kendi yeteneği ve mesleği gereğince sadece işini yapacak. Görevi, sadece 16 milyona ve İstanbul’a hizmet etmek olacak.
Bir avuç insana değil, kirli bir israf düzenine değil, 16 milyon İstanbulluya eşit ve adil hizmet… Bu, benim projelerimin, vaatlerimin temelidir, özüdür, ruhudur. İstanbul’un kentsel gelişimine sağlıklı bir yön verecek, bu kenti yaşanabilir hale getirecek olan anlayış budur. 24 Haziran’dan itibaren yalnızca bir yönetim değişikliği değil, büyük bir anlayış değişikliği yaşanacak İstanbul’da. İnsana saygıyı, kente özeni temel alan bir anlayış İstanbul’da hayatın her alanında hakim olacak.