İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara'daki CHP Genel Merkezi'nde önce Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi, ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu'na, İBB'de yaşanan yönetim süreciyle ilgili soruya, ''Şirketlerle ilgili şu anda anlaşılmaz bir direnç yaşanıyor. 'Biz istifa ettik' diye helallik isteyen genel sekreter ve yardımcıları, toplam 10 kişi, şu anda İBB'nin en önemli iştirakinin yönetim kurulu başkanı. Biz, oraya yönetim atayamıyoruz. Genel kurul çağrısı için noter çağrısı yapıyoruz. Maksimum süreler kullanılıyor. Ağustos'un sonuna dönük tarihler veriliyor. Dolayısıyla ben o 10 şahsa ve diğerlerine diyorum ki; bakın milletin malının üstüne oturdunuz. 31 Mart'ta seçim oldu. 6 aydır bu tartışmalar yüzünden bence hakları olmayan maaşları alıyorlar. Çıkartırız da onun bedellerini. Hakları olmayan maaşları aldıkları gibi ne şekilde yönettiklerine dair bilgi sahibi değiliz. Kendilerini yüzlerinin kızaracağı, başlarını öne eğecekleri duruma düşürmesinler'' yanıtını verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, beraberindeki ilçe belediye başkanları, CHP'li ve İYİ Partili meclis üyeleri, Anıtkabir ziyaretinin ardından ilk olarak Mogan Gölü kıyısındaki Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde, Başkan Mansur Yavaş'ın misafiri oldu. İmamoğlu, Yavaş ve beraberlerindeki heyet, kahvaltı eşliğinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Heyetin Ankara'daki üçüncü durağı ise CHP Genel Merkezi'ydi. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve İstanbul'un CHP'li ilçe belediye başkanlarıyla 12'nci kattaki ofisinde bir araya geldi.
''İLGİNÇ BİR DEMOKRASİ SINAVI VERDİK''
İmamoğlu, gazetecilerle parti genel merkezinin 2'nci katında bir araya geldi. İmamoğlu, gazetecilerle yaptığı görüşmeye, ''Bugün kurumsal bir ziyaret yaptık. İBB Meclisi üyelerimizi ve 39 belediye başkanımızı davet ettik. Katılabilen arkadaşlarımızla bugün Anıtkabir'i ziyaret ettik. Ata'mızın huzurunda bu ülkeye, milletimize olan borcumuzu en iyi şekilde ödemek için yaptığımız göreve layık olmak adına elimizden geleni yapacağımıza söz verdik, ant içtik'' sözleriyle başladı. İmamoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, ikinci kez mazbata almasıyla ilgili soruya, ''Çok rastlanır bir durum değil. 2 mazbata, 2 seçim. 2 mazbata eşittir 10 yıl diyenler de var. İşin esprisi bir yana, bunları yaşamak istemezdik. Türkiye'miz ilginç bir demokrasi sınavı verdi. Bu demokrasi sınavı ülkemize büyük bir mesaj vermiştir. Bundan sonra hakimiyetin millete ait olduğunu ve bunun kayıtsız şartsız olduğunu 23 Haziran'da tescillemiştir. O bakımdan hiç kimse milletimizin iradesini yok saymaya kalkmasın. Gönül isterdi ki bu olmasın. 2 kez geldik. Tabi Ata'mızın huzuruna çok gelmek isteriz ama vesile seçim olmasın'' şeklinde yanıt verdi. İmamoğlu, ''Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesi olacak mı'' sorusuna ise şu yanıtı verdi: ''İlk gece bu diyaloğu kurmak istediğimi beyan etmiştim. 6 Temmuz'da kendilerine görüşme talebimizi yeniledik. 2 gün sonra da yazılı bir talep gönderdik. Hatta bugün de Ankara'da olacağımızı bilgi olarak yazdık. Ama müsait oldukları zaman konuşup kendilerine İstanbul'un mevcut durumunu aktarma dileğimizi ilettik. Haber bekliyoruz.''
''TEK TEK ANLATACAĞIM''
İmamoğlu'na, İBB'de yaşanan yönetim süreciyle ilgili soruya da '''Belediyemizde el freni gibi bir süreç yaşanıyor. Bürokraside de bu tarz konular bize geliyor. Bazı memuriyeti olan insanların kurumlarla ilgili taleplerin geri dönüşlerinde gecikmesi, bütün bunlar hoş değil. Tabii biz bir an önce görevimize tam motivasyona başlama çabası içerisindeyiz. İstanbul'da şöyle de bir durum var. İBB, konsolide bütçesinin neredeyse üçte ikisi şirketlerin üzerinde. Şirketlerle ilgili şu anda anlaşılmaz bir direnç yaşanıyor. 'Biz istifa ettik' diye helallik isteyen genel sekreter ve yardımcıları, toplam 10 kişi, şu anda İBB'nin en önemli iştirakinin yönetim kurulu başkanı. Bu nasıl istifa? Bu millet bizden hesap soracak. Diyecek ki, "23 Haziran'da ben seni seçtim. Benim malımı, paramı korudun mu? İyi kullandın mı?' Her kuruşunu bizden soracak. Bana soracak. Ama biz oraya yönetim atayamıyoruz. Genel kurul çağrısı için noter çağrısı yapıyoruz. Maksimum süreler kullanılıyor. O zaman diliminde ne olacağını henüz kestiremiyoruz. Ağustos'un sonuna dönük tarihler veriliyor. Dolayısıyla ben o 10 şahsa ve diğerlerine diyorum ki; 'Bakın milletin malının üstüne oturdunuz. 31 Mart'ta seçim oldu. 6 aydır bu tartışmalar yüzünden bence hakları olmayan maaşları alıyorlar. Çıkartırız da onun bedellerini. Hakları olmayan maaşları aldıkları gibi ne şekilde yönettiklerine dair bilgi sahibi değiliz. 60 milyara varan İBB konsolide bütçesinin yaklaşık 40 milyara yakınını yöneten kişiler, bizim ekibimiz değil. Dolayısıyla biz bir an önce görevlerinden istifa etmelerini, genel kurulları yapmamızı ve vatandaşa hesap vereceğimiz 5 yıl için bizim irademizin o yönetimlere yansımasını istiyoruz. Bunu söylemeye devam edeceğim. Yarınlarda tek tek anlatacağım. Ben, milletimize şeffaf bir şekilde İBB'de 5 yıl boyunca ne olup biteceğini anlatacağım sözü vermiştim. Lütfen millete ait malın, paraların üzerine oturmuş gibi davranmayın. Ne bir siyasi partiye ait ne bir kişiye veya gruba ait. Millete ait şirketlerden bahsediyoruz. Bir an önce gereğini yapmalarını buradan duyuruyorum. Biz de yasal süreçleri takip ediyoruz. Sonrasında kendilerinin pişman olacakları, yüzlerinin kızaracağı, başlarını öne eğecekleri duruma düşürmesinler'' yanıtını verdi.
''BAKIN BU AY 2 GÜNDE BİTTİ''
''İBB Meclisi'nin 2 gün toplanması talebiniz de çok tartışıldı. Neler söyleyeceksiniz'' sorusu da İmamoğlu'na yöneltildi. İmamoğlu, bu soruyu, ''Çok cahilce yorumlar okudum. Hoş bir durum da değil. Ne söylediğimizi bilmeden genel kurula taşıyıp oradan pirim yapma arzusunda olabilir bazı arkadaşlar. Biz, '2 gün yapacağız' demedik. '2 gün yeterlidir' dedik. Yetmezse 3 gün olur. 5 gün yapacağız diye bir şey yok. Meclis toplanır, gündemi bitmişse bitmiştir. Bazen bir günde de bitebilir. Bakın bu ay 2 günde bitti. Ne yapalım şimdi illa 5 gün orda mı oturalım? Böyle bir şey yok. Bizim işleyişimizi takip etsinler. Meclis genel kuruluna anlamlı konuları taşısınlar. İştirakleri taşısınlar, milletin malının üstünde niye oturuyorlar ona baksınlar. Diğer lüzumsuz konularla çok ilgilenmesinler. TBMM'nin daha önemli işleri var'' şeklinde yanıtladı.
''TESPİTLERİMİZİ YAPTIK''
İmamoğlu, 1 ay önceden ödenen ve 23 Haziran öncesinde tüketilen paralarla ilgili soruyu da yanıtladı: ''Türkiye tarihinde olmuş bir şey değil. 980 milyon lira, yaklaşık 1 milyar lira, Haziran sonu biz ya da rakibimiz göreve geldikten sonra yatması gereken para. Bütçe disiplinine göre öncelikleri yaparak süreci yönetmek ister, kim olursa olsun. Örneğin, İstanbul halkını taşıyan, 8 aydır hak edişlerini alamayan halk otobüsleri var. Bunlara doğru dürüst ödeme yapmadan kime dağıttınız bu parayı? Biz bunu biliyoruz. Tespitlerimizi de yaptık, paylaşacağız. Sadece o değil. Kamulaştırma bedelleriyle beraber 1.7 milyar lira. Yani Haziran sonunda biz gelip bunu dağıtmamız gerekirken seçime sadece 7-8 gün kala bu paralar dağıtılmıştır.''
''HEPİNİZE SÖZ VERİYORUM…''
İmamoğlu, gazetecilerle görüşmesinin ardından Kılıçdaroğlu ile birlikte, Genel Merkezi'in 4'üncü katında İBB Meclisi'nin CHP'li ve İYİ Partili üyeleriyle bir araya geldi. Toplantı, basına kapalı gerçekleştirildi. İmamoğlu, toplantının ardından CHP Genel Merkezi önüne konumlandırılan seçim otobüsünün üzerinden coşkulu bir vatandaş topluluğuna seslendi. Kendisini ''Ekrem Başkan'' tezahüratıyla karşılayan coşkulu kalabalığa teşekkür eden İmamoğlu, ''Zahmet ettiniz. Beni yalnız bırakmıyorsunuz. O kadar guru ve onur duyuyorum ki, beni mahcup ediyorsunuz. Biz, Türkiye'nin en büyük ikinci meclisi olarak Ata'mızın huzuruna geldik ve ant içtik. Dedim ki: Milletimize layık olacağız. Bu ülkenin en büyük şehir İstanbul'da çocuklarımıza, gençlerimize güzel bir gelecek hazırlayacağız. Onlar için çalışacağız. Bu güzel şehirlerin yöneticileri olarak, her kuruşlarına, haklarına ve adil bir şehir olma adına, büyük bir mücadele vereceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisinin bahçesinde, bu güzel ve kıymetli partimizin tüm üyelerinin huzurunda da söz veriyorum. Ben, CHP'nin evladı olarak, partime de mahcup olmama adına hepinize söz veriyorum'' dedi.
''YÜREKLİ TAVRINIZ HER ZAMAN YANIMIZDA OLMALI''
''Tabii sizin bu ilginizin bana kattığı şey, inanın buradan ayrılıp giderken, daha büyük sorumluluk duygusu'' diyen İmamoğlu, şunları söyledi: ''Bu aramızdaki iletişim, bizi hep kontrol altında tutan iletişiminiz, kimi zaman öneren, uyaran iletişiminiz ama aynı zamanda bizi uyarma mekanizmanız… Tökezleyebiliriz, yere düşebiliriz, elimizden tutup ayağa kaldıran o yürekli tavrınız her zaman yanımızda olmalı. Sizler, bizim en aktif, en önemli yol arkadaşlarımızsınız. Bu sorumlulukla sürece sarılacağız. Anıtkabir'de ve burada bizi karşılamanızdan dolayı çok teşekkür ederim. 31 Mart ve 23 Haziran 2019'daki demokrasi zaferinin siyaset mühendisliğini en iyi şekilde yapıp bu başarının mimarı olan Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu da ziyaret ederek, bu güzel günümüzü daha da taçlandırdık.''
''HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM''
İmamoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı: ''Bu 5 yıllık yerel yönetim sürecinde, yapacağımız devrim gibi iş ve uygulamalarla, herkesi kucaklayıp, partiler üstü davranarak, bu ülkenin bütün kurumlarına girmiş olan partizanlığı, binalardan söküp atıp, insanlığı o binalara sokmak için vereceğimiz mücadelenin her anında dikkatli olalım ve birbirimize destek olalım. Bu bir seferberlik dönemidir. Bu seferberliğin de en önemli kahramanları sizler olmalısınız. Hepinizi çok seviyorum. Hakkınızı helal edin.'' CHP Genel Merkezi'nden ayrılan İmamoğlu, Cuma namazını Bahçelievler Merkez Camii'nde kıldı. İmamoğlu, namzın ardından cami yakınındaki bir taksi durağını ziyaret etti. Esnaf ve vatandaşlar, yoğun ilgi gösterdikleri İmamoğlu ile fotoğraf çektirebilmek için birbirleriyle yarıştı.