İmam Hatipli Erdoğan şaşırtmaya devam ediyor!
Taraf gazetesinin haberine göre Özlem Kılıç ve Kübra Demir Türkiye’nin ünlü gazetecilerine ait ilginç anıların anlatıldığı “Bab-ı Ali’nin Dikenleri” adlı bir kitap kaleme almış. Kitapta yakın siyasi tarihin bilinmeyenleri yer alıyormuş ve Mehmet Altan’dan Can Ataklı’ya, Bekir Coşkun’dan Cüneyt Ülsever’e birçok isim anılarını anlatıyormuş.
Haberde Ataklı’dan şöyle bir alıntı yapılmış:
“Tayyip Bey’le teke tek yemek yiyoruz. Ben Tayyip Bey’le içki de içerdim. Ama yemeği ben veriyorsam. Yemeği o veriyordu. İçki içmedim. Bana dedi ki ‘Can Bey bir şey iç’, ‘Olmaz siz davet ettiniz, sevmiyorsunuz içmem. Ben davet versem belki içerim” dedim. Nitekim onunla aynı masada içki içtik. Bir yemek sonrası, ‘Yenge de maşallah ne içiyor ama’ dedi. O zamanki karım aşka geldi votkayı dolduruyor da dolduruyor. ‘Sağlığınıza Tayyip Bey’ diyor. Vallahi billahi!
Ataklı, bunun böyle olduğuna dair, “Vallahi billahi” diye yemin ediyor. Ve okuduklarımız hem Başbakan hem İmam Hatip Liselerinin kalitesi adına bizi çok üzmüş bulunuyor. Üzüyor, çünkü bir İmam Hatip Lisesi mezunu olarak Başbakan Erdoğan tutuyor Can Ataklı’ya, “Bir şey iç” diyor. Demek ki bu İmam Hatiplerde, içki bahsinde, “Sebep olanın da yapan gibi” olduğu öğretilememiş, öğretilememiş.
Daha beteri ise...
Ataklı’nın hanımının votka üstüne votka devirmesi Erdoğan’ın hayranlığını celp etmiş, hadi hayranlığını celp etmiş demeyelim, dikkatini çekmiş, “Yenge de maşallah ne içiyor amma” diye takdirlerini belirtmiş.
Hiç içki içene “maşallah” denir mi?
Tam bu noktada biz devreden çıkalım ve hükmü Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı Derleme ve Yayın Şubesi Müdürlüğü tarafından bastırılan “Dini Kavramlar Sözlüğü”nün “Mâşallah” maddesine müracaat edelim:
“Bu terkip üç kelimeden oluşmaktadır. ‘Şey’ anlamına gelen ‘mâ’, ‘istedi, diledi’anlamına gelen ‘şâe’ fiili ve Allah ismi. Terkip olarak” Allah’ın istediği şey “demektir. (...) ‘Mâşallah’tâbiri halkın dilinde bir güzellik, bir nimet ve başarı karşısında hayret ve takdir ifadesi olarak kullanılır...”
İçki içmek “Allah’ın istediği bir şey” midir ki, “Maşallah” deniliyor ve içki içmek İslâmi açıdan bir “başarı” bir “nimet” midir ki, “Maşallah” diye övülüyor?
Canım “espri olsun, şaka olsun” diye söylenmiştir, denilemez. İçki istemeyene, “Bir şey iç” denildiğinde, “Olur içeyim” denilse, “Hayır vermiyorum, şaka yaptım” mı denilecekti?
Bütün kalbimle kabul ediyorum ki, İmam Hatip Liseleri çok önemli görevler ifa etmiş, o okullardan çok değerli vatan evlatları çıkmıştır.
Amma, diğer bütün okullarda olduğu gibi İmam Hatiplerdeki yetersizlik de yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi gerçeğin ta kendisidir. O okullardan yüz binlerce imam ve hatip yetişmiş camilerde görev almış, almaya de devam etmektedir. Amma camiler boştur, vaazlar etkisizdir, İmam Hatip mezunları Haçlı-Siyon emperyalizmine karşı duyarsız ve donanımsızdır.
Sayın Erdoğan da bir İmam Hatip mezunu olarak, Başbakanlık makamında iyi bir imtihan vermemiştir. BOP eş Başkanı olması başlı başına bir günahtır.
En ufak bir eleştiri karşısında “alçaklığından, şerefsizliğine” kadar eleştiri yapana hakaret etmesi Peygamber tavrından fersah fersah uzak bir tavırdır.
Türkiye...
İnönü’lü...
Menderes’li...
Demirel’li...
Ecevit’li...
Çiller’li...
Erbakan’lı dönemleri yaşamıştır.
Bu Başbakanlara yapılan eleştiriler Sayın Erdoğan için yapılan eleştirilerin bin beteridir amma onlardan muhataplarına karşı bu kadar ağır, bu kadar seri ve bu kadar acele hakaretler sadır olmamıştır.
Erdoğan bunu yapmıştır ve tek İmam Hatip mezunu Başbakan kendileridir.
Bir de...
Sayın Erdoğan, “İmam Hatiplerden terörist yetişmediği için mi bu okulları kapattınız” gibi laflar etmektedir. İmam Hatiplerin önü kesilmeye çalışılmış amma kapatılmamıştır, bu bir. Bir başbakan devletin okullarını “terörist yetiştiren” ve “terörist yetiştirmeyen” okullar olarak karşı karşıya getiremez, bu iki.
İmam Hatip’lerden de terörist yetişmiştir, insanları domuz bağı ile bağlayıp öldürenlerin içerisinde İmam Hatipliler yok mudur; bu da üç..
Sayın Erdoğan herhangi bir konuyu niye bir kere olsun “bütünleştirici” olarak gündeme getiremiyor acaba?