İmam hatipler 'Ak Cemaat' mi?
Devletin nazarında, imtiyazlı mektepler olmamalı... Ama var: İmam hatipler.
Keşke, ihtiyacı karşılayacak şekilde imam hatipler açılsa ve imam hatiplere seçerek öğrenci alınsa... Dört dörtlük bir eğitim verilse... Ve kesinlikle siyaset dışı tutulsa...
Her biri intikam mektebi... Bundan hayır gelir mi?!
İmam hatip tarihine girmeyeceğim... Tartışmalarına da girmeyeceğim.
İnatlaşıyorlar... Madem zamanında, imam hatiplere eza cefa çektirdiniz, biz şimdi baş tacı ediyoruz!
Diğer mektepliler mi? İmam hatipli olmadıklarına yansınlar! Her mahalleye her sokağa imam hatip açtık... Niye tercih etmiyorlar?! Tercih etmemelerinin cezasını çekecekler! Bir zamanlar imam hatipliler üvey evlattı, şimdi siz üvey evlatsınız!
Hükûmet edenlerde ve "yandaş" cenahta anlayış böyle...
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Kültür ve Gençlik Politikaları Kurultayı'na düzenlemiş. Kurultay'da, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Ak Parti'nin ağır topu Numan Kurtulmuş da konuşmuş. Ali Erbaş öyle bir coşmuş ki:
"Bu okullar, hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden, kendine, topluma, çevreye ve Rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan, bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen bir nesil hedefinin amacının neticesidir. İmam hatipler, tarihini bilen, yaşadığı zamanın künhüne varan, gelecek tasavvuru yapabilen ve geleceğe umutla bakan; büyük idealleri olan ama bu ideallerin peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafeti ve saygıyı asla ihmal etmeyen bir nesil idealinin ürünüdür. İmam hatipler, İslâmın bütün değerlerini en doğru şekilde bilen ve özümseyen, bütün söz ve davranışlarında sadece ve sadece âlemlerin Rabbinin hoşnutluğunu arayan, milletin manevî hayatına rehberlik eden bir nesil gayretinin neticesidir."
Ali Erbaş, imam hatiplere övgüde sınırları yıktıktan, dağları erittikten, bulutları yere indirdikten sonra lütfetmişler, "Bu ülkenin bütün gençleri bizimdir. Kıyafeti, düşüncesi, hayat tarzı ne olursa olsun tek bir gencimizi dahi ihmal edecek lüksümüz yok." demişler.
Ama... "Cemil Kılıç neden açığa alındı?" diye soracağım. Cemil Kılıç, Alevîlik meselelerine kafa yormuş bir isim. Sünnî aileden gelir. "Anlamak İçin Türkçe Kur'an"ı yayınlamıştır. Lisede din dersleri okutuyor(du). Kendisiyle konuştum. "R. T. Erdoğan'a hakaret ettin." gibi sözler etmişler. Reis'in adı karışınca akan sular durur. Sanırım Millî Eğitim'den kesin ihraç için oradan tutunmak istiyorlar. Cemil, "Hiçbir surette hakaret etmedim." diyor. Düşünen kafa kimseye hakaret etmez; fikrini söyler. "Yandaşlar" en çok "Namaz, siyasî iktidara itaatin bir ifadesi olarak kılınıyor. Nitekim camilerde de siyasî iktidarın politikalarını yansıtan vaazlara artık daha sık tanık oluyoruz." sözüne kızıyorlar. (Siyasî propaganda yapıldığına ben şahidim. Nasıl itiraz ettiğimi de burada yazdım.)
İmam hatipler "Ak Cemaat"e dönüştürüldükçe Türkiye bir başka yöne gidiyor. TV5'te Mustafa Yılmaz'ın sorularını cevaplandıran ilâhiyatçı Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu'nun şu tespiti vahameti ortaya koyuyor:
"İslâm adalet dini diyorsun, adaletten eser kalmadı, İslâm eşitlik diyorsun, kayırmacılığın dik alası var. Gençler bu çelişkiyi görüyor ve deist olmuyor aslında. Bizim kokuşmuş dindarlığımıza tepki veriyor."
Ali Erbaş Hocamızın bu sözlere ne diyeceğini merak ediyorum.