Antalya Sanayici ve İşadamları Derneğinin (ANSİAD) bir otelde gerçekleştirilen 4. olağan toplantısına konuk olan Başbuğ, "Ortadoğu ve Türkiye" başlıklı bir sunum yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Suriye'de iç savaşın 2011 yılında başladığını anımsatan Başbuğ, 2012'de Beşşar Esad'ın Afrin'i YPG'nin kontrolüne bıraktığını dile getirdi.
Terör örgütleri PKK'nın, KCK'nın, PYD'nin, YPG'nin aslında aynı olduğunu belirten Başbuğ, "2002 yılında PKK'nın 8'inci kongresinde örgütün isim değiştirerek kamufle edilmesine, Suriye'de ve İran'da siyasi oluşum içine girilmesine karar verildi." dedi.
Başbuğ, bu çerçevede PYD isimli partinin kurulduğunu, PYD'nin silahlı gücünün ise YPG olduğunu söyledi. 2003 yılında söz konusu yapılanmanın başına PKK'lı Salih Müslüm'ün getirildiğini ancak daha sonra askeri yapılanmada bu isme güvenmedikleri için Sofi Nurettin'in konulduğunu aktaran Başbuğ, 2013 yılında Abdullah Öcalan'ın "Suriye'de özerk bölgeler kurun" talimatıyla bugünkü tablo ile karşı karşıya kalındığını belirtti.
"DEVLETLEŞMEYE GİDEN TERÖR YAPISI VAR"
Başbuğ, 2015'te terör örgütü PKK'nın Suriye'de Türkiye hudutları boyunca bir yapılaşmaya, bir devletleşmeye gittiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Böyle bir şeyi Türkiye'nin kabul etmesi mümkün mü? PKK terör örgütünün uzantısı PYD yapılanmaya gidecek, Suriye'nin neredeyse 3'te 1'ini kontrol altına alacak. Devletleşmeye giden bir terör yapısıyla karşı karşıyasınız. Türkiye'nin böyle bir şeyi kabul etmesi elbette mümkün değil. Dolayısıyla ne yapılacak, 2016'da ilk Cerablus harekatı ve Fırat Kalkanı Operasyonu, 2017 Ekim ayında da İdlib operasyonu gelecek. Fırat Kalkanı Operasyonu doğruydu, gerekliydi. Zamanlaması üzerine tartışabiliriz, daha önce niye olmadı diye. Bunlar doğru, çünkü bu operasyonu yapmazsanız Fırat'ın doğusunda kontrolü elinde tutan PYD/YPG Suriye'nin kuzeyinde bir terör örgütü koridoru oluşturuyor. Bu mümkün değil. Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu esnasında ilk önce Afrin’e girmeyi düşündüğünü tahmin ediyoruz, hatta o operasyondan sonra Münbiç’e gitme ihtimali de vardı. ABD ve Rusya engellediler" dedi.
"KESİNLİKLE HAKLI BİR OPERASYON"
Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin harekatının devam ettiğini belirterek, "Kesinlikle haklı bir operasyondur. Türkiye'nin bu operasyonunun uluslararası hukuk açısından da bir sıkıntısı yok. Niye haklı? Afrin Türkiye'nin dibinde. PKK, YPG, PYD var. PKK'nın bizzat kendisi var. Bunun yanında IŞİD unsurlarının da olduğu söyleniyor. Haklı ve gerekli bir operasyondu." değerlendirmesinde bulundu.