Erzincan İliç’te bulunan maden ocağında meydana gelen faciaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, yurt dışına çıkış yasağı getirilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakılan şirketin Türkiye'deki müdürü Cengiz Yalçın Demirci’nin ifadesi ortaya çıktı. Demirci, verdiği ifadede maden sahasındaki liç alanında oluşan çatlaklarla ilgili kendisine uyarı e-postası gönderildiğini ve kendisinin bu e-postaları 3 gün sonra gördüğünü iletti.
İliç ilçesindeki Çöpler köyündeki altın madenini işleten şirketin Türkiye Ülke Müdürü olan Demirci, savcılıkta verdiği ifadesinde 6 Şubat 2024'te şirketin yönetim kurulu başkanı olarak göreve başladığını ifade etti.
Toprağın altında kalan işçilerden 4’ünün ana firmanın, 5’inin ise alt yüklenici firmanın çalışanları olduğunu söyleyen müdür, maden sahasında yapılan yığın liçlerin dizaynıyla ilgili olan projeyi, şirketin bünyesindeki proje birimi ile bir firmanın yürüttüğünü söyleyerek, "Projelendirmenin olurunu aldıktan sonra oksit birimine vermektedir. Oksit birimi projeye uygun şekilde yükleme yapmaktadır" sözlerini kaydetti.
"KAYAN KÜTLE HAKKINDA BİLGİM YOK"
Cengiz Yalçın Demirci verdiği ifadede, "Bu olayla ilgili yerin güvenliğinden bildiğim kadarıyla oksit proses birimi ve İSG birimi sorumludur. Bu olayda jeoteknik birimi kayıtları incelediği için ilgili birime bilgi vermek, gerekli önlemlerin alınması konusunda öneride bulunmak ve durdurmakla yükümlüler.” İfadesini kaydetti ve kayan kütlenin hangi miktarda olduğunu bilmediğini ifade etti.
Radar sistemindeki tehlikeli seviyeler hakkında da bilgisinin bulunmadığını belirten Demirci, “Ancak risk analizleri sonucunda jeoteknik birimi seviyeye göre ilgili kişilere bunu bildirmekle yükümlüdür hatta yüksek riskli durumlarda şirketin üst yöneticilerine bu bilgilerin verilmesi gerekmektedir." dedi.
Maden sahası ile ilgili sorumlu olan Kanadalı I.R.G'nin tutuklanması sebebiyle toprak kayması sonrasında yapılan operasyonu kendisinin yönettiğini kaydeden Demirci, "Bu olayla ilgili sorumlu olduğumu düşünmemekteyim. Söz konusu olayda ilgili birimlerin kendi bünyesinde inisiyatif ve sorumlulukları bulunmaktadır. Eğer bir sorumluluğum bulunsaydı alt birimde çalışanlar bana bir şekilde ulaşıp talimatları alırlardı. Sadece bilgilendirme amaçlı I.R.G'den benim bulunduğum mail grubuna mail gelmiştir. Suçlamaları kabul etmiyorum" sözleriyle kendini savundu.
Demirci, Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifade ise, olayın yaşandığı gün ABD’de olduğunu ve ABD saatine göre saat 04.30'da olayla ilgili kendisine telefonla ulaşılarak bilgi verildiğini ve I.R.G. ile görüştüğünü anlattı.
"3 GÜN SONRA GÖRDÜM"
Demirci, yığın liç alanında oluşan çatlakların fotoğrafları hakkında, "Olaydan 2 saat önce bölgede çatlakların olduğuna dair I.R.G. bilgilendirme amaçlı fotoğraf attı ve önlem aldığına dair mail attı. Bu maili yurt dışındaki saat farkı nedeniyle görmemiştim. Olaydan sonra direktör arkadaşların uyarması ile olaydan 3 gün sonra maili gördüm.” dedi. Bu mailin rutin bir bilgilendirme maili olduğunu iddia eden Demirci, I.R.G.’nin bir talimat almak için maili atmadığını kaydetti.
Cengiz Yalçın Demirci, radar sistemlerinin alımı hakkında ise, "2023 yılı Aralık ayında radar sistemine ait cihazların bu yılki bütçeye girdiğini biliyorum hatta alımı ile ilgili onay alındığını bilmekteyim. Bu cihazlar yurt dışından alındığı için alım süreci uzamış olabilir" dedi ve kendisinin liç alanından sorumlu olmadığını, sadece finansal işlemlerden yükümlü olduğunu iletti.
Demirci’nin avukatı da suçlamaları reddetti ve müvekkilinin göreve olaydan bir hafta önce başladığını, görevinin finansal yapıyla ilgili olduğunu, maden sahasındaki operasyon, teknik konuda görev ve yetkisinin olmadığını savundu.
