Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen program öncesinde izdiham yaşanırken, salonun dışında kalan yüzlerce kişi, dışarıda kurulan sinevizyondan Ortaylı'yı izledi. Merdiven boşluklarına kadar dolan salonda Mersinlilere seslenen Ortaylı, İstiklal Marşı'nın kabul sürecini anlattı.
'MEHMET AKİF MİLLİ MARŞ DİYE YAZMADI'
İstiklal Marşı'nın çok büyük bir edebi metin olduğunu belirten Ortaylı, şöyle konuştu:
''Korkma sönmez bu şafaklarda diye başlayan kıtaları Mehmet Akif bey, milli marş diye yazmadı. Orada bir yarışma açıldı. Yarışmaya gelen şiirlerin hiç biri beğenilmedi. Orada Hamdullah Suphi bey çıkıp, 'Efendim bu şiirleri bırakın. Buna layık olan Mehmet Akif bey' dedi. Sonra adama sormadan çıktı kürsüde okudu. Bunu okuyunca alkış gürültü koptu, kabul edildi. 50 kağıtta maaş koymuşlar. İki maaş miktarı, çok yüksek. Onu almadı. 'Ben bunu yazmadım, ne kabul ediyorsunuz' dedi. Reddetmeye kalktı. Edemezsin dediler ve geçti. İstiklal Marşı çok büyük edebi bir metindir. Çok derin bir felsefesi, derinliği olan bir metindir. Hiçbir milletin yüzde 90 insanı böyle bir metni okuyup keyfine varamaz. Bu ancak yüksek edebiyat zevki olan, biraz tarih ve felsefe tadı olan, yüzde 10, bilemedin yüzde 15 milletin hoşlanacağı şeydir.''
'TÜRKLER ÇOK EĞİTİMLİ CAHİL BİR MİLLET'
Türklerin çok eğitimli cahil bir millet olduğunu ifade eden Ortaylı, şöyle devam etti:
'Sonra yapacağın şey Türk'ün Türk'e propagandası. Çünkü Türkler hiçbir şey bilmiyor. Türkler yaşadıkları ve yaptıkları tarihi bilmeyen, çok eğitimli cahil bir millettir. Eğitimleri pratik alandadır. Şu anda biz dünyanın en iyi hekimlerine sahibiz. Hastanelerimiz derece itibariyle dünyada çok müstesna yerlere çıkmaktadır. Bilmem kaç tane tıp fakültemiz var, 50 tane daha kurarız. El veriri ki içerisine 500 tane lüzumsuz talebe doldurmayız, sadece 50-100 tane alır, en iyisi çıkmaya devam eder. Şu anda en iyi mühendislere sahibiz ama mimarımız yok. Çünkü cahiliz. Tarih, coğrafya bilmeyen bir kavim bu gibi sanatlara akıl erdiremez. Tarihçi yetiştiremeyiz çünkü dil öğrenmiyoruz.''