İlber Ortaylı ölmeden önce görülmesi gereken yerleri açıkladı

İlber Ortaylı ölmeden önce görülmesi gereken yerleri açıkladı

Prof. Dr. İlber Ortaylı, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerleri açıkladı.

Editör: Bengü Zorlu

Ünlü tarihçi ve yazar İlber Ortaylı, özellikle yaz sezonunda seyahat edilmesi gereken yerler hakkındaki görüş ve tavsiyelerini düzenli olarak paylaşacağını duyurdu. Yurt içinde ve yurt dışında sık sık seyahat eden ve kitaplarında da gezmenin önemine dikkat çeken Ortaylı, Twitter hesabından bölge bölge deneyimlenmesi gereken yerleri açıkladı;

“Türkiye’nin güzel tabiatını, zengin kültürel yapısını, adım başındaki ilginçliklerini tanıyan ve seven bir gençliğin buradan kopması pek mümkün değildir. Hatta göçün kendisi bile bu yüzden geçici olabilir. Size yaz boyu değerlendirebileceğiniz bazı tavsiyelerimi düzenli olarak paylaşacağım. İlk olarak Marmara, Ege ve Akdeniz…

Tatilde seçtiğiniz ana üsse göre bazı bölge ayrımlarına gireceğiz.

Birinci bölge; Şayet Çanakkale civarında kalıyorsanız; Anadolu yakasında Troya, Behramkale civarına odaklanmanızı tavsiye ediyoruz. Bu köşeyi tanımak gerekiyor, sevmek çok kolay. Alıştığımız Troya kazıları yanında Farelerin Apollo’sunun Mabedi diye (Gülpınar Köyü’nde) bilinen ve restorasyonu başarılı olan anıtı görmekte büyük fayda var. Paşaköy’den Midilli’yi seyretmek ayrı bir zevk. Bozcaada maalesef aşırı kalabalık, keyfiniz kaçabilir. Gökçeada sakin köyleri ve kasabasıyla dikkat çekici.

İkinci bölge; İzmir’in Karaburun ilçesi ve Çeşme arasındaki bölgedir. Seferihisar’ın kıyılarını, Ege Bölgesi’nin zenginliklerini, bitki örtüsünü görmeden geçmeyin.

Üçüncü bölge; Muğla ili sınırları içindedir. Bayramda Milas kazası, Güvercinlik, Güllük Muğla’nın kendisi ve doğrudan doğruya Datça varken hiç Bodrum ve Marmaris’e yönelmeyin. Datça’ya giderken Selimiye ve Bozburun’a da uğranabilir. Burası deniz ve yelken için çok müsait. Genellikle Türk turistler karşıdaki Simi Adası’nı tercih ediyorlar. Hakikaten tipik bir Yunan adası. Rodos’a gelince, Akdeniz tarihinin özeti bir ada.

Dördüncü bölge; Antalya’nın Çıralı ve Fethiye arasındaki bölgesi. Eğer mutlaka deniz demiyorsanız, Kelebekler vadisi ve dağ neden Türkiye'nin vaz geçilmez olduğunu hatırlatacaktır."

Beşinci bölge; Antalya’ya yoğunlaşmayacaksınız Elmalı, Korkuteli, Saklıkent ve Burdur’un Sagalassos gibi dağ kentleri. Buralarda Klasik Yunan ve Roma devrinin hoş kalıntıları daha Antalya’dan Elmalı’ya geçerken sol tarafınızdaki Termessos dağ kentini ziyaretle başlar. Türkiye arkeolojisinin ve tarihinin en ilginç noktası buradadır. Üstelik Selçuki devri kervansarayları ve yerleşimlerinin, Akdeniz medeniyeti ile Türklerin nasıl kaynaştığını anlamak için bu kazalara bakmak gerekiyor.”

f0nvwz6wwaayifx.jpg

İlgili Haberler