'İktidar ve Adalet'
Bu köşede siyasetnameler, pendnameler, nasihatnamelere sık girer, örnekler naklederim. Devlet adamlarımızın eski nasihat kitaplarını okumaları gerekir.
En despot idarelerde bile ilim adamları çıkmışlar, devletin yönetimine dair kitaplar yazmışlardır. En despotlara bile "adalet"in yolunu göstermişlerdir.
Yüksel Kanar, "İktidar ve Adalet-İslam Siyaset düşüncesinde Siyasetnameler" eserinde belli başlı siyasetnameleri inceleyerek, "adalet"in ana eksenini belirliyor. (Mahya Yayınları, 662 s.)
Yüksel Kanar'ın, çok gerekli bir çalışmaya imza attığını hususiyetle belirteyim.
Nasihatnamelerin adaletle bağını eserin "Önsöz"ünde şöyle izah ediyor:
"İslam'dan önceki Doğu geleneklerinde devlet kavramı adalet kavramıyla yan yana düşünülmüş, birbirinden ayrılmamıştır. Buna göre devlet, ancak adalet kaidesi üzerinde ayakta durabilir ve sürekliliğini adaletin sağlanmasıyla koruyabilir. İslam dünyası bu geleneği daha da geliştirerek devam ettirmiştir. Devletin yapısı, kurumları ve işleyişi gibi konuları ele alan farklı türlerde eserlerle adalet duygusu yerleştirilmeye ve pekiştirilmeye çalışılmıştır. Elbette adalet kavramının Kur'an'da çok önemli bir değer olarak sıkça anılması ve inananlar için adaletin sağlanmasının bir inanç gereği olarak emredilmesinin bu dikkatte önemli bir yeri vardır. Siyaset düşüncesinin farklı boyutlarıyla ele alındığı siyaset edebiyatı türlerinden biri olan siyasetnâmeler, daha çok adalet kavramı etrafında şekillenen eserlerdir. Başta devlet başkanı olmak üzere, devletin yönetici kadrosu içinde yer alan herkese hitap eden bu nasihat kitaplarında, en başta adalet duygu ve düşüncesinin yerleştirilip pekiştirilmesine yönelik tavsiyeler yer alır ve bu anlayış 'adalet çemberi' denen bir kalıpla formülleştirilir."
Siyasetnameler genellikle ahlâk kitapları içinde yer alır.
Eserde, adalet yanında danışma, eşitlik, cömertlik, doğruluk ve merhamet gibi yöneticide bulunması istenen ahlâkî özellikler üzerinde de ısrarla durulur.
Yusuf Has Hâcib, Karahanlı Türk hakanı için 1069'da yazdığı ünlü Kutadgu Bilig'inde der ki:
"Memleket tutmak için, çok asker ve ordu lâzımdır; askeri beslemek için de çok mal ve servete ihtiyaç vardır. Bu malı elde etmek için, halkın zengin olması gerektir; halkın zengin olması için de, doğru (âdil) kanunlar konulmalıdır. Bunlardan biri ihmal edilirse, dördü de kalır; dördü birden ihmal edilirse, beylik çözülmeye yüz tutar."
Şu zamanda en çok tartışılan "adalet" eksikliğidir. Acımasızlaştık, zalimleştik. Kinle yürüyoruz.
Yazar, siyasetnamelerin adalet vurgusuyla, iktidar için adaletin vazgeçilmezliğine işaret ediyor.
Yüksel Kanar, İslâm'ın ilk dönemlerinden Osmanlı Devleti'nin son zamanlarına kadar yazılmış olan 250 civarındaki siyasetname kitabından 50'sini ele alıyor.
Belirttiğine göre; belli başlı örnekler vermek suretiyle okuyucunun siyasetnameler hakkında genel bir bilgi sahibi olması gayesini güdüyor.
Yüksel Kanar'ın şu sözlerine kulak vermeliyiz:
"İhmal edilen İslam siyasal düşüncesi konusunda Batılı araştırmalara bel bağlamamalı, konunun gereğince anlaşılması için bütünlüklü çalışmalara ağırlık vermeliyiz. Bu anlamda kapsamlı ve ciddi çalısılmış bir İslam siyaset düşüncesi tarihi yazılması, acil bir ihtiyaç olarak görülmektedir." (s. 13).